77-Sana bunu pek sık söylemiyorum ama seni seviyorum

33.9K 859 179
                                    

  Herkese yeniden merhaba!

Vote atmayı, yorum bırakmayı ve beni takip etmeyi unutmayın! Duyuruları mesaj panomdan yapıyorum ve beni takip etmezseniz bildirim alamıyorsunuz maalesef.

İyi okumalar!

Trabzondaki ilk gecemizin berbat geçmesinin ardından 2. Günümüz de ona eşlik etmişti. Sabahtan akşama kadar tek lokma yememiştim ve yatmıştım. Ekin benimle biraz uğraşsa da içim hep sıkıntılıydı.

Tüm günü yatarak geçirdiğimden gece uykusuzdum. Artık duvarlar üzerime üzerine gelmeye başlıyordu ama bir yandan da elimi kıpırdatasım yoktu.
-"Bulut, bayılıp kalacaksın. Hadi istediğini ye, lütfen yapma artık."
Ekin saçımı okşarken üzgün bir şekilde bana bakıyordu. Beni ilk başta korkutan ve bağıran oydu. "Bulut, konuş benimle hadi." Diye biraz daha uğraştı. Düşünmemeye çalışıyordum çünkü düşününce gözlerim doluyordu.  Yatağımda kendi kendini yemeye devam edecektim galiba ta ki Ekin'in dayanamayıp beni yatakta oturur pozisyona getirmesine kadar.
"Neden ağlıyorsun?" Dedi bana yüzünü yüzümle birleştirmişken. Acaba neden ağlıyordum?
-"Sence?" Dedim.
-" Onu kastetmedim. Neden ağlıyorsun, korkuyor musun? Başka bir şey mi var?"
Korkuyordum. Çok korkuyordum.
-"Korkuyorum." Dedim sessizce.
-"Peki neden?"
Bissürü şeyden.
-"Kanser olmak, ölmek, kemoterapi görmek, göğsümün alınması, ya beni terk edersen?"
-"Saçmalama. Seni terketmeyeceğim. Üstelik kanser olduğun kesin bile değil. Kendi kendini hırpalama."
-"Sen değil miydin sabah bana bağıran?"
-"Ondan bağırmadım ben sana! Kendine hiç dikkat etmediğin için bağırdım. Ya ben farketmeseydim Bulut? Ben de korkmuştum."
-"P..peki ya kansersem?"
Elleriyle yüzümü tuttu.
-"Tedavi olursun. Ne gerekiyorsa yaparız."
-"Peki beni beğenmezsen?"

Gözlerimden yaşlar daha hızlı süzülürken biraz sessiz kalmıştı.
-"Senden daha güzel kızlar var Bulut. Hep oldular. Ama ben seni dış görünüşün için sevmedim. Nasıl görünürsen görün benim için sadece sen varsın. Bu aşktan çok daha fazlası, sen sadece sevdiğim kadın değil çok daha fazlasısın." Dudaklarıma birkaç saniye süren bir öpücük bıraktı. "Sana bunu pek sık söylemiyorum ama seni seviyorum. Seni gerçekten seviyorum."
İçim erimişti resmen. Ona sımsıkı sarıldım. O olmasa ne yapardım acaba? "Hadi dışarı çıkalım hava alırız biraz."

  Başımı sallayıp kalktım. Üzerimi falan değiştirmeyecektim. Hava biraz soğuktu ama önemi yoktu. Ekin'le birlikte arabaya binip yine bir yere gitmeye başladık. "Canının istediği bir şey var mı?" Hayır yoktu. Başımı iki yana salladım. "O zaman soğuk savdviç yersin değil mi?" Canım gerçekten hiç istemiyordu. Tam itiraz edecekken "bir şeyler yiyeceksin. Boşuna çırpınma." Dedi ve arabadan indi. Saat gecenin bir yarısıydı ve bu saatte sadece bir sokak satıcısı bulabilmiştik. Ekin kısa sürede işini halledip döndü ve arabayı ıssız bir yere çekti. Birlikte arabadan inmiş ve kaputa yaslanmıştık. "Ye hadi." Dedi önümdeki poşeti gösterirken. İçinde sadece bir sandviç vardı. "Sen?" Diye sordum ama aç olmadığını söyledi.

Elimdekinden küçük bir ıssırık alıp Ekin'e uzattım. "Sen de yemek yemedin." Dedim. Bütün gün yanımda kalmıştı ve beni sakinleştirmeye açlışmıştı.

  Yarım ağız gülerek bir bana bir de elimdekine baktı ve kocaman bir ıssırık aldı. "Oldu mu?" Dedi ağzı doluyken. "Oldu" diye

Biraz soğuktu hava ama Ekin bana sarıldığı için biraz ısınabiliyordum. Ne yediğimi dahi anlamadan yemiştim yemeğimi ve sonra iyice üşüdüğüm için arabaya geçmiştik. Şimdi geri dönecektik ama ben istemiyordum. Ekin arabayı çalıştırmaya hazırlanırken "geri mi gidiyoruz?" Dedim. Bana baktı. "İstediğin bir şey mi var güzelim?" Aslında yoktu. Onunla olmak istiyordum sadece. "Dönmesek olmaz mı?" Diye sordum. Gülmüştü.
-"Ne yapacağız dönmeyip?"
-"Burda kalalım."
Güldü tekrar.
-"Arabada mı?"
Başımı salladım. Onun pek tercih edeceği bir şey değildi bu biliyordum ama dönmekte istemiyordum işte. İç çekip "peki, arkada örtü olacaktı." Diyip arabadan çıktı.

~Zor Aşk~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin