27. (pişmanlık.)

1.9K 107 10
                                    

     Ecrin eline ateş değmiş gibi elini çekti. "İstediğin kadar kaç Karahanlı." Dedim tehditvari bir sesle. Yutkundu ve yiğit'in yanına geçti. "Kızımı ezmene göz yumacağımı mı sanıyorsun kor? Bu bir masa oyunu!" Yüksek sesle kahkaha attım. O kadar çok güldüm ki. Yiğit bir yerden sonra afallamıştı. "Ateş kor! Susta oyunumuzu oynayalım lan!" Duyduğum ses ile aniden sustum. Hangi piç bana söylemişti bunu? Başımı sola çevirdiğim anda iri yarı, kel ve omzundaki şala güvenen birisi vardı. "Rıfat otur lan.." dedi yanındaki aynı cüssedeki şahıs. Korktuğu sesinden belliydi.

"Ne?" Dedim anlamamış gibi. Herkes bir anda susmuştu. Yaptığım her hareketi, vahşilikleri ve aldığım canları biliyorlardı. Onlar da can alırlardı. Ama benim kadar olamazlardı. Mideleri kaldırmazdı. Sandalyemi ona çevirdim. "Tekrar söyle.." dedim sakince. "Oyuna odaklanamıyorum." Dedi hızla Rıfat denen herif. "Rıfat öldü.." diye bir mırıltı duydum arka taraftan. "Rıfat.. yaklaş yanıma." Dedim buz gibi sesimle.

"Olay çıkarma." Dedi yiğit. Onu takmadım. Yanıma geldi Rıfat kendinden emin bir şekilde. "Dur." Durdu. "Geri git." Sinirle olduğu yere geri döndü. "Tamam. Şimdi geri gel." Durdu ve bana döndü. "Oyun mu oynuyorsun lan benimle?!" Diye bağırdı. Kaşlarım havaya kalktı. Benim mekanımda bana bağırmak? Tekerlekleri tuttum. Ona doğru ilerlemeye başladım. Çok yavaş bir şekilde ilerliyordum. Önüne gelince durdum. Bana sinirle bakarken kahkaha attım tekrar. Yüzü korkuyla gerildi. Silahımı çıkartıp sağ bacağını vurdum. Çıkan silah sesi ile ecrin çığlık attı.

Rıfat sağ bacağını tutup yere düştü. Yüzündeki korku genişlerken korkutucu bir ifade ile gülümsedim. Sandalyeyi kafa tarafına getirdim ve yerdeki çırpınan şahısa baktım. "Birazdan tüm sesler kesilecek." Dedim. Eğildim ve çenesinden tutup kaldırdım. Yaptığım her hareketi ecrin ve yiğit görüyordu şimdi. Başını bacaklarıma yasladım ve boğazını iyice açtım. Bıçağımı çıkartıp boğazında gezdirdim. "Ben yaptım sen yapm-" sözünü kesen bendim. Kelimenin tam anlamı ile sözünü kesmiştim. Boğazındaki kesikten fışkıran kanlar ile ecrin çığlık attı tekrar.

Gözlerinin kapanmadan önce son gördüğü şey bendim. Diğerleri gibi. Kanın fışkırırken çıkardığı ses ile huzurla gözlerimi kapattım. "Melodi gibi." Dedim huzurla. Gözlerimi tekrar açtım. Herkesin yüzündeki o korku dolu ifade ile kendime geldim. "Benim sesimi beğenmeyen varmı?" Diye bağırdım. Birkaç kişi korkuyla başını iki yana salladı. Kan üstüme bulaşmadan herifi yere attım. "Ecrin? Sen beğenmiyordun sanırım?" Dedim ona dönüp. Tüm gözler ona dönünce ecrin irkildi. Korkudan titrerken başını iki yana salladı. "Babacığım?" Dedim bastırarak. Birkaç şaşkınlık nidası ile yiğit başını iki yana salladı.

"Mekanda olay istemeyen varsa düzgün davransın!" Diye bağırdım. Kabul etmiş olmalılar ki herkes önüne döndü. "Ecrin buraya gel." Dedim ve geriye yaslandım. Yiğit ayağa kalktı ve ecrin'in önüne geçti. "Ecrin.buraya.gel." Dedim sinirle. Ecrin korkuyla babasının arkasından çıktı ve yanıma ilerledi. Neden bu kadar açıktı bu elbise?! "Hatanı telafi et." Dedim önümde durunca. Anlamamış gibi bana baktı. "Sür." Dedim sakince. Gözlerinden geçen pişmanlık dalgası ile içimde küçük bir nefret filizlendi.

"Sana kimse inanmıyor. Sahte maskelerle dolaşma." Dedim o arkama geçerken. Derin bir nefes aldı ve sürmeye başladı. Bu benim için çok kötü bir durumdu. Ama plana göre hareket etmek zorundaydım. Yiğit'in bizi takip ettiğini hissettim. Karanlık koridordayken ara sıra duraksayarak ilerliyorduk. "Ecrin.." dedim gözüm hiçbirşeyi seçmezken.

"E-efendim?" Dedi korkuyla. "Ben burada olduğum sürece sana birşey olmaz." Dedim. "Sen nasıl koruyacaksın kızımı bu halde?" Dedi yiğit sinirle. Kaynana kesilmişti başıma daha şimdiden. "İlk ben ölürüm. Çünkü sakatım. Sayenizde." Dedim keyifsizce. Ecrin titrek bir nefes aldı. "Hem bizi suçluyorsun. Hem de kızımı istiyorsun. Neden kızımı istiyorsun?" Dedi yiğit hızla. "Sanane." Dedim ve gülmemek için dudağımı dişledim. Bu adamı uyuz etmeye bayılıyordum. "Ben babasıyım!" Dedi hızla. "Banane." Dedim ve dudağımı sıktım. "Herkes ne düşünecek?!" Dedi sinirle. "Onlara ne?" Dedim gülerek. Ecrin de gülünce rahatladım. Sonunda dikkatini dağılmıştım.

BUZDAN KALP 2 (gerçek hayat!) (Mafyanın aşkı.) -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin