80. Bölümde son yapmak zorundayım canlarım. Size kitabın sonunda bir sürprizim olacak 😊Bir hafta sonra;
Beyaz odamda.. beyaz masanın karşısında oturan adamımın mavi gözlerine bakıyordum. Benimle 1 haftadır mesafeli konuşuyordu. Sanki o doktor.. ben ise hastaydım. Evet öyle olması gerekiyordu. Ama ben onun eşiydim! Masaya koyduğu elini tuttum. Yavaşça elini çekti. "Ecrin hanım ilaçlarınızı aldınız mı?" Dedi gözlüğünü ittirirken. "Bebeklerim için sağlıklı değil.." diye mırıldandım elimi kendime çektikten sonra.
Başını salladı ve elindeki dosyaya birşeyler yazdı. Bunu istemiyordum! Ben bunu hak etmiyordum! Acı çekiyordum!
Yazardan; (3. Kişi.)
Bir acıydı onlar için son zamanlar.. bu iki genç, bir beyaz masada, yaşamayı istemedikleri kadar uzakken; genç kadın yaşama isteğini bir nebze olsun kaybediyordu. Genç adam ne kadar yıkılmaz gözükse de.. içindeki o alevler heryeri sarmıştı. Kalbi.. Alev alev yanıyordu. Haykırma isteğini yuttu tekrar.. şu 1 haftada sayısızca kez yaptığı gibi.
"Fatih.." dedi genç kadın titreyen, acı dolu sesiyle. Genç adam bakmak istese de yapamadı. İstemediği sözcükler çıktı dudaklarından. "Bizim bir ilişkimiz yok. Lütfen daha düzgün konuşun ecrin hanım.." Bu cümleler onun mu ağzından çıkmıştı? Bir anda içinde; benzin içip, ateş yutma isteği oluştu. Yutkunmakla yetindi sadece. Genç kadın yıkıldı.
"En sevdiğiniz renk?" Dedi genç adam cevabını yazdığı soruya bakarak. Aslında.. hepsinin cevabını yazmıştı. Eşini, arkadaşını, herşeyini çok iyi tanıyordu. "Eee şey.." dedi genç kadın gergince. Soruyu unutmuştu! Bir süre düşündü kadın. "Pembe demek bu kadar mı zor?" Dedi genç adam. Ardından ikisi de afalladı. Genç kadın aşkla kavruldu. Genç adam hüzünle savruldu.
İkisi de gözlerini kaçırdılar. Genç adam ayağa kalktı. Genç kadın daha özlem giderememişti kocası ile! Hızlı hareketlerle kolunu tuttu eşinin. Genç adam bunu beklemediği için, dengesini sağlayamadan masaya tutunup karısına eğildi. Dudaklarının arasında 1 milim vardı. Genç kadın yutkundu. İki gencin gözleri, özlemle kapıştı bir süre. Genç adam geriye çekildi.
Ardından eşinin yüzüne bakmadan odayı terk etti. Acı çekiyordu. Gözlem odasına girdi acıyla. Kapıyı kapattı. Eşinin odasına baktı. Cama yaklaştı. Ellerini ve alnını cama yasladı. Gözlerini kapattı. Genç kadın, emin olduğu cama ilerledi. Ellerini ve alnını duvara yasladı. Gözlerini kapattı. İkisi, birbirinin varlığından habersiz kadere ortak oldular. Sadece bir cam tarafsızlığı ile ellerini ve alınlarını aynı yere yasladıkları duvarda zamanlarını geçirdiler.
"Özür dilerim.." dedi kadın güçsüzce. Adam hızla gözlerini açtı. Tam karşısında gördüğü karısı ile gözleri doldu. Alınlarını birleştirdi adam tekrar. Daha doğrusu.. aradaki cama rağmen bunu yapmayı denedi. Gözlerini kapattı. "Seni seviyorum.." kadının çaresiz fısıltılarını kocası duysun istiyordu. Genç adam hıçkırdı. Evet.. erkeklerde ağlardı. Hemde en alasını ağlardı. Ama onlar.. heryerde ağlamak yerine, gerçek duygularla ağlarlardı.
Ağlamak genç adama göre asla utanılacak birşey değildi. Genç kadın hıçkırarak ağlamaya başladı. "Yalvarırım.. affet beni!" Dedi kadın güçsüzce. Genç adam, cama yumruğunu vurdu ağlarken. "Seni affettim!" Diye haykırdı acıyla. "Sana asla kızamam!" Diye bağırdı. Sanki.. sanki ciğerlerini söküyorlardı genç adamın. Öylesine bir acıydı onunki. "Sana aşığım!" Dedi adam dizlerinin üzerine düşerken. Kaderdir ki; kadın da aynı pozisyona geldi hıçkırarak. "Lütfen.." dedi kadın. "Lütfen.." dedi adam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZDAN KALP 2 (gerçek hayat!) (Mafyanın aşkı.) -TAMAMLANDI-
Romance(Buzdan kalp serisi 2) Genç kızın yattığı hastane odası, Genç adamın peşinde dolaşan geçmişi, '644' numaralı odanın dışındaki büyük sırlar.. Ecrin hayatın gerçeği ile yüzleşirken; fatih peşinde dolaşan geçmişi ile çırpınıyordu. Ecrin'in gerçeğe yeni...