~Zor Aşk~

23- Kim bu kız?

Herkese tekrardan merhabalar vee iyi okumalarr!

vote atmayı, yorum bırakmayı ve yeni gelişmelerden haberdar olmak için profilimi takip etmeyi unutmayın...

Ertesi gün sabah Bulut'tan

Dünden beri Ekin'in kaçırdığı kızın konusunu hiç açmamıştım. Eğer daha fazla üstelersem şüphelenebilirdi. Bu gün Ekin gittikten sonra alttaki odanın anahtarını alıp kızı ordan çıkartacaktım. Çünkü o masumdu. Kerem ne kadar pislikse o kızda o kadar masumdu ve acı çekmeyi haketmiyordu.

Şimdi ne mi yapıyordum. Ekin'i her şeyin normal olduğuna, bir sorun olmadığına inandırmak için her zamanki gibi güzel bir kahvaltı hazırlıyordum.

Yumurtalar kaynarken tost ekmekleri, kaşar ve sucuğu dolaptan çıkartıp tost yapmak için doğramay başladım. Ben doğrarken tost makinesi ısınmıştı. Tostları makineye koydum ve tabakları çıkarttım.

Kahvaltılıkları, çatal ve bıçağı masaya götürdükten sonra kahvaltı sofrası nerdeyse hazırdı. Son olarak yumurtaları soyup masaya getirdim. Ekin kayısı seviyordu bu yüzden bende onunkini fazla pişiriyordum. Ama ben onun aksine sarısının sulu olmasını seviyordum.

Tostları da getirdikten sonra soğumadan Ekin'i çağırmaya gittim. Tembel yine uyumuştu! Oysaki az önce kaldırmıştım onu. "Ekin hani uyanmıştın! Kalk hadi kahvaltıyı hazırladım. Tostlar soğumasın" ekin homurdanarak uyandı. "Tamam geliyorum şimdi" diyip banyoya geçti. O banyodaki işlerini hallederken bende aşağı inip Ekin'i beklemeye başladım.

  Masada boş boş Ekin'i beklerken aklıma dünkü kız geldi. Acaba dün ona yemek vermişler miydi? Muhtemelen Ekin onuda yaptırmamıştı. İsteyince ne kadar vicdansız olduğunu en iyi ben biliyordum.

Yaklaşık beş dakika içinde Ekin aşağı inmişti. Beni öpüp masaya oturdu. "Sonunda uyandın" dedim ama cevap vermek yerine sadece sırıttı.

🕓🕗🕤🕛

Ekin duştan çıkmıştı. Daha doğrusu çıkmıştık. Çünkü beyfendi duşu benimle yapmak istiyormuş. Başta her ne kadar ısrar etsemde Ekin gitmeme izin vermemişti.

Sonuç olarak şimdi birlikte giyiniyorduk. Ekin takım elbise giymişti. Muhtemelen şirkete gidecekti. Bense rahat bir şeyler giymiştim. Pek kalın olmayan toz pembe bir kazak ve siyah bir tayt.

Ekin kravatını bağlayıp beni kendisine yapıştırdı ve öpmeye başladı. Çok tutkulu öpüyordu. Ağır ağır... Bu öpme işinin ileri gideceğini anladığımda Ekin'i durdurdum.
"İşe gitmen lazım" dedim nefes nefese
"Daha sonra da gidebilirim. Kendi işinin patronu olmak harika bir şey. İşe gitmek için saatin yok!"
"Ekin olmaz" derin bir nefes aldı.
-"Acısını akşam çıkartacağım"
Diyip kapıdan çıktı.

Ekin evden giderken bende onu geçirdim. Sonra da büyük bir hızla Ekin'in odasına gittim. Dolaplar, çekmeceler, kutular... nerde bu aptal anahtarlar?!

Anahtarları bulamayacağımı anlayıp aşağı inmeye karar verdim. Alt katların merdivenine açılan kapı aralıktı ve alt kattan sesler geliyordu. Adımlarımı hızlandırdım. Kapılar açıktı ve yaklaştıkça sesler yükseliyordu.

Kapıdan kafamı içeri uzattığımda bir adamın kızın üzerine çıkmış onu zorla öptüğünü gördüm.  Hemen atıldım. "Dur! Ne yapıyorsun sen!" Adam birden bana döndü.

"Efendim Ekin Bey sizin buraya gelmenizi yasaklamıştı. Burda olmamalısınız" paniklemişt. Ben gelmesem kıza neler yapacaktı!

"Kalk o kızın üzerinden. Pislik herif!"