~Zor Aşk~

30- Daphne

Herkese tekrardan merhabalar vee iyi okumalarr!

vote atmayı, yorum bırakmayı ve yeni gelişmelerden haberdar olmak için profilimi takip etmeyi unutmayın...

Yanımda yatan Dafne'ye döndüm. Bana sırtını dönüp cenin pozisyonunu almıştı. Yataktan kalkıp giyindim ve kamerayı kapattım. Görüntüleri daha sonra düzenlemek üzere kasama koydum.

Dafne'yi böyle bırakıp gidemezdim. Evet aşık falan değildik sadece bir çıkar için birlikte olmuştuk ama beni ona tecavüz eden pislik gibi bilmesini istemiyordum. Onun kötü hissetmesine izin veremezdim. Ona bunu borçluydum.

Battaniyeyi açtım. Yavaşça omzuna dokundum. Dokunmamla ağlaması bir anlık şiddetlendi. Belinden ve bacaklarından tutarak kucağıma aldım. onu en üst kata çıkarttım. Burası benim kişisel odamdı. Şimdiye kadar benden başka kimse girmemişti.

Merdivenlerin sonundaki kapıyı açtım. Bu odanın sağ, sol duvarı ve tavanı tamamen camdı. Odam büyüktü içinde jakuzisi bile vardı. Dafne'yi yatağıma bırakıp jakuziyi açmaya gittim.

Ayak sesleriyle arkama döndüm. Çıkmaya çalışıyordu odadan.
-"Bırak lütfen..." benden kaçmaya çalıştıkça daha sıkı tutuyordum. Benden çekiniyordu.
-"Dafne yapma, geçti güzelim. Hadi izin ver bana."

Sakinleştirmeye çalışma çabalarım boşa çıkıyordu. Bir çeşit tramvayı tekrar yaşıyormuş gibiydi. Benden korkmuştu her şeye rağmen.
-" Yapma!" Dafne'nin kollarını başının üstünde sabitledim.
-"Sakin ol. Zarar vermiyeceğim" Büyük bir hıçkırık kaçtı ağzından.
-"Git... lü-lütfen. G..git. yaptık bitti." ellerini kurtarmaya çalışıyordu.
-"Uslu duracaksan ellerini bırakırım" yüzünü sağa çevirmiş bir şekilde usulca başını salladı.

Elini bırakır bırakmaz kolumun altından geçerek kenara kaçtı. Çıplaklığından utandığı için bedenini örtmeye çalışıyordu.
-"Yanıma gel!" Dinlemeyip oturmaya devam etti.
-"Dafne yanıma gel!" Bu sefer daha uyarıcı bir tonda söylemiştim. Sesimdeki tınıyı farketmiş olacak ki biraz daha geriye kaçtı.

Dafne'yi tuttuğum gibi kendime çektim. Ağzından acılı bir çığlık kaçtı.
-"Acıyor!"
Elimden geldiği kadar uğraşmıştım yumuşak olmaya. Benden kaynaklanmadığını biliyordum. Kendini o kadar çok sıkmıştı ki... altımda taş bebek gibi kalmıştı. Ellerini yumruk yapmış tırnaklarını avcuna geçiriyordu.
-"Çok mu acıdı?" Ağlarken çıkarttığı sesler canımı yakıyordu. Başını sallayışını hissettim. "Aç bacaklarını"
Bana bakıp başını hızla sağa sola salladı. Yapmayacağını biliyordum. Ayak bileklerini tutup hızlıca çektiğimde gövdesi yatağa düştü. Sıkı sıkı birleştirdiği bacaklarını aralamama engel oluyordu.

Bu konu çok hassastı. Daha önce tecavüze uğramıştı.
-"Dafne, aç bacaklarını da bakıyım güzelim. Zarar görmüşse doktora gideriz."
Ağlaya ağlaya dediğimi yaptı.
Vajinasında kan vardı. Nasıl kastıysa kendini yapmıştı işte.
-"kıpırdama. Geleceğim" diyip banyoya girdim. Krem ve ıslak, yumuşak bir bez aldım.

Vajinasının etrafını nemli bezle nazikçe temizledim. Sonra bezdeki kanı görüp korkmasın diye bezi çöpe attım. Bacaklarını kapatıp yüzünün hizzasına geldim. Alnına yapışmış saçlarını geriye ittirdim. Başını sağa yatırmıştı.
-"Hala çok mu acıyor?" Cevap vermedi ama yüzünü buruşturdu.

Dafne'yi kucağıma alıp jakuzinin yanına götürdüm. Ayağının ucunu suya değdirince irkilerek geri çekti. Biraz alışmasını bekleyip yavaşça suya soktum. Saçları zorluk çıkartmasın diye masamdan basit bir lastik alıp sarı saçlarını becerebildiğim kadar topuz yaptım.

Boxerımı indirip Dafne'nin arkasına geçtim. Suya ayağımı soktuğum anda kaçmak için çırpınmaya başladı. Jakuzinin karşısına geçmişti.