BUZDAN KALP 2 (gerçek hayat!) (Mafyanın aşkı.) -TAMAMLANDI-

44. (kendi isteğinle) (+18)

      Esra'dan;

  Cem'e baktım özlemle. Suyun içindeki sert yüzüne. Mavi gözleri suyu kıskandıracak kadar güzeldi. Babamın elini bıraktığı anda endişelenmiştim ama sonra babamdan korktuğu için yaptığını anlamıştım. Cem ile beraber büyümüş iki arkadaştık biz. Ecrin'in fatih ile yaşadıklarını anlattığı gibi bir arkadaşlığımız vardı bizimde. Birlikte okumuştuk okulu. Aynı sıraya oturmak için uğraşırdık sürekli.

Cem köpek balığı misali yüzünün yarısını dışarıya çıkardı. Mavi gözlerini kıstı ve kahkaha atan fatih'e baktı. "Gel." Babamın sert sesiyle cem hızla babama döndü. Korkuyla babama ilerledi ve güzel dudakları göründü gözüme. Babamın elini tuttu. Babam cem'i çekti ve çıkardı gölden. Hızla elini bıraktı. Cem elini saçından geçirdi. Ben ise ayıp olur diye vücudunu süzmemeye çalışıyordum.

"Cem.." dedi babam. Cem başını eğdi. "Özür dileri-" Cem'in sözünü kesen babamın endişe ile cem'e sarılmasıydı. "Çok korktum oğlum. Yapma birdaha. Sana birşey olacak diye aklım çıktı. Sen bana annenin emanetsin. Sen olmazsan ne yaparım ben?" Dedi babam daha da sıkarken. Cem'in gözleri doldu. Elleri iki yanında duruyordu öylece. Cem acı çeker gibi bana baktı. Kollarımı kendime sardım iyice.

Yutkundu ve babamın sırtına koydu ellerini. Çenesinin titrediği anları izledim kalbim acıyla burkulurken. Cem'in hıçkırıkla başını babamın boynuna gömmesi ile bey'imin arkadaşları güldü. Bey'im.. sırf babam zengin koca istiyor diye seçmiştim o adamı. Daha tanımıyordum bile. Planım cem'in beni kaçırmasıydı. Ama cem bey bana tecavüz etmişti. Sarhoş olduğunu biliyordum. Yalnış olduğu için durmasını istiyordum o gün.

Sonra olan olmuştu işte. "Eve gedelum kisum." Dedi annem. Düşüncelerimden kurtuldum. Fatih sudan çıkmıştı. Herkes gitmeye hazırlanıyordu. Başımı salladım. Beraber yürümeye başladık. Ayaklarım yerden kesilince irkildim. "Damad! Nabeysun! Gedur hele kisumi!" Dedi annem gülerek. Yanaklarım alev aldı hızla. "Samanlığa gidiyorum anne!" Dedi cem gülerek.

Omzuna vurdum ve yüzümü kapattım utançla. "Deli edecak bi beni bulaysinuz! Tovbe estağfirullah!" Dedi annem. Sesler uzaklaşırken yüzümü açıp cem'e baktım. Yanağındaki yaşları sildim özenle. "30 yaşındayım. Böyle işkence görmedim!" Dedi ve daha da hızlı koşmaya başladı cem. Güldüm. Saçımı başımı düzelttim. Köy alanına girdi ve koşmaya devam etti. "Beni affediyor musun?" Dedi koşarken.

"Sana hiç kızmadım ki.." diye fısıldadım. Bizim köyün dedikoducu teyzelerinden 'aaa!' 'Bu bisum cem değilmu?' 'Karusi sonucta..' gibisinden sesler duyuyordum. Cem dediğim şeyi duyunca aniden yön değiştirdi. Bir süre daha koştu. Gittiği yer.. gözlerim hafifçe açıldı. Bizim samanlığa girdi ve beni yere bıraktı cem. Büyük kapıyı kapatıp kilitledi. Elimi tuttu. "Şimdi konuşalım!" Dedi ve saman yığınının üzerine oturdu. Buraya hiç uğramamıştım o günden sonra.

Saman yığının üzerine, kocamın tam dibine oturdum. "Ben seni 5. Sınıftan beni seviyorum." Dedim hızla. Cem söylediğim şey karşısında afalladı. "Ben.. o gün senin beni kaçırman için o adama varacağım demiştim.." dedim samanın biriyle oynarken. Cem hala konuşmuyordu. "Sende ne öküz çıktın! Direk tecavüz ettin bana!" Dedim kaşlarımı çatıp. Başımı kaldıramıyordum. Çok utanıyordum ona anlatırken.

"Senden korkmamın sebebi gidecek olmandı.." diye fısıldadım. "Korktuğum başıma da geldi." Dedim ve gözümden firar eden yaşı sildim. "Beni bir çocukla ortada bıraktın. Evlendikten sonra kaçtın gittin izmirlere." Dedim titreyen sesimle. "Şimdi de korkuyorum.. tekrar gideceksin diye." Dedim ağzımdan kaçan hıçkırığımı engelleyemeden.

"Ege artık büyüdü.. sensiz olmak istemiyor.. Bende istemiyorum." Dedim elimi tutan büyük elini sıkarken. Gitmesini istemiyordum. Çünkü onu seviyordum. Yanağıma dokunan el ile başımı kaldırdım. Gözlerinden yuvarlanan yaşları izlemek beni üzüyordu. Bana yaklaştı yavaşça. Gözlerimi kapattım heyecanla. 'Siz evlisiniz! Şimdi sana istediği kadar dokunabilir..' iç sesimin heyecanlı cümlesi cem'in dudakları ile yarıda kaldı. İç çektim.