"Ne olursun harap etme kendini beyim.. ben unutt-" sözünü kestim. "Hayır! Unutmadığını biliyorum Esra! O günü asla unutamazsın.." Sesim sonlara doğru fısıltıyla birlikte kayboldu. Esra'nın gözlerinin dolduğu o an anladım ki gerçekten unutmamış. Kim unutabilirdi ki? "Sen benim arkadaşımdın.. sana aşık oldum sandım." Diye fısıldadım. Elini ağzına kapattı ve hıçkırarak ağlamaya başladı. "O gün kendimi kaybettim. Sana olan aşkım yüzünden yaptım sandım. Ama sadece seni kıskanmışım.." diye fısıldadım.
Gözlerini sıkıca kapattı. "Aşk nedir bilmiyorum. Aşk ile evlilik nedir bilmiyorum. Bir kadını sahiplenmek, sadece kendisine ait olduğunu hissettirmek.. bunları bilmiyorum. Sana bunları veremem. Ben sana aşk veremem Esra." Kalbim kan kusarken söylediğim yalanlar kulağımı tırmalıyordu. "Ben seni sevemem." Diye fısıldadım. "Neden yaptın bunu o zaman!" Diye bağırdı bir anda. Gülümsedim. Eski esra'da aynısını yapardı. Sürekli bağırırdı. Sakin kalmak ona yakışmıyordu.
Kollarını tuttum. "Çünkü seni kıskandım. O herifle daha yakın olacağın için.." dedim gözlerine bakarken. "Hani beni sevmiyordun?" Dedi çatallaşmış sesiyle. "Dostluk sadece basit bir bağ ile örtünmez. Öyle bir seversin ki arkadaşını.. aşk gibi. Ben sana bunu yapmayı istemezdim. Bende isterdim senin mutlu gününde yanında olmayı. Senin sevdiğin adamla birlikte olmanı. Ama abarttım. Sana aşığım sandım." Dedim onu sarsarken.
"Biz evliyiz artık cem.. geri dönüşü yok." Dedi kırgınlıkla. Kahve tonlarındaki gözleri kırgınlıkla parlıyordu. Kendimden nefret ettim tekrar. Ona bunu yaşatmayı istemezdim. "Özür dilerim.." diye fısıldadım çaresizce. "10 yaşında oğlumuz var.. 11 yıllık evliyiz. Sen benden uzakta... ben seni beklerken geçti 11 yılım. Senin tek bir özür için tükettiğin nefesi alamaz oldum cem." Dedi yakamı tutarken. "İstersen öldür beni.." dedim ve belimdeki silahı çıkartıp eline tutuşturdum. Alnıma yasladım namlu'yu ve gözlerimi kapattım.
"Seni rahatlatacaksa.." dedim ve içimden dualar etmeye başladım. "Seni o gün vuracaklardı.. o gün seni kurtaran ben; şimdi herşey bitmişken seni nasıl kendi ellerimle öldürürüm?" Diye fısıldadı Esra. Hıçkırık firar etti ağzımdan. Dizlerimin üzerine düştüm. Haklıydı. Eğer benimle evlenmek istediğini söylemeseydi şu an ben ölüydüm. Benim için hayatını feda etmişti.
Hıçkırıklarım şiddetlenirken ondan özür diliyordum sadece. "Özür dilerim.. özür dilerim.. özür dilerim.." sürekli tekrar ettiğim cümleler esra'nın o günkü feryatlarını hatırlatırcasına kulaklarımı tırmalıyordu. "Değmez beyim.. büyüdük artık.. olgun insanlar olduk.." dedi ve önümde diz çöktü. Omuzlarıma koydu narin ellerini. Durmadan ağlıyordum. 11 yıllık dayanma sınırımı aşmıştım çoktan.
Ellerini tutup kucağına bıraktım. Bana dokunmamalıydı. Kendi hikayemdeki kötü karakter bendim. Başımı dizlerine yasladım hıçkırarak. Saçlarıma dokunan elleri ile sımsıkı tuttum eteğini. "Öldür beni.." diye fısıldadım. "Hayır beyim.. seni öldüremem." Dedi esra iç çekerken. "Ben senin kocan değilim. Bana öyle seslenme." Diye yalvardım.
"Yapma böyle beyim.. sen benim kocamsın. Senden hala korkuyorum. Ama bir o kadarda saygı duyuyorum sana. Çünkü sen benim hala cimri cem'imsin." Dedi esra şefkatle. Ayağa kalktım. "Hayır! Ben o değilim artık! Ben bencil aşağılık herifin tekiyim! Ben kimsenin hayatını düşünmeyen adi-" Bana sarılan minik beden ile kaskatı kesildim. "Yapma beyim.." diye fısıldadı. Bedeni korkudan dolayı titriyordu büyük ihtimalle. O günü hatırlatıyordum ona. Burada olmamalıydım. Onu kendimden uzaklaştırdım ve gözlerine baktım.
Gözlerini kaçırdığı an kapıyı açıp odayı terk ettim. Koridorda ilerlerken hala ağlıyordum. Salonun önünden geçerken babamın sesi ile durdum. "Gel lan buraya." Babamın nefret dolu sesi ile hıçkırdım. Yumruklarımı sıktım. "Cem?" fatih'in endişeli sesi ile salona döndüm. Babamın nefret dolu ifadesi bir anda değişti. Şaşkınlık. Hepsinin yüzünde bu ifade vardı. Gözlerimden hala yaşlar akarken doruk amca ayağa kalktı telaşla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZDAN KALP 2 (gerçek hayat!) (Mafyanın aşkı.) -TAMAMLANDI-
Romance(Buzdan kalp serisi 2) Genç kızın yattığı hastane odası, Genç adamın peşinde dolaşan geçmişi, '644' numaralı odanın dışındaki büyük sırlar.. Ecrin hayatın gerçeği ile yüzleşirken; fatih peşinde dolaşan geçmişi ile çırpınıyordu. Ecrin'in gerçeğe yeni...