"Yani söz o olsun. Yalnış anlama." Dedi önce bana sonra sedat'a dönüp. "Erkekler için çok zıt bir kelime olmalı ki zar zor söylüyorsunuz." Dedi yeşim ve kollarını çaprazladı. "O olsun." Dedi vedat. Başımı salladım. "Şimdi çalışma vakti. Dürbünü al cem." Dedim ve dürbünü cem'e attım. Havada yakaladı ve dışarıya çıktı. Bende çıktım ve merdivenlere yöneldim. Ecrin koltukta oturuyordu hala. Bizi görünce ayağa kalktı. Tabi silahları görünce yutkundu."Çalışacağız. Dışarıya gel." Dedim kısaca ve dışarıya çıktım. Biraz ilerledim. Ardından eve döndüm. Teker teker çıktılar. "Biraz yürüyelim." Dedim oluşan kalabalığa. Cem ve sedat başını salladı. Arkamı döndüm ve yürümeye başladım. Yaprak hışıltıları, arkamdan beni takip ettiklerini gösteriyordu. Buralarda bir yerde olmalıydı. Bir süre daha yürüdük. Buldum! "Burası.. çok güzel." Diye fısıldadı yeşim hayranlıkla. Ortası boş, kenarları ağaçlarla kaplanmış bir alandı burası. Çiçek bahçesi gibiydi. Kuşların cıvıltıları ve kenarda usul usul akan nehir ile adeta cennetti. Ecrin yanımızdan geçti ve biraz daha yürüyüp yere oturdu.
"Çalışmaya başlayalım?" Dedim bizim gruba dönüp. "Başlayalım." Dedi ve yanıma geldi vedat. "Evet. İlk silah. Desert eagle. Siz de dinleyin. Çünkü sizin merminiz biterse silahı size verebilir. Hepiniz silahınızı birbirinize verebilirsiniz.. herneyse.. şimdi.." dedim ve Vedat'ın bana uzattığı silahı aldım. Elimi hafifçe kaldırdım. "Bunun adı Desert eagle. Elimdeki 357 kalibrelik versiyonu. Kilosu ağır ve kullanımı bir o kadar zordur. 9 mermi kapasitesi vardır. Hedefi anında yere indirebilecek kadar güçlü bir silahtır. Deneyelim." Dedim ve silahı vedat'a uzattım.
Vedat silahı aldı. Etrafıma baktım. Tam önümüzde bulunan büyük kayaya ilerledim. Yerden küçük bir taş aldım ve büyük bir siület çizdim. Geriye çekildim ve bir süre ölçtüm gözümde. İyi olmuştu. Bizimkilerin yanına ilerledim. Ecrin'i gözümle kontrol edince uyuduğunu fark ettim. Diğerlerine '1 saniye' işareti yapıp ecrin'in yanına ilerledim. Üstümdeki ceketi çıkardım. Hava sıcaktı zaten. Ecrin'in beline örttüm. Hasta olursa başıma birşey gelebilirdi. Bizimkilerin yanına ilerledim ve Vedat'ın yanında durdum. Vedat dizlerini kırmış, tek gözünü kapatmış ve silahı iki eliyle kavramıştı. Elimi yüzüme kapattım.
"İlk ders.. Tek gözünü asla kapatma. Karşındaki düşman seni öldürmek için hareket ettiği anda gözünü kapattığın o salisede canından olabilirsin." Dedim. Vedat gözünü açtı. "İkinci ders.. dizlerini bükme. Dik durduğun zaman görünüş karşındaki düşmanı zihinsel olarak etkileyebilir. Aynı zamanda dizlerini büktüğün zaman yalnış atış yaparsın. Dizlerin titrediği zaman hedef şaşar. Ama bu kazık gibi duracağın anlamına gelmiyor." Dedim gülerek. Vedat doğruldu.
"Üçüncü ders.. bu biraz zor. Silahı iki elinle kavrama. Tek elinle silah kullanmaya alış. Boştaki elinle başka bir silahı daha tutabilirsin böylelikle. Zamanını teker teker vurarak harcamazsın." Dedim ve geriye çekildim. Vedat'ın duruşuna baktım. Çok cesaretliydi. Çok çabuk öğreniyordu. Tek elini indirdi ve yan döndü. "Ve şimdi vur!" Diye bağırdığım anı silah sesi takip etti. Taştaki siület'e baktım. Boynundan vurmuştu. Vedat sevinçle elini yumruk yaptı ve kendine çekti. Arkasına döndü ve sedat ile el çakıştılar. "Sedat. Gel." Dedim ve kollarımı çaprazladım. "Sevinmen biraz vahşice." Dedi yeşim gülerek. "Ben çok eğleniyorum." Dedi keyifle vedat.
Sedat silahı aldı ve dik bir duruşla silahı taşa doğrulttu. Hepsi çok azimliydi. Gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. Gözlerini tekrar açtı. "Hazırmısın?" Diye sordum. Başını salladı gülümseyerek. "Vur!" Dedim hızla. Silah sesi ile taşa baktım. "Kalbine." Dedi cem gülerek. "Kalbinden vurdun adamı." Dedi yeşim. Sedat silahı bana verdi yüzündeki tebessümle. Hepsi iyi nişancıydı. Doktorlukla vakitlerini boşa harcamışlardı. Doktor olmayı hak eden başkaları vardı. Bunlar tam benlikti. "Sıra bende sanırım." Dedi cem ve yanıma geldi. Silahı uzattım. "Baban iyi vururdu." Dedim gülümseyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZDAN KALP 2 (gerçek hayat!) (Mafyanın aşkı.) -TAMAMLANDI-
Romansa(Buzdan kalp serisi 2) Genç kızın yattığı hastane odası, Genç adamın peşinde dolaşan geçmişi, '644' numaralı odanın dışındaki büyük sırlar.. Ecrin hayatın gerçeği ile yüzleşirken; fatih peşinde dolaşan geçmişi ile çırpınıyordu. Ecrin'in gerçeğe yeni...