Yeşim'den;
"Uzak dur güzelim." Dedi sedat ve bankta biraz daha öteye kaydı. Sinirle ofladım. İlk olarak sahile gelmiştik. Ama sedat bey beni yanına yaklaştırmıyordu! Ağabeyim olacak o cani bana sedat'ın emri altında olmamı söylemişti! Bana! Yeşim kor'a! "Bana emir verme!" Dedim hızla. Telefonda birisiyle mesajlaşıyordu. Gözlerimi kıstım. Telefonu cebine koydu ve geriye yaslandı. Çok yakışıklı olmuştu bu takım elbise ile. Çok yakışmıştı sedat'a üzerindeki. "Güzelim.. fatih ne dedi?.. 'Sedat; Yeşim senin emrin altında..' sen ne yapıyorsun? Ağabeyini dinlemiyorsun." Dedi sedat ve kollarını çaprazladı.
"Ayı!" Dedim sinirle. Sedat afalladı. "Ne?" Dedi anlamaya çalışır gibi. "Ayısın işte! Ağabeyim görmüyor ki!" Dedim etrafımı gösterirken. "Ben istenileni yerine getiririm." Dedi sedat ve denize bakmaya başladı. Yerimde hopladım sinirle. "Iıııırrrghhh!" Dedim hızla. "Sakin ol." Dedi sedat huzurla gözlerini kapatıp. "Olamam sakin falan!" Dedim tamamen ona dönüp. Yüzündeki huzuru görünce bir anda tüm sinirim uçtu gitti. Başımı yana eğdim onu izlerken. "Sende mutlu olacağın birşey buldun sanırım." Dedi sedat gözlerini açmadan. "Hı-hı." Dedim başımı sallayıp.
"Çok güzel değil mi?" Diye mırıldandı. "Evet." Dedim ve gülümsedim. "Çok huzur veriyor insana." "Evet." "Sanki tüm dertlerini unutuyorsun bir anda." "Unuttum." Dedim onu hala izlerken. Derin bir nefes alıp gözlerini açtı. Mavi gözleri bana dönünce irkildi. "Ben sahili izliyorsun sanıyordum." Dedi şaşkınca. "Daha güzel birşey var karşımda." Dedim ve elimi yanağıma yasladım. Gözlerini kaçırdı. Çenem titriyordu.
Elini tuttum. Şaşkınca eline bakarken yanına yaklaştım. Başımı göğsüne yasladım ve boştaki elimi göğsüne koydum. "Duyulacak daha güzel bir şey var." Dedim ve gözlerimi kapatıp kalbini dinledim. Hızlanmıştı kalbi. Benimki gibi. Onca sevgili değiştirmiştim.. onca kişi ile gezmiştim. Ama kimse sedat gibi olamamıştı. Onun yanında kendim oluyordum. Gözyaşlarım gözlerimi terk edince hıçkırdım.
Ağabeyim, annem ve babam beni umursamaz bir kız olarak görüyorlardı. Kimse benim oluşturduğum karakteri sevmiyordu. Kendim olmalıydım en başında. İlk öpücüğümü sedat ile paylaşmayı isterdim mesela. Veya ilk defa onun elini tutmayı. Daha sıkı tuttum gömleğini. Eli hemen omzumu bulunca hıçkırık kaçtı tekrar dudaklarımdan. "Güzelim! Ne oldu?!" Dedi telaşla. "Dayanamıyorum artık!" Dedim hızla. "Canını birisi mi sıktı?" Dedi endişe ile. Herkesin benden korkması için bu kişiliğe bürünmüştüm. Çünkü anlamıştım ki ağabeyim gibi pasif olanları eziyorlardı.
"Böyle olmayı istemezdim." Dedim gözyaşlarım gömleğini ıslatırken. "Nasıl?.. ne oldu korkutma beni?!" Dedi telaşla. "Beni sevmeni o kadar çok istiyorum ki.." diye fısıldadım. "Ağabeyim istedi diye benimle çıkıyorsun. Benim kendinden soğutmaya çalışıyorsun." Dedim acıyla hıçkırıp. Saçımı okşayan eli durdu. Doğruydu. Geriye çekildim kırgınlıkla.
"Nereden öğrendin?" Diye mırıldandı. Hıçkırdım tekrar. Hızla ayağa kalktım. "Sen!" Dedim onu gösterip. "Senin yüzünden!" Diye çığlık attım. Sedat korkuyla ayağa kalktı. "Ben birşey yapmadım." Dedi düşünceli bir sesle. Kalbimi gösterdim. "Senin yüzünden acı çekiyorum!" Dedim yüksek sesle. Sedat yutkundu. "Sana kötü birşey yapm-" sözünü kestim.
"Sana aşığım diyorum aptal!" Diye çığlık attım tekrar. İrkildi. "İlk defa aşık oldum." Diye fısıldadım. "Özür dilerim." Dedi pişmanlıkla. Burnumu çektim ve başımı iki yana salladım. "Hoşlantı bile yokmu bana karşı?" Dedim çaresizce. Gözlerini kaçırdı. Yumruk yemiş gibi oldum. Ellerimi ağzıma kapattım. Sedat nefesini verirken gözlerini kapattı. "Benimle evlenmeyeceksin.." diyebildim zorlukla. Başını salladı ve ellerini ceplerine soktu. Boğazımdaki yumru gitmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZDAN KALP 2 (gerçek hayat!) (Mafyanın aşkı.) -TAMAMLANDI-
Romance(Buzdan kalp serisi 2) Genç kızın yattığı hastane odası, Genç adamın peşinde dolaşan geçmişi, '644' numaralı odanın dışındaki büyük sırlar.. Ecrin hayatın gerçeği ile yüzleşirken; fatih peşinde dolaşan geçmişi ile çırpınıyordu. Ecrin'in gerçeğe yeni...