75. (Geri geleceğim -III-)

1.1K 66 20
                                    

 
-Kızmayın bana.. kurgu öyle.. 😔

Hepinizi çok seviyorum ❤

  "Ateş neden uyuyorsun?" Dedi çaprazımda oturan kemal. "Kilo almak için." Diye mırıldandım uykulu sesimle. "Yani ağabey sen diyorsun ki; bizi erkenden salacaklar." Dedi engin kuşkuyla. Başımı salladım. Yemek saatindeydik. Uzun masalara teker teker dizilmiş, kenardaki polis amcaları kızdırmamak için sakince yemeğimizi yiyiyorduk. Buradaki herkesin eli kirliydi. Ben ise; şu son 2 gündür kilo almaya çalışıyordum. Buradan çıkacağımı adım gibi biliyordum.

"Sen neden kilo almaya kalkıyorsun ki ağabey?" Dedi cengiz. İç çektim. "Bana ağabey deme.. kilo almaya çalışıyorum çünkü o kadar zayıfladım ki kas bile tutmuyor bedenimde." Dedim keyifsizce. Birisi bana ağabey dediği zaman aklıma ecrin geliyordu. "Peki nereden biliyorsun çıkacağımızı?" Dedi merakla yılmaz. "Bilmem. Aklıma gelmiştir.." dedim uyku bedenimi sararken. "Ateş ile uğraşmayın beyler. Her zamanki gibi yemek sonrası uykusunu yapsın." Dedi mücait.

"Yalnız aklıma gelmişken biraz gülelim.." Dedi yunus. Ardından; Gözlerim kapalıyken bile gözlerimi devirmemi sağlayan şeyi söyledi. "Ateş, daha ilk günden hapisten nasıl kaçmıştı ama?" Dedi yunus. Hepsi güldü. Ofladım. "Sonra ne demişti?!; 'Kusura bakmayın yalnışlıkla kaçtım.' İçeriye geri girdi herkes ona şaşkınlıkla bakarken." Yine kahkahalara boğuldular. Beni bile güldürmüştü. Doğruydu. İlk gün, yalnışlıkla hapisten çıkmıştım. Daha sonra içeriye geri gitmiştim herkes şaşkınlıkla bana bakarken.

"Güvenlik önlemlerini geliştirdiler.. sonra yine kaçtı. Yine geldi ve dedi ki; 'Biraz daha güvenlik önlemlerini güçlendirirseniz iyi olur. Olmamış bu.'" Beyler, artık yerlere yatarken görevli birkaç kere masaya vurdu. Sırıttım herkes susmaya çalışırken. Bizi duyan gülmeye başlıyordu. "Lan benim bildiğim, bir mahkum kavga çıkartır tüm görevliler durdurmaya çalışır, bizim mahkum herkesi güldürüyor, zor susturuyoruz." Dedi kerim sinirle bağırarak.

"Fatih kor!" Duyduğumuz kükreme ile herkes afalladı. Benim adımı kullanacak kadar cesaretli olan kimdi? Doğruldum yavaşça. Sese döndüm. Gözlerimi açtım. Tek kaşımı kaldırdım. İri cüsseli bir herif. Bir.. baş görevli. Beni gösterdi işaret parmağı ile. "Burayı sirke çevirdin!" Diye kükredi. Yavaşça ayağa kalktım. Yemeğimi bitirdiğim için ellerim kelepçeliydi. Ona döndüm. "Burası sirk değil mi?" Dedim merakla. Baş görevli sinirden kıpkırmızı kesilmişti.

Birkaç kişi güldü. "Burası bir hapishane! Senin gibi bir mahkum yüzünden milletin ağzında sakız olduk!" Diye gürledi. Derin bir nefes aldım. Ardından yavaş ve kendimden emin adımlarım ile ona doğru yürümeye başladım. Siyah botlarımın çıkarttığı tok sesler yankı yaparken; görevli ile burun buruna gelene kadar durmadım. Şimdi kahverengi gözlerinin tam içine bakıyordum. "Sakız iyidir. Zayıflatır.." Diye fısıldadım.

Gözü seyirdi. Ağzını hışımla açtığı anda susturdum onu. Bileğimdeki kelepçenin zincilerinin sesi bile sonradan gelecek kadar hızlı kaldırmıştım elimi. Çoğu kişi nefesini tutmuştu. Şimdiye kadar dayak yememiş tek mahkum bendim burada. "Beni hiçbir nedenden dolayı dövdürtemezsin. Çünkü ne sözel ne de fiziksel bir şiddet uyguladım sana.. eğer; eşime veya çocuğuma bir söz edeceksen.. Seni öldürsem bile kimsenin kılı kıpırdayamaz." Diye fısıldadım.

Dondu kaldı. Benim hızlı olduğumu herkes biliyordu. "Çünkü o kadar hızlı öldürürüm ki seni.. onlar kendine gelmek için nefes alırken, sen son nefesini verirsin.." dedim dudaklarına bakarken. Bu, bir tür psikolojik korkutma yöntemiydi. Çoğu kişide işe yarardı. Dudakları az da olsa titriyorsa.. tamamdır. Geriye çekildim. Hala hareket etmiyordu. Söylediklerim doğruydu. Eğer benim ecrin'ime veya efecan'ıma bir söz etseydi.. kesinlikle öldürürdüm bu herifi.

BUZDAN KALP 2 (gerçek hayat!) (Mafyanın aşkı.) -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin