GURONİ - 29

17.7K 1K 81
                                    

Sinirleri evine baktıkça bozuluyordu. Sabah erkenden markete gidip, bir sürü temizlik malzemesi ve atıştırmalık birkaç şey almıştı. Evini yeniden ayakta tutacak ve anılarını, en azından babasıyla ilgili olanlar dışında unutmayacaktı.
Her hareket edişinde koltuklardan toz öbekleri havalanıyordu.
Pencereleri tekrar açarsa içeri daha çok toz yüklemesi olacaktı bu yüzden kendini tuttu ve bir süre daha bekledi.
Televizyonu açmak isterken evinde tek sağlam kalan şeyin elektrik olduğuna kanaat getirmişti çünkü hafta içi tüm aboneliklerini yenilemiş, kendine yeni bir hat almıştı. Evinin abonelik borçlarını ödemiş ve internet bile bağlamıştı. Artık daha normal bir hayat sürecekti fakat kendinden asla emin olamıyordu.

Küfür etmesine ramak kalmıştı fakat sabır her şeyin ilacıydı..
Ya da o zaman mıydı?

Çok fazla zaman kaybetmişti. Kaybettiği zamanı telafi etmek istiyordu. Belki de güzel bir iş sahibi olmuştu. En azından onun için paha biçilemezdi.
Kapı zili çalınmaya başladığında kimlerin geleceğini bildiğinden üzerine çeki düzen vermeden kapıyı aralamıştı. Dağınık saçları, üzerindeki annesine ait olan çiçek desenli saten pijama takımıyla kapının karşısında duruyordu. Dizlerinin biraz üzerinde bitiyordu ve hafif bir dekoltesi vardı. Giydiği parmak arası terlikleriyle birlikte kapıda duran Beril ve Leyla'ya ve onların ardındaki Oğuz'a bakakalmıştı.
Eğer onun geleceğini bilseydi kesinlikle bu şekilde kapıyı açmazdı. Kendini hiç bozmadan kapının önünden çekildi ve onları içeri bulur etti. Oldukça dağınık saçlarını onların ardından aynaya bakarak hızlı bir şekilde düzeltmişti.
Leyla içeriye elindeki fıs fısa benzer bir şeyi sıkarak girmişti.

"Nefes alamıyorum ben."

Oğuz tuhaf bakışlarla İmran'a bakmaya devam ediyorken, dikkatini fenalaşma numarası yapan Leyla'ya çevirmişti.

"Beril cam aç, Beril!"

Beril koşarak en yakın camı açtığında İmran gözlerini sıkıntıyla devirmişti. Beril büyük bir gülümseme ile genç kadına bakıyordu.

"Şey.. İmran sırtın nasıl oldu?"

Genç kadın etrafında onu düşünen insanların olmasına alışkın değildi. Bu yüzden bu duruma alışamıyordu.

"Su değdirmemeye çalışıyorum. Onun dışında iyiyim." İmran oldukça normal cevap vermişti. Beril şaşkınca bakıyorken, onun fiziğinin bu kadar düzgün olacağını düşünemiyordu. Sürekli kendini pantolon ve tişörtün içerisine saklıyordu. Belki de saklamak zorunda kalıyordu. İşi gereği elbise gibi şeyler giyemezdi.

Leyla sırt çantasını omuzlarından yere bıraktığında içerisinde neredeyse her şeyi çıkarmaya başlamıştı. İmran hayretler içerisinde durumu izliyorken, orta sehpanın üzeri bir anda bir sürü şeyle dolmuştu.
Oğuz kendini koltuklardan birine bırakmak için hazırlanırken Leyla'nın bağırışıyla irkilmişti.

"Dur Oğuz oturma! Al şunu koltuğa vurarak çırp."

Oğuz ona fırlatılan havlu tarzı şey ile arkadaşının dediğini yapmış ve hızla tüm gücüyle kumaş parçasıyla koltuğa vurmaya başlamıştı. Diğer koltukları da son hızıyla yapınca, kendini koltuklardan birine bırakmıştı.

"İmran bize terlik getir." Leyla ellerine eldivenlerini geçiriyorken büyük bir titizlikle konuşmuştu.

İmran ise onlara terlik getirmek için giriş kapısının yanındaki kapaklı dolaba ilerlemiş ve Oğuz için babasının terliklerini kızlar içinse kendi terliklerinden ikisini getirmişti.

Ortalıkta duran elektrikli süpürgeyi alan Beril çoktan evi süpürmeye başlamıştı. İmran ise vileda ile parkeleri siliyordu. Leyla çoktan en zor yer olan mutfağa girmiş ve bir karınca kadar narin olan bedeni ile çalışmaya başlamıştı.
Vileda ile parkelerin üzerinde adeta buz pateni yaparcasına hareket eden İmran, elindeki bez ile aksesuarların tozunu alan Oğuz'a şaşkınca bakmıştı. Ondan böylesine bir davranışı asla beklemiyordu. Onun ki aslında biraz ön yargıya da girmiyor değildi. Sonuç olarak dışındaki kaba ve sert görünüşünün altında bu kadar umurundaymış gibi görünmeyeceği anlamına gelmiyordu.

GURONİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin