2-Kim gönderdi seni?

186K 4.1K 639
                                    

Herkese yeniden merhaba ve iyi okumalar!

vote atmayı, yorum bırakmayı ve yeni gelişmelerden haberdar olmak için profilimi takip etmeyi unutmayın...

Sakin ol,
Sakin ol,
Sakin ol...

Kimdi bu yatağımdaki kız? Saat ikiye gelirken hala öylece uyuyordu. Dün geceyi düşünmüş ve eksik parçaları tamamlamıştım. Kızın o ürkek halleri, kendi ağzına ait olmadığı belli olan sözleri... hepsini anlamıştım. O kadar içtiğim için kendime kızıyordum. Nasılda şüphelenmemiştim hiç! Israrla benimle olmak istemesi, garip davranışları... yirmi yaşındayım demişti bir de, hiç sorgulamamıştım!

  Bir de bakireydi. Kim yollamıştı bu kızı? Ve daha önemlisi ben nasıl anlamamıştım!

Kızın dün gece yere attığım çantası geldi aklıma. Hızla ayağa kalkıp elime aldım ve içindekileri kurcalamaya başladım. Ruj, gps cihazı ve bıçak! Bıçak! Ucu çentikli ve eğimli profesyonel bir bıçak... birkaç isimsiz hap vs...

Çantayı yerine koydum hiçbir şey olmamış gibi ve oturdum. Demek beni öldürecekti dün gece küçük fahişe! Madem bu kadar cesurdu yakalanmayı da göz ealmış olmalıydı.

  Öfkem her saniye daha da artıyordu. Yataktaki kız kıpırdanmaya  başlarken öylece bakıyordum. Sakin olacaktım ve tepkilerini izleyecektim.

  Kız önce başını kaldırıp etrafına bakmıştı. Sırtı hala bana dönüktü. Yavaşça doğruldu. Arkasını dönünce gözü önce yatağa takıldı, beni göremeyince başını kaldırdı ve irkildi.  işte buradaydım. Ah ben bütün gece bu yüz ifadesine baka baka nasıl hiç bir şeyde şüphelenmemiştim! Lanet olsun, kim bu kızı kullanacak kadar aptaldı ki? Yüzünden önce bir şaşkınlık geçti ve ardından tedirgince yutkundu. Sadece hareketlerini izlerken bile benden korktuğu belliydi. Oysaki dün geceye bakarsak korkmaması gerekirdi. Benden korkmasını gerektirecek hiçbir harekette bulunmamıştım.
Başımı hafif sağa eğdim. Sert bir sesle konuştum.
-"Günaydın."
Yutkundu ve elini saçına götürürmüş gibi kulağındaki aleti kontrol etti.
-"Gü-Günaydın ."
Sesi de titriyordu. Ne yapacağını bilemezmiş gibi etrafına baktı. Çıplak olduğu için üzerini örtmeye çalışıyordu. Yüzünde şu an tek gördüğüm şey korkuydu. Korkuyordu ve burdan bir an önce gitmek istiyordu. Çarşafla birlikte ilk kalkmaya çalıştığında canının acısıyla kalkamamıştı. Aptal kız!

kıyafetlerini hızlıca toplayıp çantayla banyoya kaçtı. Muhtemelen uyuyakalmıştı. İşi gece halletmeliydi ama becerememişti.

Bekliyordum. Bekliyordum, birazdan buradan çıkmak isteyecekti nasıl olsa.

Zaman aleyhine işliyordu. Banyoda gereğinden fazla kalmıştı. Acaba ne yapıyordu orada? On  dakikadan fazla olmuştu ki sonunda kapıyı açtı, yavaş adımlarla yatağa ilerleyip elindeki çarşafı bıraktı.
-"B..ben artık gitsem iyi olacak. Dün gece için teşekkür ederim."
Teşekkür ederim mi? Komik!

Bir şey demeden ona bakmaya devam ettim. Kız bana arkasını döndü ve kapının kolunu indirdi. Kapı açılmamıştı. Tekrar indirdi ve tekrar tekrar....
"Kapı neden açılmıyor?" Bana döndü ve bunu sordu. Cidden aptal mıydı acaba?
"Bir bakayım." Diye kalkıp yavaş adımlarla yanına giderken o hala çaresiz kapıyla uğraşıyordu.

Şu an tam arkasındaydım o da bunun farkındaydı. Sadece hala umutsuzca deniyordu kapıyı açmayı. Sakince bekledim pes etmesini.

  Sonunda yolun sonuna geldiğini anlamıştı.
zavallı fahişe!
Elimi kapının koluna koydum, sürekli inatla uğraşması sinirimi bozuyordu. Küçük elleri yavaşça aşağı kaydı. Önce iniltili bir ses çıkarttı, hemen ardından da ağlamaya başladı. Kıyamam!

~Zor Aşk~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin