20-Adam ve Kadının hikayesi

81.4K 1.8K 150
                                    

Herkese tekrardan merhabalar vee iyi okumalarr!

vote atmayı, yorum bırakmayı ve yeni gelişmelerden haberdar olmak için profilimi takip etmeyi unutmayın...

Yazardan

Kadın' ın göz yaşları durmuyordu. Adam kadının yanına gitti. Sarılmak istedi ama yapamadı. Kadın adamı ittirdi. "Bu ne?"

kadın bulduğu vazoyu yere attı ve hıncını alamamışçasına bağırdı. "Ne zamandır peşinden koşuyorum beni affet diye! Yalvarıyorum sana! Canımı yakıyorsun, beni uzaklaştırıyorsun. Benden bunu mu saklıyordun buca zaman? Kerem bunları.." Diyip yere düştü kadın.

-"Merak etme, çözeceğim" diyip adam kadına sarıldı
Ardından kadını orda bırakıp gitti. Kadının kendi düşüncelerinde boğulmasına izin verdi. Yanında olması gerekiyordu ama öfkesi ağır basmıştı.

Adam görüntüleri yollayan kişiye gidiyordu. Hesap sormak için. Ama o da biliyordu. Şu an kendine Kerem' den daha çok kızgındı.

Adam villanın önünde durdu. Belinden silahını çıkarttı ve şarjörü son bir kez kontrol etti dolu mu diye.

Elinde silahla önce güvenlikleri ve bahçede duran bir kaç adamı halletti. İçeri girip bitanesine bunu yapan adamın adını haykırdı. Defalarca...

Kerem neye uğradığını bile anlayamamışken aşağıda buldu kendini. Hemde başında bir silah silahın ucunda da öfkeli bir Ekin'le beraber...

Adamın gözü dönmüştü. Hiç düşünmedi ve silahın hedefini dizine çevirerek tetiğe bastı. Kerem acıyla bağırdı ama nafile! Adamın en son acıyacağı kişiydi belki de Kerem' di şu an. Hala son çığlıklarında Ekin' i tehtid ediyordu. Silahın şimdiki hedefi kafasıydı. Ekin güvenliği indirdi. Ama basamadı. Kadın geldi aklına. O görüntüler yayınlanırsa asla kimsenin yüzüne bakamazdı. Ya tekrar kendine bişey yaparsaydı! İnirdiği emniyeti yukarı kaldırdı ve hiç bir şey demeden kalktı gitti adam. Kadını yanlız bırakmakla hata ettiğini anlamıştı adam.

Hemen eve gitti adam. Gitti ama artık ne kadına ne de onun aşkına inancı kalmıştı adamın. En ufak bir şeyde yıkılan aşk, içinde güven olmayan aşk, aşk mıydı? Adam bunu kabul edebilir miydi? Peki kadın? Kadın adama güvenir miydi?

Bunlar adamla kadının
sınavıydı işte. Sadece kadın çok yıpranmıştı. Ama adam? adam da çok acı çekmişti. Oda artık biraz huzur istiyordu. Yorulmuştu. Eskiden olsa bu kelimeyi tanımazdı bile ama şimdi tek istediği sevdiği kadınla birlikte mutlu bir yuvaydı.

Adam eve gelince kadının ağlama seslerini duydu ve yanına gitmeye karar verdi.
Adam kadına baktı. Önünde ecza kutusu ve bir şişe bitmiş su vardı. Yan tarafta boş ilaç paketleri... adam kenarda saklanmış kadını izliyordu. Kadın ilaç paketlerini çöpe attı. Sonra ise sanki hiç birşey olmamış gibi ecza kutusunu aldığı yere koydu.

Sessizce mutfaktan çıkıp adamla birlikte kullandıkları odalarına geçti. Bu sefer bir intihar notu bile yazmadı kadın. Yatağa yattı... göz yaşlarıyla birlikte bir uyku için. Ama adam izin veremezdi. Sevdiği kadının ölmesine izin veremezdi adam...

Hemen kadını yataktan kaldırdı. Kadın Ekin' i görünce sinirle ona vurmaya ve daha fazla ağlamaya başlamıştı. O böyle yaşamak istemiyordu ki!

Ağlayarak adama içini döktü "Neden yaptın?" Dedi buruk ama tükenmişliğin son demlerindeki sesiyle. Adam dinlemeden kadını banyoya sürükledi. Başını klozete eğip parmaklarını zorla boğazına sokarak kusmasını sağladı.

🕛🕤🕗🕓

En son çıkartacak bir şey kalmadığından emin olunca kadını bıraktı. Kadın öksürerek ağlıyordu. Birden banyoya derin bir sessizlik hakim oldu. Bu sessizlik aslında hiçte sessiz değildi. Sadece kimse duyamıyordu. Ekin ve Bulut dışında...

Kadın "Nefret ediyorum senden! Senin için hava hoş değil mi?"dedi
hıçkıra hıçkıra.
Adamın zaten sabrı yoktu. Omuzlarındaki yülçkten yorulmuştu, sürekli kadını korumaya çalışmaktan...

Tam gideceklen "Gitme... özür dilerim. Lütfen git- me" dedi hıçkıra hıçkıra. Adam kadınını bu halde görmek istemiyordu. Kadın yere vurarak çaresizliğini haykırıyordu adeta... adamın bile gözleri dolmuştu. "Yalvarırım... yalvarırım gitme" diyip ağlamasına devam etti kadın. Adam döndü kadına ve sarıldı. Başını okşadı ve geçiceğini söyledi. Kadın zaten hazırdı. Hemen karşılık verdi o da. Annesine tutunan bir yavru gibi sarıldı adama.

Adam kadına duymak istediklerini söyledi. Onu sakinleştirmek istedi. Kadının ihtihacı vardı çünkü. Sıkı sıkı sarıldı adama. Hiç bırakmak istemiyor gibi.... asla bırakayacak gibi.

Ekin

Bulut'un ağlaması dimiyordu. Öyle sıkı sarılmıştı ki bana... onun bu kadar içli ağlaması içimi parçalıyordu sanki. "O görüntüleri kimse görmeden yok edeceğim. Sonra da senin her bir gözyaşının intikamını teker teker alacağım!" Dedim ve kendimi Bulut' tan kurtarıp onu kucağıma alarak odamıza götürdüm.

Yatağın üzerine nazikçe bırakıp saçlarını okşadım. "Ağlama artık" dedim. "Ağladıkça o piçin cezasını arttırıyorsun." dedim. Alnına bir öpücük kondurup gözyaşlarını baş parmağımla sildim.

"Neden herkes benden cinsel bir objeymişim gibi faydalanıyor?" Diyen Bulut' a cevapsız kaldım.

Bulut' u kaldırıp konuyu değiştirmek için dışarı çıkarttım. " hadi gel Poyrazlara gidelim"
-"Ekin iste-"
-"itiraz yok güzelim"

Bulut' u arabaya bindirip Poyraz' ın evine doğru sürmeye başladım. Aslı Bulut'a iyi gelebilirdi. Şu anki haline bakılırsa buna ihtiyacı vardı.

🕛🕤🕗🕓

"Ekin istemiyorum kimseyi görmek. Çok utanı-"
-"Sen utanılıcak hiç bir şey yapmadın. Şimdi gel benimle. Kendine bir arkadaş bulman senin için iyi olucak. Aslı' ya güven. O çok iyi birisi" dedim ve kucağıma aldığım Bulut'la Poyraz' ın kapısını çaldım.

   Kapıyı açan hizmetçiyi sollayarak salona geçtim. Poyraz ve Aslı birlikte oturuyorlardı. Bizi farkedince ikiside kalktı. "Ekin... hoşgeldin" dedi terettüdle "bi sorun mu var?" Başımı olumlu anlamda sallayıp Bulut' u aşağı indirdim.

   İndirdim ama yüzünü göğsüme gümmüş Poyraz ve Aslıya bakmıyordu bile. Aslı "Kumsal'a ne oldu?" Diye sorunca Bulut' u ittirdim. "Aslı siz Bulut' la biraz konuşun. Bizim Poyraz'la işimiz var" diyip Bulut' u gitmesi için Aslı' ya doğru ittirdim.

  Aslı Bulut' la birlikte bir odaya geçerken bende Poyraz' la birlikte oturdum. Ellerimi önümde birleştirip parmaklarımla oynayarak söze girdim. "Poyraz..."
-"Ekin ne oldu söyle!"
-"Kerem şerefsizi var ya
-"Yine rahat durmadı dimi it!"
-"Elinde bir video var. İkimizin, yattığı gece otelde..." devam edemedim. Boğazıma takılan yumru devam etmemi engelledi. Poyraz da anlamış gibi üstelemedi. Elini yumruk yaptığını görebiliyordum.

-"Ne yapmayı planlıyorsun?"
-"Bilmiyorum.. Şerefsiz beni Bulut' un görüntülerini yaymakla tehtid ediyor. Bir şekilde bu itin fişini çekmem lazım ama nasıl! Elim kolum bağlı. Eğer onu öldürürsem görüntüleri üçüncü bir şahıs yayınlayacak. Eğer öldürmessem de her şey o piçin insafına kalmış olucak" diyip saçlarımı kavradım. Ne yapacaktık?

Yazardan

     Kadın içini döktü. Döktü ve rahatladı. Ama utanıyordu. Çok! Her şeyden, her kesten utanıyordu. Asla istediği masum hayata sahip olamayacaktı kadın. Yada o öyle düşünüyordu. Bunu zaman göstericekti... bu adam ve kadının hikayesiydi!

-Bölüm Sonu-

vote atmayı, yorum bırakmayı ve yeni gelişmelerden haberdar olmak için profilimi takip etmeyi unutmayın...

~Zor Aşk~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin