BUZDAN KALP 2 (gerçek hayat!) (Mafyanın aşkı.) -TAMAMLANDI-

41. (İstikamet Rize!)

       Ecrin kucağımda müzik eşliğinde dans ederken benim gözüm seyiriyordu. "Yan koltuğa geç Karahanlı." Diyebildim. "Neden?" Dedi bana dönüp. "Geç sen geç. Tümsekte başını vurursun vallaha." Dedi sedat gülerek. Ecrin başını iki yana salladı. Derin bir nefes aldım ve yol boyunca ifadesi solmuş bir şekilde yolu izleyen cem'e baktım. "Cem nereye gidelim?" Dedi vedat ona takılıp. "En yakın uçurumdan yuvarlanalım." Dedi dalgınca.

"Cem.." dedim dikkatini çekmek için. Bana döndü yavaşça. "Filiz kocasının yanına geçsin. Sen gel." Dedim. Başını salladı ve koltuğu kaldırıp arkaya geçti. Filiz heyecanla öne geçti. Vedat bana teşekkür eder gibi baktı ve önüne döndü. Gülümsedim. Koltuğu geri koyup kenardaki sürgülü camı kapattı cem. Sehpanın boşluğundan geçti ve yanıma attı kendini. Yattı yavaşça. "Anlatacak mısın?" "Gerçekleri öğrenirsen benimle hala arkadaş kalır mısınız?" Dedi cem kolunu gözüne kapatıp. Aynı anda konuşmuştuk.

"Şu an konuşamam." Dedi cem. "Biz dostuz cem. Yaptığın şey ne olursa olsun anlayışla karşılarız." Dedi sedat. Başımı salladım ve keyifle konuşan vedat-Filiz ikilisine döndüm. "Siz karadeniz'lisiniz değil mi?" Dedi ecrin teker teker bizi göstererek. "Evet." Dedim ve ona çevirdim bakışlarımı. "Filiz?" Dedi merakla. "O kars'lı." Dedi sedat. Anlamış gibi başını salladı ecrin. "Sen nerelisin?" Dedi cem. "İzmirli." Dedim ecrin'in konuşmasına fırsat vermeden. Gülümsedi ve başını salladı ecrin.

"Dördünüzde Karadeniz'lisiniz.." diye mırıldandı kendi kendine ecrin. Arabada yankılanan Karadeniz havası ile kahkaha attık. "Vedat duydu bizi.." dedi cem gülerek. "Değerli yolcularımız.. emniyet kemeri takmadığınızı biliyorum." Vedat'ın sesi ile güldüm. "Arabanın içinde horon tepmeye kalkmayınız.. sedat otur yerine." kahkaha attık ecrin ile. Sedat oflayarak yerine oturdu.

"İstikamet Rize." Dedi vedat. Cem Rize'li miydi?! Rizeliydik bizde! Sedat ve vedat ordu'luydu. "Babamı da alalım. Şuradan dönsene." Dedim hızla. Teyzemlere ve amcamlara uğramak ikisini de mutlu ederdi. "Şimdiki istikamet doruk amcanın evi." Dedi ve sağa saptı. Evin önüne gelince camı açtım ve bacaklarıma yük vermeden dışarıya çıkardım bedenimi. Filiz'in anne-babası gitmeye hazırlanıyorlardı. "Fatih!" Dedi ecrin telaşla. "Baba!" Diye kükredim heyecanla.

Babam irkildi ve bana döndü. Gözleri hafifçe açılırken bağırdım. "Rize'ye gideyruz da!" Dedim gülerek. Babam afalladı. "Sizde gelin!" Dedim anneme dönüp. Annem heyecanla babama baktı. Babam gülerek kaşlarını kaldırdı ve başını salladı. Filiz ve vedat arabadan inip anne-babalarının yanına gittiler. Onlar vedalaşırken annem ve babam hızla içeriye girdiler. Kahkaha attım.

Yaşadığım onca kötü günün ardından mutluydum. Anı yaşayacaktım artık. "Fatih, babamı çağırsam? Orada çok yalnız kalıyor." Dedi ecrin diğer pencereden bedeninin yarısını çıkartarak. Başımı salladım. Radyodan gelen horon havası bahçede yankılanırken gülüyordum. Babam ve annem çıktılar evden ve arabaya ilerlediler. Arkasından birkaç kişi elindeki bavullarla çıktılar. Babam yanımda durdu. "Oğlum gir içeriye düşeceksin." Dedi babam. Gülümsedim. "Baba cem Rizeliymiş biliyor musun? Kenan amca oradaymış." Dedim ve içeriye girdim.

Babam duraksadı. "Kenan orada mı?" Dedi kendi kendine. Başımı salladım. "Görmüş olurum onu da." Dedi ve arkaya ilerledi. Kolumu dürten kişiye döndüm. Annem. Sarıldım anneme. "Tamam baba bekliyoruz. Elif teyze.." ecrin'in sesiyle ayrıldık. "Gel kızım." Dedi ve kollarını açtı. Ecrin sehpanın üzerine çıktı ve anneme sarıldı. Babam içeriye girdi ve koltuğa oturdu. "İyi araç seçimi." Dedi etrafına bakarken." Güldüm. "Doruk amca." Dedi cem ve elini uzattı. Babam cem'in elini itip sarıldı cem'e. Cem gözlerini kapattı ve yumruklarını sıktı.

Ona ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu. Acı çekiyor gibiydi. "Annem ve ercan oraya gitmiş bana haber vermeden." Dedi cem. "Üstesinden geleceksin oğlum." Dedi babam cem'den ayrılırken. Babam sedat'a döndü. "Gel." Dedi ve kollarını açtı. Sedat hızla sarıldı babama. Onları izlerken gülümsüyordum. "Bay baay!" Filiz ve vedat onları uğurlarken ben de pencereden uzandım ve el salladım onlara.