70- Hakan

36K 870 149
                                    

Herkese yeniden merhaba!

Vote atmayı, yorum bırakmayı ve gelişmelerden haberdar olmak için wattpad hesabımı takip etmeyi unutmayın.

Ayrıca diğer hikayem olan KAYLA'ya da bakabilirsiniz

İyi okumalar!

2 hafta sonra

Müzayedenin olduğu geceden hemen sonraki gün Ekin evin hazırlıklarıno hızla bitirtmiş ve 3 gün içerisinde eve taşınmıştım. Hala eksikler vardı ama tamamlanıyordu. 1 haftadan fazla süredir Ekin'i görmüyor ve Aylin'le yaşıyordum. Ekin Fıstık Ezmesini de bana vermişti. Mutlu sayılırdım. Sadece iş bulmamız gerekiyordu.

Kapının önündeki güvenlikten telefon gelmesiyle yattığım kocaman koltuktan kalktım.
-"Kumsal hanım, ekin bey geldi. İçeri alayım mı?"
Komik! İstese giremeyecek sanki.
-"Alma demessem giremeyecek mi?" Admın bir suçu yoktu. Sakin ol... "al."

Ekin müthiş lüx arabasıyla evin bahçesine girmişti. Üzerimdeki şortlu pijamayla dışatı çıktım.
-"Ne oldu?"
Arabadan jilet gibi inmişti yine. Üzerinde takım elbise vardı.
-"İşe gisiyordum. Uğramak istedim."
-"Yalancı, işe bu taraftan gitmediğine eminim."
-"Pekala, seni görmek istedim." Bakışları üstümde gezindikten sonra korumaya döndü. "Sen sürekli böyle mi geziyorsun?"
Omuz silktim. Ne yapacaktım?
-"Ne oldu ekin? Neden geldin?"
-"Beni içeri almayacak misin?"
-"Hayır. Soruma cevap ver!"
Bana doğru birkaç adım attı ve tek eliyle yanağımı okşadı. Sesini tamamen yumuşatarak cevap verdi.
-"Sadece her şey younda mı diye bakmak için geldim."
Bu kadar yumuşak ve şefkatle söyleyince tersleyemedim.
-"Her şey iyi. Merak etme."
-"Güzel. O zaman üstünü değiştir. Sana göstermek istediğim bir yer var."
-"E-"
-"İtiraz etme. Merka etme buraya çok yakın. Yarım saatini alır en fazla."

Başımı sallayıp eve geri gittim. Önce Aylin'in odasına girdim. O uyuyordu.
-"Aylin, Ekin geldi. Ben dışarı çıkıyorum tamam mı?"
Aylin uykuyla gözlerini açtı.
-"Ekin'le mi?"
-"Evet. Merak etme yarım saate dönerim."

Onun odasından çıkıp kendi odama girdim. Giyinme odasından hemen bir şort ve tişört çıkartıp üzerimi değiştirdim ve saçlarımı taradım. Ardından yine koşarak aşağı indim. Heyecanlanmıştım ama bunu belli etmek istemiyordum. Ekin'i uzun süre sonra böyle görmek güzeldi. Kapıdan çıkmadan önce koşmayı kestim derin bir nefes aldım ve normal bir şekilde çıktım.

Ekin gözlerini üzerimde gezdirdi.
-"Neden giyimedin?"
Göz devirip oflayarak arabasına bindim. Kıyafetlerim onu ilgilendirmezdi. Kavga etmemek için o da üstelemiyordu artık.
-"Nereye gidiyoruz?"
-" Sürpriz!"
Arabasını benim evimin birkaç sokak arasında bir yere park ettikten sonra indik. Kahvaltı mı yapacaktık? Başka bir açıklama bulamamıştım.
Ekin beni tutup bir cafe'ye soktu. Kimsenin olmadığı bir kafe. Kafenin içinde de eşyalardan başka bir şey yoktu.
-"Neden buradayız?" Diye sordum dayanamayarak.
-"Burası senin." Diyerek bana duvarsaki tapuyu gösterdi. Benim adım yazıyordu. Şaşkınlıkla ağzım açıldı.
-"Ekin bu çok güzel ama ben kabul edemem.."
-"Kabul etsende etmesen de artık senin burası. Yeni iş yerin."
Ağzım açık kalmıştı.
-"Ben... teşekkür ederim."
Beni kendisine çevirdi.
-"Sadece bu kadar mı?"
Şaşkınkıktan düşünme yetimi kaybetmiştim.
-"Ne istiyorsun ki?"
-"Beni öpebilirsin mesela."
Boş boş ona bakıyordum. Ardından uzanıp yanağını öptüm. Memnun olmadığını belirten bir ses çıkarttı.
"Cidden mi?"
Güldüm.
-"Nerden öpeceğimi söylememiştin"
-"Pekala, inat ederseniz sizden zorla bir öpücük almak zorunda kalabilirim."
Gülümseyerek yapmamam gerekn bir şeyi yaptım. Sevgili olmadığımızı söylüyordum ama onu öpüyordum. Bu halimiz daha iyiydi. Bir şeylere ad koymak onu bozuyordu.

~Zor Aşk~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin