9. (gerçekler.)

2.6K 138 1
                                    

   

     Arabadan çıktım ve kapıyı kapatıp kilitledim. "Buraya park edemezsiniz fatih bey.." dedi ve korkuyla yutkundu ceyda. Adamlarımı fark etmiş olmalıydı. "Çekil kenara." Dedim ona bakmadan. Ceyda dondu kaldı. "A-arabanın içindeki.." dedi korkuyla. Fark ettiği zaman çığlık attı ve ellerini ağzına kapattı. "Çekil kenara." Diye tısladım. Korkuyla irkilip önümden çekildi.

"Bu ses ne?" Dedi sedat yanımıza gelip. Vedat'ta onu takip etmişti. "Olay çıkarmak istemiyorum. Binin arabaya." Dedim buz gibi sesimle, sonra bahçeye baktım tekrar. İçeriye almış olmalıydılar hastaları. "Arabanın içindeki ecrin mi? N-neden baygın?" Diye sordu vedat korkuyla. Silahımı çıkartıp ikisine doğrulttum. Ceyda tekrar çığlık attı. "Binin.arabaya." Dedim sinirle. İkiside ellerini kaldırdı ve kadir'in arabasına yöneldiler korkuyla. Sedat ve Vedat'ta güvenilirdi. Onları topluyordum. Çünkü ikisinin hastası gitmişti uzun süre önce. İkisi de boş boş takılıyordu.

Sırada cem vardı. Onu da alacaktım buradan. Kimse umrumda değildi artık. "Cem'i resimlerden gördünüz. Getirin onu bana." Dedim hafifçe başımı geriye uzatıp. Hastaneye bakıyordum hala. 3 kişi hastaneye girdi koşarak. "Sen kimsin?" Dedi Ceyda korkuyla. "Bir mafya, hanımefendi." Dedi celal. Konuşmak istemiyordum kimseyle. "S-sen doktorsun.." diyebildi Ceyda şaşkınca. "Yalancı kimlik." Dedi bu sefer Ahmet. Ahmet çok nadir konuşurdu. Şaşırmıştım konuşmasına. "Bırakın lan beni! Beni bu şekilde götüremezsiniz!" Cem'in kükreyişi ile ona döndüm.

Cem ile gözlerimiz kesişti. Beni süzdü ve silahı fark edince irkildi. Önüme bıraktılar hızla. "Fatih.. Kahretsin o içerideki ecrin mi?!" Dedi sona doğru korkuyla cem. "Benim arabama bin." Dedim ve arkamda bekleyenlere döndüm. "Gerekli işlemleri halledin. Melih bey'e fatih'in selamı var diyin. Babamı arasın." Dedim ve bana şaşkınca bakan ceyda'ya döndüm. "Ecrin'in eşyalarını bir bavulda topla. Bana getir." Dedim. Ceyda korkuyla başını salladı. Kartı uzattım. Kartı alıp içeriye koştu.

"Bütün bunlar ne demek oluyor fatih?" Dedi cem ve elini emin olmak ister gibi bana uzattı. "Arabaya.bin." dedim onu dinlemeden. Kafasını iki yana salladı. "Tıkın." Dedim arabayı başımla gösterip. Cem'i tuttular ve sürükleyerek ön koltuğa oturttular. Ceyda elindeki bavulla koşarak bana geldi. Boşta duran orhan'a ceyda'nın elindeki bavulu gösterdim. Hemen ona ilerleyip bavulu aldı ve arabaya ilerledi. "Efendim silahları kendi arabama almak zorundayım. Sığmıyor." Dedi Orhan. "Al." Dedim ve arkamı döndüm. "S-silah.." diye fısıldadı korkuyla Ceyda.

"Eğer bir tane polis peşimize düşerse, nişanlını gözünün önünde parçalara ayırırım." Dedim ve arabaya bindim. Cem'in ellerini ve ağzını bantlamışlardı. Yanımda çırpınmaya başladı. Bagajdan gelen sesle arabayı çalıştırdım. Cem arkasına döndü hızla. Ecrin'i sadece baygın sanıyor olmalıydı. Onu bağladığımı görünce daha fazla çırpınmaya başladı. Ağzı bantlı olduğu için sadece mırıltılar çıkartıyordu. Bu hoşuma gitmemişti işte. Çok dikkat çekiyordu. Silahı saniyeler içerisinde alnına yasladım. Anında durdu. "Kıpırdamayı kes." Diye tısladım. Korkuyla başını salladı. Silahı belime koydum yola bakarken. Telsizden gelen sesle dikkatimi oraya verdim.

"Hşşt.. efendim.. gideceğimiz yeri sormak için rahatsız etmiştim.. tamam." Bu emir'di. Arabaya binmiştiler demek. Düğmeye bastım. "Belirttiğim yer değişmedi. Tamam." Dedim ve etrafıma baktım. "Anlaşıldı.. tamam." Başka bir ses daha duydum. "Nereye gidiyoruz? Neden kimse konuşmuyor?" Dedi korkuyla sedat. "Yemler sizi rahatsız ediyorsa indirin. Tamam." Dedim ve direksiyonu sağa kırdım. 'İndirin' kelimesini duyunca cem irkildi. "Sustular. Tamam." Dedi emir ve kapattı telsizi. Ağzındaki bant çok dikkat çektiği için cem'e bakmadan bandın ucundan tuttum. "Fazla konuşursan ölürsün." Dedim ve hızla bandı çektim. Cem acıyla tısladı.

BUZDAN KALP 2 (gerçek hayat!) (Mafyanın aşkı.) -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin