BUZDAN KALP 2 (gerçek hayat!) (Mafyanın aşkı.) -TAMAMLANDI-

28. (sarhoş.)

   
      Sürekli 'kızım.. kızım.. kızım.' Demesi sinirlerimi bozuyordu. Ecrin'in onun kanından olduğunu gözüme sokuyordu adeta. Derin bir nefes aldım. "Baba fatih ağabeyi eve bırakalım." Dedi ecrin. "Bana ağabey deme.." diye tısladım. Ecrin korkuyla başını salladı. Yiğit kapıyı açınca tüm sinirim kayboldu. Şoför gibi kapıyı açması içimde gülme isteği oluşturmuştu. "Sen yine neden gülüyorsun?" Dedi yiğit gözlerini kısıp. 'Yok birşey.' Der gibi başımı iki yana salladım. Ellerimi kaldırdım ve arabanın tavanına koydum elimi. Barfiks çeker gibi kendimi yukarıya çektim.

Yiğit ve ecrin beni içeriye oturttu. "Sandalye nasıl katlanıyor?" Dedi yiğit sandalyeye bakarak. "Biliyorum." Dedi ecrin ve kolayca katladı sandalyeyi. Ecrin sandalyeyi bagaja yerleştirirken yiğit'e gülerek "Kızının bir beyni var en azından." Dedim. Bana sinirle hamle yaptığı zaman kapıyı kapattım gülerek. Sinir etmeye bayılıyordum bu pisliği. Yiğit gözlerini kapatıp birkaç saniye bekledi. Yiğit babamdan daha küçüktü. 2 yaş.. Yiğit arabaya bindi.

Ecrin babasının yanına oturdu. Yiğit kapıyı sertçe kapatınca dudağımı dişledim. "Şoför hadi artık gidelim." Dedim gülerek. Yiğit'in direksiyonu tutan elleri sıklaştı. Derin bir nefes aldı. "Nereye?" Dedi ecrin bana dönüp. "Körfez." Dedim ve gülümsedim. Ardından yiğit'e döndüm. "Körfeze götür beni." Dedim sert bir sesle. "Emredersiniz.. başka bir arzunuz?" Dedi yiğit sinirle. "Hızlı gidelim." Dedim gülmemeye çalışarak.

Yiğit gaza yüklendi. Kahkaha attım ecrin çığlık atarken. Garajdan çıktık hızla. Araba ile yerin arasındaki birkaç santim yiğit'in ne kadar sinirli olduğunu gösteriyordu. Adeta fırlamıştık yokuştan. Çok eğlenceliydi. Araba yola düşünce ecrin çığlık atmayı bıraktı. Korkuyla iki yanına tutunmuş derin nefesler alırken pencereyi açtım. "Nereden gideceğiz?" Diye bağırdı yiğit. Araba hızla ilerlediği için zar zor duyuyordum onu. "Sağa." Dedim gülerek. "Ne?!" Diye bağırdı. Kavşağa az kalmıştı. Biraz bekledim.

Aniden "sağa!" Diye bağırdım. Yiğit korkuyla direksiyonu sağa kırdı. Biz sola savrulurken kahkaha attım tekrar. İçimdeki siniri atıyordum. "Şimdi?" Dedi yiğit. Telefonumu çıkartıp videoyu başlattım. "Sağa!" Dedim tekrar. Tam dönecekken "sola dedim lan!" Diye bağırdım. Önce sola sonra sağa savrulduk. Kahkaha attım tekrar. "Bundan sonrası düz ve sağa!" Dedim. Sinirle birşeyler mırıldanınca kahkaha attım tekrar. Ecrin'e döndürdüm kamerayı. "Ecrin!?" Diye seslendim. Korkuyla bana döndü. Yiğit sinirle müzik açınca güldüm.

"Çok güzel değil mi?" Diye bağırdım. Başını iki yana salladı korkuyla. Güldüm ve dışarıya döndürdüm kamerayı. Herşey hızla ilerlerken ön kamerayı açtım. Ecrin'e çevirdim tekrar. İkimizi de aldığına emin olunca "Ecrin!" Dedim gülerek. Bana baktı tekrar. "Söylemek istediğin birşey varmı?" Dedim bağırarak. Yiğit'e döndü. "Baba yavaş sür!" Diye çığlık attı. Kahkaha attım tekrar. Öne uzandım ve yiğit ile ikimizi aldım bu sefer. "Babacığım?" Dedim gülerek.

"Babana birşeyler diyeceğim şimdi.." diye tısladı yola bakarak. "Bunu yayacağım herkese." Dedim gülerek. "Selam söyle babana." Demesiyle kahkaha attım. "Çıkmasam hayatından.. bir köşede kalsam.." diyerek şarkıya eşlik etmeye başladı ecrin. Ecrin'in yanağına yanağımı koydum. "..onarılmaz mı? Her gece dua ettim duyulmazmı?!" Dedik ve kahkaha attık. Sanırım içtiğim içki yüzünden böyleydim. Umrumda değildi. Güzel bir gece geçirmiştim. Diğerlerine de aynı şeyi yaşatmıştım.

Ellerini öylesine sallayınca kahkaha attım. "Evleniyoruuz!" Diye çığlık attı ecrin. "Eveeet!" Diye bağırdım ve kahkaha attım. "Çok dayanıksızsınız!" Dedi sinirle yiğit. "Ben dayanıklıyım.. bak ölmedim. Maşallahım var!" Dedim ve kahkaha attım. "Sakat kaldın." Dedi yiğit sinirle. Siktir! Doğru ya. Unutmuştum. Derin bir nefes aldım. Söylüyordum az kalsın. "Hatırlattığın için sağolasın." Dedim keyifsizce. Ecrin yanağımı tuttu ve kendine çekti. Yanağıma kocaman bir öpücük kondurdu. Şaşkınlıkla kameradan izledim onu. Gülümsüyordu.. gözlerini sıkıca kapatmıştı. Gülümsedim.