2. (ağabey deme bana..)

5K 169 14
                                    


     Ben önceden içeri girenin anasını ağlatıyordu dedim değil mi? Bunu bile bile içeri daldım değil mi? 'İlk asıllı gerizekalı olabilirim' diye düşündüm. Büyük bir salaklık yaptığımın farkındaydım. Ecrin durmuş bana bakıyordu. O sırada ceyda'nın sesini duydum. "Cem bey! Fatih bey odaya girdi!" Diye çığlık attı. İçimden 'bunlar beni öldürmeye çalışıyor' Diye düşündüm. Ecrin kulaklarını kapattı korkuyla. Yutkundum. Aniden bana dönmesiyle irkildim. "Fatih bey çıkın oradan!" Dedi cem bey telaşla.

'Çok kolaydı..' demek istedim ama Ecrin bana hafifçe eğilmiş ve sanki avını yakalamaya hazırlanıyor gibi yaklaşınca sözlerimi yuttum. Bana ilerlerken korkudan titriyordum. Hızlı hızlı nefesler alıyordum durmadan. Tam önüme gelince durdu. Kapıya daha çok sindim. "Adın ne?" Diye sorduğu zaman adımı unuttum bir an. "B-ben.." diyebildim sadece. Boyu kısaydı. Ama parmak uçlarında yükseldiği için burunlarımızın arasında yaklaşık 7 santim vardı. Elini yavaşça kaldırdı. Şuan istese gözlerimi oyabilirdi! Veya bana türlü işkenceler yapabilirdi. Eli yanağıma değecek iken yanağımı yana çevirdim ve gözlerimi kapattım korkuyla. Yumruklarımı sıktım.

"Ecrin uzak dur ondan! O senin doktorun!" Diye gürledi cem bey. Gözlerimi açtım ve beni iyice boka götüren cem bey'in olduğu kısma sinirle baktım. Ecrin bir an irkilsede durmadı. "Adın ne?" Diye sordu tekrar. Korkudan konuşamıyordum. Kendi sesimi bulduğuma emin olduktan sonra "Fatih.." diye fısıldadım hala yanımdaki duvara bakarken. "Sen o kafamdaki sessin." Dedi Ecrin ve iyice yaklaştı bana. Onu itmeliydim. Ama korkudan değil elimi kaldırmak, parmağımı bile hareket ettiremiyordum.

Belkide boynumu kırardı. Veya şah damarımı kopartırdı. Belkide küçük fatih ile çok farklı işkenceler yapabilirdi bana. Bileklerimi kaldırıp hızla arkamdaki demir kapıya çarpmasıyla irkildim. "Hayır!" Diye bağırdı cem bey korkuyla. Ellerimi başımın iki yanına sabitlemişti. Eğer kanun olmasaydı çoktan itmiştim onu. Ama hastalara şiddet uygulamak yasaktı. Ellerimi kurtarmaya çalıştığım zaman daha sıkı tuttu. Duvara bakıyordum hala. Başını bana yaklaştırdığını hissettim. Beni kokladığı zaman korku tüm hücrelerime yayılırken gözlerim ardına kadar açıldı. "Kahve gibi kokuyorsun.. fatih." Diye fısıldadı boynuma doğru.

Gözlerimi sıkıca kapattım. Yumruklarımı sıkmıştım. Boynuma yaklaştığı anda gerildim ve dudaklarımı sıktım. "Artık benimsin." Dediği anda gözlerimi açtım. "Ben senin doktorunum." Dedim hızla. Ben salaktım zaten şaşırmayın. "Hayır! Sen mimarsın ve babanın adı doruk!" Diye bağırdı hızla. Çok çabuk değişiyordu duyguları. "Babam mimar ve adı zaten doruk!" Dedim hızla. Canıma susamıştım ben. Salaktım. "Sende mimarsın!" Dedi sinirle. Şuan bir akıl hastasıyla tartışıyordum! Gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım.

Nefesini boynumda hissedince vücudum gerildi korkuyla. Boynumu öpmeye başlamasıyla gözlerim ardına kadar açıldı. "Bırak beni.. lütfen." Diye fısıldadım çaresizce. Babamın kesin emri vardı. Ne olursa olsun asla ona zarar verecek hareketlerde bulunmamalıydım. İtmemeliydim. Boynumu yalayınca gözlerimin dolduğunu fark ettim. "Lanet olsun! Ecrin uzak dur fatih'ten!" Diye bağırdı cem bey. Hepsi çaresizdi. Çünkü benim aptallığımdı bu. Aptal gibi odaya dalmanın cezasını çekiyordum işte. Kolumdan çekince kendime geldim.

Beni çektiği yeri bilmeden yürüyordum. Şoktaydım çünkü. Hızlıca beni çekip fırlatınca yumuşak bir yere düştüm. Yatak.. sonum burasıydı demekki. Kollarım öylesine iki yanıma düştü o boynuma yönelirken. Öylece tavana bakıyordum sadece. "Ne yapıyorsun Ecrin?! Kahretsin?!" Diye gürledi bu sefer cem bey. Kapı ağır bir demirdi ve kırılması zaman alırdı. Üstümdeki t-şört'ü sıyırdı yukarıya doğru. Kaslarımı okşamaya başladı tiz bir gülüşle. "Bakamayacağım!" Ceyda'nın sesi ile gözümden bir damla yaş kaçtı.

BUZDAN KALP 2 (gerçek hayat!) (Mafyanın aşkı.) -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin