Sabah Bulut'tan
Gözlerimi aralamayı sonunda başarmıştım. Yatakta gerildikten sonra soluma döndüm. Ekin yatağın ucuna oturmuş beni izlyordu. Acaba ne zaman uyanmıştı?
-"Sen ne zamandır buradasın?" Dedim şaşkınlıkla. Bana o hayran olduğum gülümsemesini bahşetti ve yanağımı sıktı.
-"Sanada günaydın ."
Yalandan oflayıp bacaklarımı kendime çektim.
-"Teşekkür ederim. Dün için. Ve bu tatil için."
-"Teşekkür etme. Sen daha fazlasını hakediyorsun. Hem benim olan her şey aynı zamanda senin."Çekinerek dudağımı dişledim. Uzun zamandır aklımda olan bir konuydu ama bir türlü söyleyemiyordum. Aslında bunu daha önce yapmamız gerekirdi ama o kadar olay yaşadık ki araya kaynadı. Hem şimdi hamile kalırsam biz evli değildik bile. Çok garipti. Yani bence. Ben ne zaman bu kadar rahat birisi olmuştum?
Ekin çenemden tutarak başımı kaldırdı.
-"Ne oldu güzelim?"
-"Hiç.."
-"Söyle!" Emir verici ses tonu ona itiraz etme opsiyonumu yokediyordu. Dudağımı dişleyip gevelemeye başlamıştım. "Bulut! Çekinme söyle."
-"Ben.... şey... biz seninle.. biz o kadar şey yaptık. Ama... bizim yaptığımız yanlış. Bunu normalde-"
-"Bulut, lafı dolandırma güzelim" derin bir nefes aldım.
-"Biz seninle ne zaman evleneceğiz?"Gözlerimi yatağa sabitlemişken Ekin'in kahkahasını duydum.
-"Bunun için mi o kadar kıvrandın? Seninle evlenmeyeceğim diyen kıza ne oldu?" Diyip dudaklarımı öptü.
-"O zaman şeydi işte. Ama şimdi..."
-"Şimdi ne?" Yine bilerek yapıyordu!
-"Ekin! Pislik yapma!" Diyip göğsüne vurdum.Bir anda kendimi Ekin'in altında buldum.
-"Sadece duymak istiyorum. Söyle." Dudakları boynumda gezinirken ısrar ediyordu.
-"Biz seninle çok fazla şey yaşadık. Artık tamamen senin olmak istiyorum."
-"Sen zaten benimsin. Sen ilk günümüzden beri benimsin. Sadece benim!"🕛🕤🕗🕓
Birlikte yukarı çıktık. Üzerime Ekin'in kazağını, bana baya bi bol olan eşofman altını, ve kalın çoraplarını giymiştim.
Yatın arka taraflarına doğru ilerledim. Kara neredeyse görünmüyordu. Soğuk rüzgar yüzüme iğne batırıyornuş hissi veriyordu. Ekin mutfak kısmına geçmişti. Bende daha fazla üşümeden onun yanına gittim.
Mutfak çok güzel dekore edilmişti. Ekin tezgahın başındaydı. Farkettirmeden arkasından gidip ona sarıldım.
-"Ne yapıyorsun?"
-"tost"
-"Hmmm"Ondan ayrılıp etrafta gezinmeye başladım. Acıkmıştım ve Ekin'in yaptığı tostu yiyecektim! Ekin ekmeği isteyince onu almak için eğildim. Tost makinesi dolabın üzerindeki dolaptaydı. Ekmekleri Ekin'e verip zıplayarak dolabın kapağını açtım. Nasıl alabilirdim acaba? Sandalyeye çıkabilirdim ama üşeniyordum. Parmak uçlarımda yükselip almaya çalışırken makinenin ucundan tutmuştum. Tekrar parmak uçlarıma yükselip elimi makineye uzattığımda başka bir el bedenini tamamen sırtıma dayayarak kolunu uzattı. Kalçamın hemen üzerindeki sertliğini hissetmem nefesimi tutmama sebep oldu. Bilerek yavaştan alarak tost makinesini aşağı inidirdi. Hala çekilmemişti. Tost makinesini tezgaha bırakıp elini dolabın kapağını kapatmak için uzattı. Beni delirtmek için yapıyordu!
Ekin arkamdan çekilince derin bir nefes alıp kendime gelmeye çalıştım. Onun etkisi altına girmek çok kolaydı. O da bunun farkındaydı ve bunu kullanıyordu.
🕛🕤🕗🕓
Göbeğimi tutarak arkama yaslandım. Çok yemiştim ve karnım patlayacaktı neredeyse.
Ekin çatalını ve bıçağını iki yana koyduktan sonra o da arkasına yaslandı.
-"Beğendin mi prenses?"
-"Evet. Sağol, çok güzel olmuş."
Dudağı yine mütiş bir şekilde yukarı kıvrıldı. Mavi gözleri benim gözlerimi buldu.
-"Çok güzelsin. Ve gerçek olamayacak kadar masum..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Zor Aşk~
Teen FictionEski adı:Artık Benimsin Hikaye adı değişti. Mafya hikayesidir. Şiddet ve cinsellik içerir. KESİT (bölüm 2) Korkuyla kapıyı tekrar açmaya çalıştım açılmayacağını bile bile. Bütün vücudum bana yapacaklarını hissedercesine titriyordu. Tam arkama geld...