BUZDAN KALP 2 (gerçek hayat!) (Mafyanın aşkı.) -TAMAMLANDI-

74. (Geri geleceğim -II-)

Biricik okuyucularım, sizden özür dilerim. Ben yayınladığımı sanıyordum. Hala daha öyle gözüküyordu. Bir arkadaşım bana neden yayınlamadığımı sorduğu zaman anladım. Tekrar özür dilerim..

İyi okumalar.. ❤

    Ecrin iç çekti. Yumruklarımı sıktım. "2 yıl önce burada başlayan hikayemiz burada sona erdi." Dedi ecrin. Boğazımdaki yumruyu bastırmaya çalıştım. "Bitmedi!" Duyduğumuz nefret dolu ses ile oraya döndük. "Hepiniz burada kalıyorsunuz!" Dedi Melih bey. Afalladım. "İşimi sizin yüzünüzden kaybetmek mi?!" Dedi sinirle. Ecrin'i arkama aldım korkuyla. "Sen!" Dedi beni göstererek. Kaşlarımı çattım.

Burada hala müdürse, neden bana işten atıldığını, ecrin'i geri getirmemi söylemişti? "Sen ecrin karahanlı'nın hala doktorusun!" Dedi Melih bey. Gerildim. Bu çok ağırdı işte. "Siz!" Dedi sedat ve vedat'ı göstererek. İkisi birbirlerine yaklaştılar. "Siz buradaki çalışanlarsınız hala!" Diye gürledi. "Bağırma lan?!" Diye kükredi cem. Sonunda dayanamamış olmalıydı. Haklıydı. Herif durduk yere bağırıyordu! Melih sinirle cem'e döndü. "Buranın başında ben varım!" Dedi kendini göstererek.

"İstediğim gibi bağırabilirim çalışanlarıma!" Diye bağırdı. "Sussana!" Dedi ecrin sinirle arkamdan. "Oo! Ecrin karahanlı konuştu!" Dedi nefretle. Vücudum sinirle gerildi. "Senin yüzünden işimden oluyordum az kalsın!" Dedi. "O.bir.kor." diye tısladım teker teker. "Bir deli ile evlilik yasaktır." Dedi dalga geçercesine. Ecrin'in kolumu tutan eli titredi. Gözüm seyirdi bir anda.

Ben bu herifi öldürürdüm! Belimdeki silahı çıkarttım. Sadece saniyeler içerisinde çekmiştim silahımı. Silahı fark ettikleri anda bağırarak uzaklaştı çoğu kişi. Melih güldü. "Elimde emir var. Beni öldürürsen sen hapise, ecrin hanım yine o odaya gidecek." Dedi keyifle. Ben yine hapise gidecektim ama.. Yutkundum. Elimdeki silah yavaşça yere inerken etrafımızı sarmış polisleri daha yeni fark etmiştim. Etrafıma baktım. Etrafımızı sarmışlardı!

"Silahı bırak. Eğer işi kabul etmezsen bu beyler seni.." dedi ve durdu. Alnına vurdu daha yeni aklına gelmiş gibi. "Hatta sizleri hapise atarlar. Unutmuşum. 2 yıl önce sizin de ortadan kaybolduğunuzu. Haberlerde görmüştüm sizi sonradan. Doğru ya! Siz de bu işin içine girdiniz. Size daha işin başında söylemiştim. Fatih kor'dan uzak durun diye!" Dedi Melih sinirle. Bundan haberim yoktu.

Cem sinirle soludu. Hepimiz silahlarımızı hazırda tuttuğumuz için kenardaki habercilere çok iyi malzeme veriyorduk. Bizim çocuklara döndüm. Bana baktılar dikkatle. Silahımı yere bıraktım. Ecrin'in elini tuttum nazikçe. Gülümsedi. "Bekliyorum doktor bey.. çok güzel bir geziydi." Dedi ecrin. Yüzümdeki buruk gülümseme ile başımı salladım. Ecrin kızlara elini salladı. İçeriye ilerledi yavaşça. Kapının kulbunu tuttu. Durdu. Bana döndü.

El salladı. "Geri geleceğim.." dedi huzurla. Ardından o karanlık koridorda kayboldu. "Kaldır!" Dedi beni göstererek. Ellerimi kaldırıp enseme koydum. Melih yeri gösterdi. Dizlerimin üzerine çöktüm. "Filiz, Esra ve yeşim. Siz eve gidin. Eşyaların hepsini toplayın. Filiz.." dedim. "Efendim?" Dedi titreyen sesiyle. "Artık gönül rahatlığı ile evinize geri dönebilirsiniz. 2 numaralı arabaya yükle eşyalarını. Sen dersini aldın. Gidin ve hayatınızı yaşayın." Dedim. Hıçkırdı.

Vedat yanımda diz çökmüştü. Ellerini ensesine koydu. "Git güzelim. Akşama tam saatinde evde olurum ben." Dedi vedat. Filiz'in gittiğini belirten ayak seslerini dinledik. "Esra.." dedim. "De fatih.." Dedi. "Eşyaları topla ve 4. Arabaya yükle eşyaları. Aranız düzeldi. Arabanın torpidosunda bulunan kağıttaki adrese git." Dedim. İç çekti esra. "Araba kullanmayı bildiğini biliyorum." Dedim melih'in gözlerinden gözlerimi ayırmadan. Esra'nın ayak sesleri.. Cem başını iki yana salladı gülerek.