Herkese tekrardan merhabalar vee iyi okumalarr!
vote atmayı, yorum bırakmayı ve yeni gelişmelerden haberdar olmak için profilimi takip etmeyi unutmayın...
Ekin'in
Geceyi zor geçirmiştik. Bulut tüm gece boyunca hem titremiş hem ağlamıştı bileğinden dolayı. Elimden geldiğince onu rahatlatmak için uğraşsam da bir şey yapamamıştım ve ağlaya ağlaya omzumda uyuyakalmıştı.
Gün ağarırken hala gözümü bile kırpmamıştım. Bulut'u sıcak tutmak için uğraşıyordum öteki yandan da uyanmasını engellemeye çalışıyordum. Dün iğnenin etkisiyle acıyı hissetmeyince sakat ayağının üzerinde koşmuştu, tepinmişti ve haliyle iğnenin etkisi geçince acıdan kıvranmıştı.
Elimle düzenli hareketlerle saçını okşuyordum. Onu ısınması için kendi kazağımın içinden geçirmiştim biraz buynunu yırtarak. Elleri kazağımın içinde göğsüme dayalı duruyordu. Gerçekten tahrik edici bir pozisyondaydık. Başının kıpırdanmaya başlamasıyla uyanacağını anlamıştım. Birkaç kesik nefes alıp naşını hafifçe kıpırdattı. "Uyu. " dedim, burda daha mecburen bekleyecektik. Kimsenin tesadüfi dağ evinin falan olduğu bir yer değildi burası.
-"Ne zaman gideceğiz?"
Dediğini duydum. Umarım ki en kısa zamanda gidecektik
-"Az kaldı."
Yerinde hareketlendi, kesinlikle hasta olacaktı hatta olmuştu bile sesinden belliydi.
-"Ayağım acıyor."
Diye inledi. Bileği şişip kötü morarmıştı, döner dönmez doktor çağırmalıydım. Telefonumu tekrar kontrol ettim. Yine çekmiyordu.-"Biraz daha uyumaya çalış yavrum." Dedim. Elimden gelen birşey yoktu. Kalkmaya çalıştı. Kazağımın içinden çıkmasına izin verdim. Kucağımdan kalkıp ağlamaklı bir iniltiyle yere oturdu. Kazağı biraz sıyırıp belindeki çiziğe baktı.
-"Ne zamana oldu o?"
-"Kaçarken düştüm."
Neyseki ciddi bir şey değildi. Ayak bileğine uzandı ve acıyla inledi. "Beni doktora götür lütfen." Artık mecburdum doktora göstermeye. Bileği iki katına çıkmıştı.
-" eve bir dönelim de."
Acıyla başını yaslandığı ağaca verip dudaklarını ıssırdı. Zonkluyor olmalıydı.
-"Bana ceza verecek misin?" Diyince açık sözlülüğüne şaşırdım. Tabiki verecektim.
-"Şimdi bunun sırası değil."
Dedim.
-"Dövecek misin beni?"
Dedi bana korkuyla. Tabiki de dövmeyecektim. Zaten bir sıkımlık canı vardı.
-"Sana ne dedim az önce? Kapat şu konuyu!"
-"Bana zorla dokunacak mısın?"
Ne sanıyordu bu beni? Sabrımı sınıyordu!
Ona ters ters baktım.
-"İlla canını mı yakmam lazım. Sus dedim sana!"
Diyince sindi. Başını göğsüme yasladım ve kapüşunu kapattım.Ormanın içinden gelen seslerin netleşmeye başlamasıyla kucağımdaki kızı uyandırmadan ayağa kalktım. Ateşi de çıkmıştı, iyice kötü olmuştu artık. Sesin geldiği yere ilerledim. Sonunda, birisini bulmuştum. Artık şu lanet yerden kurtulabilirdim.
🕛🕤🕗🕓
Yorgunluktan ölüyordum. Hemen Bulut'u yatağa yatırdım. Ardından daha kendime bile gelmeden ilk iş olarak doktoru arayıp buraya gelmesini söyledim. Tirtir titriyordu.
Doktorun gelmesi yaklaşık yarım saati bulurdu. Bende bu süre zarfında ateşinin düşmesi için üzerindekileri çıkarttım. Ateşini düşürmek için soğuk suyun iyi geleceğini düşünerek Küveti doldurmaya başladım. Ben küveti doldururken Bulut hala bir şeyler sayıklamaya devam devam ediyordu.
Titreyen vücudunu suya değdirmemle inleyerek bana daha fazla sokuldu.
Bütün bedenini ılık suyun içine gömünce bir süre bekletmeye karar verdim. Gözleri yarı açıktı. Sürekli canı yanıyormuş gibi ses çıkarıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Zor Aşk~
Teen FictionEski adı:Artık Benimsin Hikaye adı değişti. Mafya hikayesidir. Şiddet ve cinsellik içerir. KESİT (bölüm 2) Korkuyla kapıyı tekrar açmaya çalıştım açılmayacağını bile bile. Bütün vücudum bana yapacaklarını hissedercesine titriyordu. Tam arkama geld...