Odadan dışarıya çıktım yavaşça. Gözlem odasından çıktı ikiside. Nergis hanımın yüzü bembeyazdı. Faruk bey ise afallamıştı. Kızını daha cıvıl cıvıl sanıyordu sanırım. "Ecrin.." Der demez gözleri kaydı. Dengesi sarsılınca bayılacağını anladım. Üzerine ilerledim ve sıkıca tuttum nergis hanımı. "Cem bey! Hemen bir sedye getiririn! Depoda var!" Diye kükredim koridorun sol tarafına doğru. Cem telaşla çıktı ve bizi görünce depoya koştu.
Sedye geldiği zaman cem bey ile yatırdık onu. Faruk bey hala olduğu gibi duruyordu. "Bekleme odalarından birisinin koltuğuna yatırın." Dedim ve Faruk beye döndüm cem sedyeyi alıp uzaklaşırken. Elimi omzuna koydum. "Kızım.." Dediği anda elimi kaldırdım. "O artık bizim tanıdığımız ecrin değil. Onunla evleneceğim. Ama sadece ecrin'i büyüttüğünüz 6 yıl için. Aslında onun hatrı için evet demedim. Evet dememin sebebi.. Kızınızın sağlığını sizden daha çok düşünüyorum. İyi günler." Dedim ve onu orada bırakıp gözlem odasına girdim. Arkamdan Faruk bey'in girdiğini fark ettim.
Yatakta mutlulukla zıplayan ecrin'i izledik. Telefonu açtım. "Ecrin dikkat et! Düşeceksin." Dedim gülerek. "Düşmem ki.." dedi ve kahkaha attı. Tabi sonra örtüye takılıp yeri boyladı. Telaşla kalktım ve odasına daldım. Ona doğru koştum ve önüne diz çöktüm. "Ne oldu?! İyimisin!" Dedim telaşla. "Dizim acıdı." Dedi ve dizini kaldırdı. Hafifçe kızarmıştı. Çekmeceden ilk yardım malzemelerini çıkarttım. Kremi açtım ve sürdüm. Sargıyı da sardım. İlk yardım çantasını yerine koydum. "Neden beni dinlemedin!" Dedim sinirle. "Acıyor.." dedi ve sargıya üfledi.
Elini dokunmak için kaldırınca elini tuttum. "Dokunma daha çok acır." Dedim. "Sen yanımda olmasaydın ben ne yapardım?" Diye sordu titreyen narin sesiyle. Kendindeydi. Önce eline öpücük kondurdum. Ardından sargıya dudaklarımı bastırdım. "Çok mutluyum.." dedi ve gülümsedi. Bende gülümsedim. "Bende güzelim." Diye fısıldadım. "Beni gezdirirmisin?" Dedi yavru kedi gibi çıkardığı sesiyle. "Nerde?" Diye sordum merakla. Hastalar dışarı çıkabilirdi ama Ecrin için endişe ettiğimden dolayı onu dışarıya çıkartmıyordum.
"Koridorda." Dedi şımarık bir şekilde. "Bana zorluk çıkartacakmısın?" Diye sordum uyarır gibi. "I-ıh!" Dedi kafasını hafifçe yukarıya kaldırıp. Ayağa kalktım ve elimi uzattım ona. Heyecanla elimi tutup kalktı. "Sen burada bekle." Dedim ve kapıya ilerledim. Kapıdan çıkıp gözlem odasına girdim ve ağlayarak ecrin'i izleyen Faruk beye baktım. "Faruk bey.. ecrin sizi görmemeli." Dedim. Haline hiç acımıyordum çünkü hak ediyordu hepsini. Yaptığı korkaklık kızını derinden etkilemişti. Başını salladı ve gözlem odasından çıkıp koridorda uzaklaştı.
Yolda cem ile karşılaştılar. Cem ona büyük ihtimalle nergis hanımın yerini söyledikten sonra yanıma ilerledi. Faruk bey gözden kaybolunca cem'e döndüm. "Ne oldu?" Diye sordu. "Dışarıya çıkmak istedi." Dedim ve güldüm. O da güldü. "Hadi ya! Ne esti bir anda?" Dediği zaman ciddileştim. "Evlilik teklifini kabul ettim." Dedim hızla. Dondu kaldı ilk başta. "Yuh!" Dedi hızla. "Annesi istedi.. ama Ecrin için iyi olacağını düşündüğümden yapıyorum bunu." Dedim.
"Ben hastamı bir kontrol edeyim.. seninle konuşacağız sonra." Dedi ve yürümeye devam etti. Gözlem odasına girdim. Arkamdan kapıyı kapatıp yerime oturdum ve ne yaptığına bakmadan telefonu açıp masaya koydum. Ona döndüğüm anda ağzım açık kaldı. Üstündeki elbiseyi çıkardı yavaşça. Beni görmemesine rağmen bana nasıl bakabiliyordu. Elbise üstünden düşüp yerle buluşunca dudağını ısırdı. Yutkundum. Bedeni çok güzeldi.
Yavaşça çekmeceden elbisesini almak için eğildi. Ağzımdan elimde olmadan "off!" Diye bir ses çıktı. Elimi ağzıma kapattım hızla. Kahkahası doldu kulaklarıma. Üstüne giydi elbisesini ve saçlarını ördü. Bileğindeki toka ile saçını bağladı. "Ben hazırım aşkım." Diye cıvıldadı. Telefonu kapattım, önlüğümü ve üzerimdekileri çıkartıp yedek kıyafetlerimi (kot, t-şört) giydim hızla. Ayakkabımı giydim ve dışarıya çıktım. Kartı okuttum ve kapıdan çıkan sesle gülümsedim. Kapıyı açtım ardına kadar ve içeriye girdim. Beni süzdü hayran hayran. Bende onu süzdüm.
O ayakkabılarına kadar beyazken ben siyahtım. Elimi uzattım ona. Elimi tuttu. Birlikte dışarıya çıktık. Elini bırakmadan kapıyı kapattım. İkimiz de heyecanlıydık. "N-nereye gidelim?" Diye sordu bana. Gülümsedim. "Dışarı çıkarız istersen." Dedim. "Önce koridora alışsam?" Diye sordu bana. Başımı salladım ve parmaklarımızı kenetledim. Derin bir nefes aldı. Birlikte el ele koridorda yürümeye başladık. Bizi gören şaşkınca bize bakıyordu.
Bazı odalardan çığlık ve feryat sesleri geliyordu. Elimi daha da sıktı ve koluma sarıldı korkuyla. "Güzelim korkma. Birşey olmaz kimseye." Dedim sakinleştirmek için. Cem bey'in odasının kapısı açıktı. İçeriye kafamı uzattım. Necmi bey ile konuşuyordu gülerek. "Şoför bey rahatsız etmiyorsam 1 dakika gelirmisiniz?" Diye sordum gülümseyerek. Necmi bey cem'e şoför olduğunu söylemişti ve cem de bize, ona Necmi bey'in yanında şoför bey dememizi istemişti. Yalnış hatırlamıyorsam Necmi bey çok zengin bir adamdı ama herşeyini bir anda kaybedince akli dengesini yitirmişti.
"Efendim gidebilirmiyim?" Diye sordu yüzündeki tebessümle. Ecrin Necmi bey'in odasına bakıyordu merakla. "Git git. Marketten istediklerimi al da gel." Dedi ve önüne döndü tekrar. Cem bey yanımıza geldi hızla. "Ne oldu ecrin nerd-" demesine kalmadan ecrin'in arkamdan korkuyla uzattığı başını görünce sustu. "Cem abi bizi dan dan vuracak." Dedi ve arkama saklandı tekrar. Güldüm bu sevimli haline. "Nereye gidiyorsunuz?" Diye sordu gülerek. "Ecrin nereye isterse oraya işte." Dedim 'bende bilmiyorum' der gibi omzumu kaldırıp.
"Dikkat et kendine ve ecrin'e." Dedi ve içeriye girdi. Ecrin'e döndüm. "Nereye prenses?" Diye sordum bu sefer. "Evine götür beni." Dedi heyecanla. "Orası için babamdan izin almam gerekiyor ama." Dedim üzüntüyle. Ben müdürden değil babamdan izin almak zorundaydım! Ne ayrıcalık ama!
"Ben konuşayım." Derken iki kere zıpladı yerinde. Telefonu açtım ve babamı aradım. El ele yürümeye devam ettik. Tüm vücudum gerilmişti. "Alo?" Babamın sesiyle yutkundum. "Baba fatih beni eve atabilir mi?!" Diye bağırdı ecrin telefona. Gözlerim sonuna kadar açıldı ve ağzını kapattım. Etrafıma baktığım zaman birkaç kişinin bize şaşkınca baktığını fark ettim. Bazılarının da bu tarafa bakmamaya çalışıp güldüklerini fark ettim. "Ecrin? Ne diyorsun kızım sen?" Diye sorduğu zaman konuşmaya çalıştım.
"Baba.. ecrin gezmek istedi de.. nereye diye sorunca.. evime gitmek istediğini söyledi. Gidebilirmiyiz?" Diye sordum ve ecrin'e 'yaktın beni' bakışı attım. Babam şimdi kim bilir neler düşünecekti. Birde bunu anneme söylerse. Yandım. Annem hiç durmadan konuşurdu başımda. Bir süre ses gelmedi karşıdan. "Dikkatli olun." Diyerek telefonu kapatınca derin bir nefes aldım. Bu evet demekti. Babam bu hastaneye büyük miktarda para bağışı yapmıştı. Hala daha yapıyordu. O yüzden ondan izin almak zorundaydım. Bende isterdim melih bey'den izin almak. Ama nerde.
"Gidiyoruz!" Dedi heyecanla. Başımı salladım gülerek. Çığlık attı ve boynuma atladı. Belini sardım bende. Ayrıldık ve tekrar el ele tutuşup çıkışa doğru ilerledik. "Dışarıya hiç çıkmadım." Dedi korkuyla. "Ben çıktım. Kimseyi yemiyorlar." Dedim. Güldük aynı anda. Çıkış kapısının önünde durdu. Ona döndüm. Kapıyı ittirdi yavaşça. Ben de kendi tarafımdakini açtım. Aynı anda dışarıya çıktık. Ecrin'i tüm hastane biliyordu. Görenler şaşkınlık içinde bize bakarken ben ona bakıyordum. Yüzüne gelen güneş ışığını engellemek için elini kaldırdı. "Çok parlak.." dedi ve güldü heyecanla. Olduğu yerde zıpladı.
"Çok sert." Dedi ve elimden çekiştirip koştu. Bende peşinden koştum. El ele koşarken "çok geniş!" Dedi ve kahkaha attı. Hastalardan birtanesi alkışladı bizi gülerek. Çimenlere doğru koştuk. Hızla yere oturdu. Beni de yanına çekti. Ben onun aksine yavaşça yere oturdum. Herkes yüzündeki tebessümle izliyordu bizi. Çimenlerde ellerini gezdirdi heyecanla. "Çok renkli!" Dedi ve geriye yattı. Kollarını ve bacaklarını açıp kapattı gülerek.
Onun haline acıdım bir an. Böyle hayat dolu bir insan nasıl olurda bu hale düşerdi?.. ailesi gelince aklıma sustum.. doğruydu ya. Onu ailesinde problem vardı..
![](https://img.wattpad.com/cover/136508004-288-k895150.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZDAN KALP 2 (gerçek hayat!) (Mafyanın aşkı.) -TAMAMLANDI-
Romance(Buzdan kalp serisi 2) Genç kızın yattığı hastane odası, Genç adamın peşinde dolaşan geçmişi, '644' numaralı odanın dışındaki büyük sırlar.. Ecrin hayatın gerçeği ile yüzleşirken; fatih peşinde dolaşan geçmişi ile çırpınıyordu. Ecrin'in gerçeğe yeni...