5. (evlilik.)

3.2K 140 2
                                    

      4 ay sonra;

(biliyorum atlayarak gidiyorum. Ama sıkılmamanız için atlıyorum. Asıl olaylar şimdi başlıyor.. iyi okumalar :))

Odasına girdim gülümseyerek. Artık o kadar çok giriyordum ki odasına. 2 ayda anca alabilmiştim gönlünü. Odasına girmemin nedeni ise biz onunla konuşurken bir anda "özledim." Demesiydi. "Hoşgeldin aşkım.." dedi hayran hayran. "Hoşbuldum güzelim." Dedim ve yanına oturdum. Böyle konuşmamı o istemişti. Bende 'sözden birşey olmaz' diyerek kabul etmiştim. Bana hararetli hararetli birşeyler anlattıktan sonra ayağa kalktı. Gözlüğümü ittirince elini tutup öptüm.

"Ben sana yeterim.." diye fısıldadı. Anlamamıştım. "Anlamadım?" Dedim düşüncemi söze dökerek. "Ben sana yeterim.." dedi tekrar ve eteğinin fermuarını açtı. Korkuyla ayağa kalktım. "Ecrin sen ne yapıyorsun?!" Dedim sinirle. "Birlikte olacağız ya aşkım." Dedi ve askılarını sıyırdı elbisenin. Ona ilerledim ve askılarını omzuna geri çıkardım. Arkasına geçtim ve fermuarını kapattım. "Yapma ama.. ben sana yeterim." Dedi ve güldü. "Ecrin saçmalama!" Dedim ve ellerini tuttum. "İstemiyormusun artık beni?!" Diye bağırdı sinirle. "İlaçların nerde?" Dedim sinirlerime hakim olmaya çalışırken.

"Sanane! Bırak ellerimi!" Dedi ve çırpınmaya başladı. "Ellerini bırakamam!" Diye bağırdım bende. "Bağırma bana!" Dedi o da. "İlaçlarını al." Diye tısladım. "Ondan sonra benimle.." dedi ve gülümsedi tatlı tatlı. "İlacını al sen bi." Dedim ve gülümsedim. "Dur! Ellerimi bırak şurada ilaçlarım." Dedi heyecanla. Ellerini bırakınca çekmeceli dolaba ilerledi ve en alttakini açtı. İç çamaşırlarını görünce gözlerimi başka yere çevirdim. "Bulama diye buraya sakladım." Dedi ve kahkaha attı.

"Sana hala kızgınım." Dedim. "Neden?" Dedi. Yavru kedi gibi çıkmıştı sesi. "İlaçlarını bunca saattir almadın." Dedim hala yatağa bakarken. "Tamam ya!" Dedi ve getirdiğim suyu alıp ilaçlarını içti. Eski yerine geri koydu ve bana döndü. Parmak uçlarında kalkıp yüzüme yöneldi. "Öpücük?" Dedi ve kollarımı tuttu. Küçük ellerini hissedince gülmemek için kendimi sıktım. Cevap vermedim ona. "Yaa.. öpücük." Dedi ve yanağıma ulaşmaya çalıştı. "Benimle evlenmek istediğini söyleyip duruyorsun ama doğru zamanı bekleyemiyorsun." Dedim. Sakindik. "Çünkü evet demiyorsun." dedi.

"Doğru zamanı bekliyorum." Dedim hala duvara bakarken. "Benimle evlenir misin?" Dedi 4 aydır tekrar ettiği şeyi tekrar söyleyip. Derin bir nefes aldım. "Beni çok kızdırdın." Dedim hızla. Aniden yere oturdu. "Hayır kızdırmadım." Ağlayacaktı. Sesi titriyordu. Bugün nergis teyze ile Faruk amca geleceklerdi. İlk defa gelecekleri için heyecanlıydım. "Evlenmeden olmayacağını sana söylemiştim." Dedim. "Evlen benimle." Dedi. Birşey söylemedim. "Seni affedene kadar cevabım hayır." Dedim ve kapıya ilerledim. Kartı okuttuğum zaman duyduğum hıçkırıkla derin bir nefes alıp çıktım odadan.

Gözlem odasına girdim ve ellerimi saçlarımdan geçirdim. Biraz saçma davrandığımın farkındaydım. Kapım tıklandığı anda irkildim ve kapıyı açtım. Nergis teyzeyi ve Faruk amcayı görünce masanın üstündeki dosyayı aldım. Gözlem odasından çıktım ve ecrin'in kapısının önüne geçtim. Faruk amca; "Fatih oğlum.. kızımın durumu nasıl?" Diye sordu. Nergis teyze ağlıyordu. 'Önceden aklınız neredeydi lan?!' Diye bağırmak geldi içimden. Karşımdaki iki kişi yüzünden bu haldeydi ecrin. "Efendim kızınıza verdiğimiz ilaçlar sadece sakin kalmasını sağlıyor. İyileşmesinin pek imkanı yok." Dedim ve gözlüğümü yakamdan çıkarıp gözüme taktım tekrar.

Cesaretimi kaybetmemek için ecrin'in bilgilerinin bulunduğu dosyayı karıştırdım. Kapıya döndüm. "Sen neden kaçmadın onun yanından evladım?" Diye sordu nergis teyze. Ne kadar saçma bir soruydu bu?! Sakin olmaya çalışıp güldüm. Gerçeği söylemek için gözlüğümü ittirip yutkundum. Etrafıma baktım ve onlara döndüm. "Kızınız.. bakın ben asla böyle bir durum için övünmem.. hatta ona söyledim bunu yapmamasını.. ama.. Kızınız bana aşık olmuş.. geçen hafta söyledi." Dedim zorlukla. Demişmiydim? Vallaha demiştim. Süreyi biraz erkene almaktan zarar gelmezdi.

Faruk amca sinirlendi. "Fatih evladım. Sen ne diyorsun? Kızımız deli.." demesine kalmadan hızla elimi kaldırdım susması için. "Deli.. yalnış bir kelime.. daha çok ruhsal çöküntü kelimesi tercihimdir. Lütfen bu tarz kelimelere dikkat edelim." Dedim saygı çerçevesinden çıkmadan. Sesimin uyarır gibi çıkmasına engel olamamıştım. "Kızınız benimle ilgili hayaller kuruyor, sizden nefret ediyor, benimle ilişki anlamında birlikte olduğunu düşünüyor ve üstüne üstlük benim ailemi ailesi gibi gördüğünü söylüyor.. hatta bana evlilik bile teklif etti.. hep kendisi anlatıyor bana bunları..." dedim acımadan.

Sanırım şok olmuşlardı. Nergis teyzenin elindeki mendil yere düştü. "Evlilik teklifini kabul et. Bizden nefret ediyorsa seninle mutlu olacaksa.. tamam. Senin üzerinde küçük bir hatrım varsa lütfen. Ona evet de. Belki onu iyileştirirsin he? Kızımın mutlu olduğunu görmek İstiyorum." Dedi umutla nergis teyze. Onlara ecrin'i göstermek? Öyle olsun. "Pekala. Gözlem odasından izleyebilirsiniz." Diyerek ecrin'in odasının sağ taraftaki kapıyı gösterdim.

Nergis hanım ve Faruk bey'i gözlem odasına aldıktan sonra üzerimdeki önlüğü çıkarttım ve sakince ecrin'in odasına girdim. Kapıyı arkamdan kapattım. Kafasını kaldırdı hızla. Beni görünce gülümsedi. Boğazımı temizledim ve yanına ilerledim. Ona elimi uzattım. Tiz bir kahkaha çıktı ağzından aniden. Heyecanı yüzünden okunuyordu. Onu affettiğimi düşünmüş olmalıydı. Titreyen elini elime bıraktı. Yavaşça kaldırdım onu yerden. Ela renkli gözleri merakla beni izliyordu. "Aşkım..." diye fısıldadı heyecanla. Gülümsedim. Aklımı kurcalayan şey.. nergis hanımın söyledikleriydi.

Evet deseydim ne olabilirdi ki? Belki biraz mutlu olabilirdi ama bunu şansa bırakamazdım. "Ecrin.." dedim ve belini sardım yavaşça. Kalbi benimki gibi çok hızlı atıyordu. Neden bu kadar hızlıydı kalbim? "Düşündün mü?" Diye sordu merakla.

Elini omzuma yerleştirmek için kaldırdı. "Ben.. yapamam." Dedim kırgınlıkla. Eli aniden durdu. Yüzündeki mutlu ifade yerini hayal kırıklığına bıraktı. Gözlerinin yavaşça dolduğu her saniye verdiğim kararın ne kadar berbat olduğunu öğretiyordu bana. "Ben farklıyım." Dedi titreyen sesiyle. Sanki birşeyi yeni anlamış gibiydi. Neyden bahsediyordu? Elini çekti hışımla ve beni itti.

"Ben burda olduğum için benimle evlenmiyorsun değil mi?!" Diye çığlık attı ve sandalyeyi yere attı hızla. İşte yine ataklardan biri başlıyordu. Ellerini saçlarına daldırdı ve çığlık atarak yere bıraktı kendini. "Beni sevmiyor... beni sevmiyor.. beni sevmiyor.." diyordu sürekli. Bu seferki gerçekten kısa sürmüştü. Kapının hızla açılmasıyla cem bey'in elindeki iğneyle ecrin'e yürüdüğünü gördüm. Kolunu tutup durdurdum.

"Profesör doktor fatih kor siz ne yapıyorsunuz! Hasta kriz geçiriyor ve ilaca ihtiyacı var! Siz ise buradan hastanın kötü durumunu izliyorsunuz." Dedi sinirle. "İlaç sadece hastanın krizini erteliyor. Bunu kendim halletmek istiyorum cem bey. Size kanıtlayabilirim." Dedim onun aksine sakince. Gözlerini kısıp ecrin'i gösterdi ve sakince kafasını sallayıp diğer hemşirlerle birlikte dışarıya çıktı. Derin bir nefes aldım. Yavaşça ecrin'in yanına ilerleyip önüne oturdum.

Yan bir şekilde yatıyordu. Cenin pozisyonu almıştı ve sürekli adımı sayıklıyordu. İşte şimdi işimi şansa bırakmalıydım. Bunu ilk defa yapacak olmam çok daha kötüydü. Yavaşça kolunu tuttum ve kalkmasını sağladım. Şuan nergis hanım ile Faruk bey'in beni izlediği geldi aklıma. "Ecrin.." dedim sakince onu yatıştırmak için. Başını yavaşça kaldırdı. Gözlerini görmemi sağladı. Durumu toplamaya çalışıyordum. Ben düşünürken minik eliyle gözlüğümü ittirince düşüncelerimin arasından gülümsedim. Kelimeleri toparlayınca konuştum.

"Ben yapamam çünkü.. o.. şey.. yani bu teklifi benim sana etmem gerekiyor.. madem bu kadar çok istiyorsun.. evlen benimle." Deyiverdim. Gözyaşlarını sildim ve elimi yanağında koydum. Elini silah gibi yapıp bana uzattı. "Cem abi izin vermez evlenmemize. Silahla dan dan vurur bizi." Dediğinde kendimi tutamadım ve kahkaha attım. Hala bizi mafya sanıyordu sanırım. Benim babam mafyaydı ben değil.

"Seni vurmaz ama beni vurur." Dedim gülümseyerek. "Hele bir vursun. Onun o güzel gözlerini oyarım." Dedi. Yüzümdeki gülümseme soldu. "Güzel göz?" Dedim sakin kalmaya çalışarak. Nedense çok sinirlenmiştim cem bey'e ettiği iltifat yüzünden. "Senden sonra yani aşkım." Dedi ve şirince gülümsedi. "Pekala.. bu konu burada kapanmadı bil isterim.. ve sana tekrar soruyorum. Benimle evlenirmisin?" Dedim gülümseyerek.

Güldü heyecanla ve çığlık attı. "Evet?!" Bende kahkaha attım.

Bunun sonunda ne olacağını bilmiyordum.

BUZDAN KALP 2 (gerçek hayat!) (Mafyanın aşkı.) -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin