45. (Buzdan kalp -I-)

2.4K 102 8
                                    

    Başlığı bir yerden hatırlarsınız :)

   Fatih'ten;

  Ecrin 'hıh!' Diyerek arkasını döndü bu sefer. İşaret ve baş parmağımı gözlerime bastırdım. "İs-ti-yo-ruum!" Dedi ayağını yere vura vura. "Hayır olmaz." Dedim artık bıkmış bir sesle. "Banane ya! Herkes yapıyor ama!" Dedi tiz ve titreyen sesiyle. "Çünkü onlar karı-kocalar.. ne zaman isterlerse o zaman yapabilirler." Dedim ve konunun gidişatına sövdüm içimden. Cem ve esra adeta kaçmıştı ortamdan. Biz de yavaş yavaş eve yürümüştük. Eve varınca yeliz (esra'nın annesi.) Teyze ne düşünüyorsa ecrin ile beni aynı odaya almıştı. Yiğit'in sinirle kasılan yüzünü anlatmıyorum bile.

Herkes odasına çekildiği zaman ecrin yanıma gelmiş ve 'herkes çocuk yapıyor. Bizde yapalım!' Demişti. Ona bunun olamayacağını anlatmaya çalışıyordum. Ama hanımefendi bir türlü anlamak istemiyordu. "Evli olmamamıza rağmen beni öpüyorsun!" Dedi. Üzerimdeki kıyafetler ıslaktı. Ecrin'in yanında değiştirmeye korktuğum için bu şekilde duruyordum.

"O başka bu başka.." Dedim bıkmış bir şekilde. "Köydeki kızları görünce değiştin değil mi?" Dedi kırgınlıkla. "Hayır!" Dedim hızla. Böyle düşünmesi o kadar saçmaydı ki! Ecrin karşımda iç çamaşırlarıyla durduğu için pek net düşünemiyordum. Konu başladığı zaman çıkarmıştı üzerindekileri. "Yapalım o zaman!" Diye yakardı. "Yapamam diyorum!" Dedim sinirle. "Neden?!" Dedi hızla. "Sakatım lan sakat!" Diye gürledim. Ecrin'in yüz ifadesi ilk başta dondu. Sonra yutkundu ve başını eğdi.

"Unutmuşum.." kırgınlıkla kalbimi parçalayan sesini duyduğum zaman numarayı kenara bırakmak istedim. Alıp yatağa atmak ve onu sabaha kadar.. gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. "Gel.." dedim gözlerimi açmadan. Birkaç minik ayak sesi ve bacaklarıma oturan ağırlığın ardından ecrin ellerini göğsüme koydu. Göğsüme vurdu hafifçe "aç gözlerini." Dedi titreyen sesiyle. Ona küstüğümü sanmış olmalıydı.

İşin ilginç yanı ecrin geldiğimizden beri kendindeydi. Gözlerimi açtım ve ela'larına baktım. "Hissetmiyormusun?" Dedi bacağımı okşarken. Numarayı ne olursa olsun sürdürmeliydim. "Neyi?" Dedim anlamamış gibi. Bacağıma indirdim bakışlarımı. Ecrin elini ağzına kapattı hızla. "Özür dilerim." Titreyen boğuk sesini duyarken kendime sahip çıkma sınırlarımı zorluyordum. "Üstümü değiştirmeme yardım et." Dedim ve gözlerimi kaçırdım. Gömleğimin düğmelerini açarken beline koydum ellerimi.

"Çok istiyordum." Dedi düğmelerin sonuna varınca. İç çektim. "Cezamı çekiyorum." Dedi zorlukla. Gömleği çıkartıp yere attı. Sıcak ellerini hissettim bedenimde. Sonra iç çekti ve pantolonumu çıkardı. Çıkartırken ellerimle sandalyeden destek alıp doğrulmuştum. Kıyafetleri bana giydirmesini bekledim sabırla. Boynuna yöneldim ve dudaklarımı boynuna bastırdım. Ağzından kaçan hıçkırıkla afalladım. "Devam et lütfen.." Neden ağlıyordu?

İşime devam ederken ellerimi belinde gezdirdim. O hıçkırarak ağlarken onun boynunu emiyordum. "Yalvarırım affet beni.." dedi çaresizce. Bir anda buz gibi bir hava esti odada. Kulağına kaldırdım başımı yüzümdeki şeytani sırıtma ile. "Seni asla affetmeyeceğim." Diye fısıldadım. Kurduğum cümle gerçekti. Ona aşık olabilirdim; ama düşmanıma asla acımazdım. Hıçkırıkları şiddetlenirken sadece onu dinledim. Yine aynı şey oluyordu. Yine asıl benliğim beni ele geçiriyordu. 'Buzdan kalbi olan bir psikopat.'

"Kalk üzerimden." Diye tısladım. Hızla kalktı. Bana baktı şaşkınca. "Siktir git üstünü giyin." Dedim buz gibi sesimle. Ona sırılsıklam aşık olan yanım karanlığa gömülürken yatağa ilerledim. Kıyafet hışıltıları ile yatağın örtüsünü açtım. Son zamanlarda kollarımı çok fazla kullandığım için kaslarım iyice gerilmişti. Yatağa bir şekilde yattıktan sonra sırtımı döndüm ona.

BUZDAN KALP 2 (gerçek hayat!) (Mafyanın aşkı.) -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin