~Zor Aşk~

31- Kerem Kaçtı...

Herkese tekrardan merhabalar vee iyi okumalarr!

vote atmayı, yorum bırakmayı ve yeni gelişmelerden haberdar olmak için profilimi takip etmeyi unutmayın...

Gözlerimi açtığımda Ekin yanımda yoktu. Sanırım erken kalkıp işe gitmişti. Bu gün şirkette halletmesi gereken birkaç iş varmış.

Bir süre yatakta sağa sola dönüp esnedikten sonra yataktan kalktım. Dün gece aklıma gelince istemsizce gülümsedim. Üzerime geceliğimi giyip banyoya doğru ilerledim.

Dağılmış görüntüme biraz bakıp güldüm. Dağılmış saçlarım, şişmiş dudaklarım, küçük morluklar oluşmuş boynum...

Saçlarımı hemen topuz yapıp tokayla tutturdum. Ardından aşağı indim. Kocaman ev bomboştu. Anlaşılan Ekin gelene kadar sıkılacaktım. Fıstık Ezmesi'nin yanına gittim. Beni görür görmez yuvasından fırlamıştı. Ona biraz mama ve su koyup başını okşadım. Mamayı görünce beni unutmuştu bile tüy yumağı.

Uyuşuk adımlarla kapalı bahçeden çıktım. Canım sabahın erken saatlerinde bir şeyler yemek istemiyordu ama yemeliydim. Elim karnıma gitti. Burda küçük bir bebeğin olması fikri bile hoşuma gidiyordu.

Dolaptan kahvaltılıkları çıkartıp masaya koydum. Ardından çatal ve bıçak alıp bir şeyler atıştırmaya başladım.

Yemek faslınıda bitirince şimdi banyoya girmem gerekiyordu. Hamilelik testini yapmak için sabırsızlanıyordum. Bu sonuncu hamilelik testimdi. Ekin'le sürekli birlikte oluyordum. Hamile kalmayı o kadar istiyordum ki. Bu ikimiz içinde yeni bir şans olurdu.

🕛🕤🕗🕓

Saçlarımı kuruturken aynadan vücudumu izliyordum. Kilo almıştım. Artık kemiklerim gözükmüyordu. Göğüslerim iyice toparlanmıştı ve artık sütyenimi dolduruyorlardı.

Saç kurutma işini bitirince dolabımın kapaklarını açtım. Fazlasıyla kıyafetim vardı.

İlk olarak iç çamaşırlarımı giyip üstüm ve altım için kıyafet aramaya başladım. Üstüm için seçtiğim tişörtü bir kenara bırakıp alt araken Bir anda duyduğum patlama sesiyle kulaklarım çınlamaya başladı. Ardından bir tane daha, bir tane daha ve bir tane daha...

Ne zaman dolabın içine girdiğimi bilmiyordum. Kimdi bunu yapan? Yine ne olacaktı? Ya bana zarar verirse?

İki elimi kulaklarıma kapatmışken Ekin'in evi inleten sesini duydum. Dolaptan çıktığım gibi korkarak cama doğru ilerledim. Kenardan kenardan gözetlemeye başladım. Görüş açımda sadece Ekin ve elindeki silah vardı.

Silahını havaya kaldırıp bir el daha ateş edince yine korkuyla yerimden zıpladım. Üzerime bornozumu geçirdiğim gibi aşağı indim. Ellerim titriyor, ayaklarım sanki beni taşıyamayacakmış gibi oluyordu.
Dişlerim birbirine vururken kapıyı açtım. Ekin delirmiş gibi bahçede volta atarken önünde bir sürü izbandut dizilmişti. Hepsi Ekin'den korkuyordu. Birden gözüm yerdeki kanlara takıldı. Kimseyi öldürmemişti o değil mi?

Evet kelimenin tam anlamıyla titriyordum ve ellerim tutmuyordu. Uzun zaman sonra ilk kez böyle korkuyordum. Ekin'in gür sesi bahçede tekrar yankılanınca yerimden zıpladım.
Az önceye kadar farketmediğim Uğur'da buradaydı ve Ekin ona gürlüyordu. Uğur ve Ekin'e bir şeyler konuşuyorlardı ama duyamıyordum. Onlar konuştukça Ekin daha da sinirleniyordu. Silahını karşısındaki adama doğrulttuğunda onu engellemek için bir şey yapamadım. Uğur susmuş başını aşağı eğmişti.

Ekin hiç düşünmeden tetiğe basınca bu sefer o korkunç ses çıkmamıştı. Sımsıkı yumduğum gözlerimi açtım. Ekin silahını yere atıp küfür etti. Sonra hemen Uğur'a davranıp belindeki silahı almaya yeltendi ama Uğur Ekin'in bileğini tutmuştu.