GURONİ - 33

19.6K 1K 130
                                    

 İmran tüm gece gözlerini tek bir sefer bile kırpmamıştı. Uyumayı her şeyden çok istemişti fakat küçük arkadaşı için ne yapabileceğini düşünmekten kendisini alamamıştı. Onu kurtarıyorken, ilerisini düşünmeden böyle bir şey yapmıştı fakat yapacağı herhangi bir şey bulamasa bile onu sonsuza kadar misafir edebilirdi. Onu ortada asla bırakmazdı. 

 İmran çenesini kaşımaya başlamıştı. Bu özelliği ona babasından geçmiş olmalıydı çünkü her sıkıntıya düştüğünde ve düşünmeye başladığında çenesini yırtacak düzeyde kaşımaya başlardı. 

 Eline düşen birkaç deri parçasını umursamadan ayağa kalktı ve saatin dokuza yaklaştığını gördü. Dün geceden beri gözüne bir damla uyku uğramayan İmran, şişmiş göz altlarına hakim olamıyordu.

 Huysuz yaşlı bir amca gibi gözlerini ovuşturarak, banyoya girmişti. Soğuk ile suratının her ayrıntısını yıkamaya başlamıştı. Tekrar odasının yolunu bulduğunda, kot bir pantolon ve üzerine siyah yakalı  bir tişörtünü geçirmişti. Bu sırada telefonu titremeye başlamış ve komodinin üzerinden intihar etmeye hazırlanıyorken, İmran onu yakalamıştı.

Ekranın üzerinde yazan isme kısa bir süre anlam veremedikten sonra, hızla telefonu açmıştı. Düşünüyorken, yeterince bekletmişti. 

"Alo?" 

Ses gelmeyince, İmran sesleri dinlemeye başlamıştı. Birkaç adım ve hışırtı sesleri geldiğinde birde kapı sesinin ardından daha fazla merakla dinlemeye başlamıştı. 

"Bugün evinde misin?"  

İmran sinir olduğu ve güzel bir nefret beslediği kişinin evine gelmesini istemiyordu fakat onunla birlikte Miray'da gelecekti, bu yüzden katlanılabilir bir şey olduğunu düşünerek derin nefes aldı ve cevap verdi. 

"Evet, evimdeyim."  

"O zaman birazdan sana geleceğiz." dediğinde İmran'ın aniden aklına gelen bir fikirle onaylar bir mırıltı çıkardıktan sonra, küçük arkadaşı için ondan bir şey rica etmeye karar vermişti. 

"Kahvaltı etmeden gelin ve bir şey rica edebilir miyim?" 

Kutay şaşırmıştı çünkü bu kızın rica etme tonunda konuşmasına ve kibar olmasına alışkın kesinlikle değildi. Zaten alışacak herhangi bir vakti olmamıştı. Bu yüzden biraz duraksadıktan sonra, o da aynı İmran gibi onaylar bir mırıltı çıkarmıştı. 

"Geliyorken, 12-13 yaşlarında bir erkek çocuğu için her şeyi alabilir misin? Ne bileyim işte aklına ne geliyorsa." 

Kutay anlam veremeyen bir yüz ifadesi çizmişti fakat bunu ancak kendisi görebiliyordu. Erkek çocuk kıyafetlerini ne yapacaktı ki bu kız?

Sorgulamaktan vazgeçip, sadece onaylamıştı. 

"Tamamdır. Yarım saate geliyoruz ve Miray'ın haberi yok. Hani sürpriz tarzında." 

İmran gülmesine hakim olamamıştı çünkü onun gibi birinde güzel sürprizler beklemiyordu. Kişiliğinde bulunacağını sanmıyordu. Kutay telefonu kulağından uzaklaştırıp, hatta başkasının bağlanmadığını kontrol ettikten sonra tekrar telefonu kulağına yaklaştırmıştı. 

"Ne diye gülüyorsun?"

İmran birkaç kez kıkırdadıktan sonra telefona derin bir nefes verdi ve dalgavari gülme şeklini kesip ciddi bir şekilde konuştu. 

"Şaşırtıcı." 

"Laf sokmayı kes."  telefon suratına kapandığında İmran gülmeye devam ediyordu. Nefret ediyordu fakat laf sokmayı kesinlikle esirgemiyordu. Bu yüzden kendisiyle kısa süre içerisinde gurur duyup saçlarını başı ağrıdığı için toplamamıştı. 

GURONİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin