İmran oradan kurtulduğunda, derin bir nefes almıştı. Yeterince uzaklaştığında nerede olduğunu bilmeden bir ağacın dibine oturdu ve sırtını ağacın gövdesine yaslayıp; gülmeye başladı. Kendine hakim olamıyor ve gülüyordu. Siniri fazlasıyla bozulmuştu. Bu yüzden kendini bundan alamıyor ve gülmeye devam ediyordu.
Çevresine göz atıyorken bir yandan da iyiden iyiye buradan nasıl gidebileceğini düşünmeye başlamıştı."Sakin ol. Korkma.."
Okan temkinli adımlarla ağaca yaşlanmış bir şekilde yerde oturan İmran'ı gördüğünde kendini ona bakmaktan alıkoyamamıştı.
"Sence korkmuş gibi bir halim var mıydı."
Kollarını bacaklarına sarıp kendine çekmişti. Bu şekilde durmaya devam ettiğinden, üşüdüğünü düşünüp üzerindeki ceketini çıkarıp bacaklarına örtmüştü.
İmran kısa bir süre içerisinde ne olduğunu anlamaya çalışırken üzerindeki ceketi alıp çimenlerin üzerine fırlatmıştı. Bunu neden yaptığına anlama vermeyen Okan, sinirlenmişti. Ciddi anlamda sinirlenmişti. Onun için ufak tefek bir şeyler yapmaya çalışıyordu fakat o anlamıyor ve elinin tersiyle itiyordu."Şunu yapma artık.." Ayakta olan Okan yerde oturan İmran'a sesini yükseltmişti.
İmran öfkeyle yerinden kalkıp kollarını göğüs kafesinin önünde bağlamıştı.
"Bağıramazsın.""O zaman bir şeyden anla. 'Ne yapmaya çalışıyor bu' de. Kendi kendine düşün ve biraz daha insancıl davran. Yabani gibi davranıyorsun."
"Evet, ben bir yabaniyim." dedikten sonra üzerinde kalan tozları silkmeye başlamıştı.
"Sırt çantamı getirirsen sevinirim."
İlerideki arabasını işaret parmağıyla gösterdi ve "Zaten getirmiştim." Dedi.
İmran'ın bakışları artık 'Çantamı getir de gideyim' şeklinde olduğu için Okan bunu yapıp sırt çantasını getirmişti.
"Ha bu arada buralarda benimle çok görünme patronlarınla başın belaya girer."
Okan durdu ve anlam veremeyen birkaç ifade sergileyerek ona baktı. Bir an için İmran'ın onu düşünebileceğine yararına bir şekilde ufak bir hamle yapacağını düşünmüştü. Bu fikri İmran'ın ortaya koyabilme ihtimaline karşın direkt aklından silmiş ve kendini heveslendirmemek konusunda uyarmıştı.
"Artık burada çalışamam. Düzenli bir hayata ihtiyacım olacak."
Yaptığı ufak çaplı imanın sonrasında İmran'ın kesinlikle surat ifadesi değişmiş ve rengi başka bir hale bürünmeye başlamıştı.
"Her neyse.."
Konuyu geçiştirdiğini sanan İmran bu davranışı ve mimikleriyle kesinlikle Okan'ın gözünde bir puan ve daha fazlasını kazanmıştı.
Hızlıca çantasını onun elinden almış ve yoluna devam etmişti.
Hızlı adımları eşliğinde kendi adım seslerinin haricinde bir adım sesi daha duyuyordu. Onun peşinden gelmemesi gerekiyordu fakat O geliyordu.
İmran sinirle arkasını döndükten sonra ona arabasını işaret etti ve uzaklaşması konusunda onu uyarmaya çalıştı."Getirildiğin yerin, götürüldüğün yerden ne kadar uzak olduğunun farkında değilsin sanırım."
İmran önündeki uzanan yola baktı. Ardından Okan'a.. Sonrasında ona hak verip kendini sakince yürümeye devam ediyorken bulmuştu. Nasılsa kadın bir sürücüden yardım isteyebilirdi.
Yürümeye devam ediyorken Okan'da peşinden yürümeye devam etmişti."Nasıl mahallene gideceksin çok merak ediyorum."
"Otostop çekeceğim. Şimdi def ol."
Okan oldukça şaşırmış ve sinirlenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GURONİ
Teen Fiction18'li yaşlarının başında babasının güvenilir olmayan bir takım işleri yüzünden tek başına bırakılan genç bir kız, hayatının tam olarak dört senesi yaşadığı depresif ruh haliyle sokakta geçirir. Bu süre içerisinde gördüğü her canlıya yardım duyguları...