BUZDAN KALP 2 (gerçek hayat!) (Mafyanın aşkı.) -TAMAMLANDI-

34. (ilk defa -part 1-)

Vedat'tan;

Gördüğümüz görüntü gerçek mi diye kontrol etmek için cem telefonunun flaşını açtı. Hepimiz ikisinin aşkla öpüşmesini izlerken yiğit sinirden köpürüyordu adeta. Onlara doğru adım attığı anda doruk amca kolunu tuttu. İkisi de yavaşça ayrıldılar. Yüzlerindeki huzurlu ifade ile pişman oldum. "Keşke daha geç bulsaydık.." diye fısıldadım. Yaptığımız eşekliği hepimiz kabullenmiştik fatih'i ararken. Cem başını salladı. Fatih iyiydi. "Şükürler olsun.." dedi sedat ve derin bir nefes aldı. Onu ecrin bulmuştu.

Peki neden bize haber vermemişti? En önemlisi biz 1 saattir onu ararken o nasıl hemen bulmuştu fatih'i? "Oyunu ben kazandım.." dedi ve güldü ecrin. Ne oyunuydu bu? "Saklambaç konusunda çok kötüsünüz." Dedi ve fatih'in kucağından indi. Kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı. Bir oyun mu sanmıştı bunu?!

Fatih bize bakmadan başını eğdi ve gözlerini açtı. Ecrin sandalyeyi ormanda sürmeye başladığı zaman şaşkınca onu takip ettik. "Biraz konuşalım." Dedi doruk amca dik bir şekilde yürürken. "Bende aynı şeyi söyleyecektim." Dedi yiğit sinirle. Koluma giren minik beden ile başımı oraya çevirdim. Filiz korkuyla etrafına bakıyordu. "Bu saatlerde ormanda neler olur biliyormusun?" Diye fısıldadım ona eğilip. Başını iki yana salladı merakla. "Vahşi hayvanlar.." dedim onun ifadesini izlerken. Kolumu daha da sıktı korkuyla.

"Üç harfliler.." diye fısıldadım. Korkudan elleri titremeye başlayınca gülmemek için dudağımı dişledim. "Yenge ölümler en çok ormanlarda olur biliyormusun?" Dedi cem yanımıza yaklaşıp. Dudağımı ısırdım. "N-ne?" Dedi hızla etrafına bakarken. "Önce bizim grup gibi bir grup dolaşmaya başlar ormanda.." dedi cem sesini ürpertici bir tona sokup. "So-sonra.." dedi korkuyla titrerken. "Sonra teker teker.." dedi ve boğazını kesmiş gibi yaptı sedat.

"D-deme.." dedi Filiz yumruklarını sıkarken. "Genellikle ilk olarak grubun en huysuzu ölür.." fatih'in sesi ile az kalsın kahkaha atıyordum. "B-ben.." Diyecek oldu ama şans eseri kurt uluma sesi kulaklarımızı doldurdu. Filiz'in yüksek çığlığı ile doruk amca, Elif teyze ve yiğit irkildi. "Yerini belli ettin." Dedi cem korkuyla. Filiz'in hıçkırığı ile afalladım. Çok mu korkmuştu? "Y-yemin ederim birdaha çığlık atmayacağım.." Dedi korkuyla ağlarken. Kaskatı kesilmiş bir halde ellerini ağzına kapatmış ağlıyordu Filiz. Herkes ona döndü.

Kuş sesleri ile kulaklarını kapattı korkuyla. Baykuşlardı büyük ihtimalle. "Korkma yenge şaka yaptık." Dedi sedat. Filiz şoka girmiş gibi ağlıyordu. Yanına ilerledim. "Şakanın da bir sınırı var oğlum." Dedi doruk amca. Başımı salladım ve filiz'i kucağıma aldım yavaşça. Yaptığım hareketle birkaç saniyelik afalladık. Boynuma sıkıca sarıldı ve başını boynuma gömdü hıçkırırken. "Devam edelim. Karım bende." Dedim ve yürümeye başladım. 'KARIM BENDE?!' Diye kükredi iç sesim.

İçimdeki mağara ayısı hareketli bir şekilde dans ederken ifadesizdim. Kucağımdaki minik beden 4 gün sonra benden ayrılacaktı. Sağdınç olmayacaktı artık. Derin bir nefes aldım filiz'e bakarken. "Bugün çok yakışıklı olmuşsun." Duyduğum fısıltı ile yutkundum. "Yutkunma. Adem elmanı ısırasım geliyor." Filiz kendini mi kaybetmişti? "Filiz sen iyimisin?" Dedim bakışlarımı ona indirip. Başını iki yana sallayınca telaş küçük bir fidan bıraktı içime. "Neyin var?" Dedim hızla. "Bende bilmiyorum. Senden ayrılmak istemiyorum.." diye mırıldandı.

Derin bir nefes aldım. İyiydi. "Ev gözüktü!" Cem'in sesi ile güldük. "Fatih.. burada gerçekten.." Dedi ecrin korkuyla. "Korkma. Grubun en zayıfı benim şu an. İlk beni alırlar." Dedi fatih keyifsizce. Kendi kendini eziyordu. "Fatih!" Dedim sinirle. Bana baktı. "Doğru değil mi?" Dedi tek kaşını kaldırıp. "Değil." Dedi cem sinirle. "En hızlı silah sen çekiyorsun." Dedi sedat dikkatle ilerlerken. "Silahım yanımda değil." Dedi ve önüne döndü. "Panik anlarında hızlı düşünüyorsun oğlum." Dedi doruk amca. "Hepinize hala kızgınım. Susun." Fatih'in sesi ile ofladım.