48- Seni tekrar burada görmek çok güzel

39.3K 941 130
                                    

Herkese yeniden merhaba!

Bölüm şarkısı
Good by my lover.

  Günler geçmişti. Poyraz kalmam için şehrin biraz dışında bir ev ayarlamıştı. Ahmet'te yanımda kalıyordu. Poyraz'dan ben istemiştim böyle olmasını. Aksi taktirde Kerem'in onu yaşatacağını sanmıyordum.

  Günlerdir benimle konuşma çabalarını yok sayıyordum. Bu günde yine kalkmıştım. Kafamı toparlayım ne yapacağıma karar vermeye çalısmda bütün yollar Ekin'e çıkıyordu. Ondan kaçamazdım. Kendime yeni bir hayat kurmama izin vermezdi. Sonsuza  saklanamazdımda...

Mutfakta midemi doldurmak amacıyla çıkarttığım birkaç kahvaltılığı istemeye istemeye yerken Amet içeriye girdi. Hızlıca son lokmamı yutup kalktım. Kapıdan geçmek için hareketlendiğim sırada kolumu tuttu.
-"Kaçma! Özür diledim. Pişmanım. Daha ne yapabilirim?"
-"Bırak beni" diyerek kendimi kurtarmaya çalışmam başarısız oldu.
-"Bana bak! Özür dilerim. Gerçekten böyle olacağını bilseydim-"
-"Ama bu hiç bir şeyi değiştirmiyor. Benim ne kadar utandığımı nasıl korktuğumu değiştirmiyor! O sabah sana gelene kadar odaya tekrar girmemesi için kendimi yediğimi değiştirmiyor!"

Kaçmayarak gözlerinin içine dimdik bakarak bir cevap bekledim. Yavaşça beni kendine çekerek sarılırken engel olmadım.
-"Biliyorum. Özür dilerim! Sen... sen... şu an kendi kız kardeşimi bu şekilde incitmiş kadar kötü hissediyorum. Ben hiç böyle hissedebileceğini düşünmedim." Elleri yavaş yabaş saçlarımı okşarken ona sarıkıp abimmiş gibi ağlamak istiyordum.
-"Nasıl fotoğraflarımı çektiniz birlikte? Eğelendiniz mi?"
-"Hayır! Sadece senin uyurkenki fotoğraflarını çekti. Birlikte yatıyordunuz. O kadar. Neden yaptı bilmiyorum."
-"Sana güvenmiştim."
-"Hala güvenebilirsin. Söz veriyorum seni elimden geldiği kadar koruyacağım."
-"Ne anlamda? Nasıl güveneyim ki sana? Nerden biliyim beni taciz etmeyeceğini? Bana-"
-"Sana hiç o gözle bakmadım. Ki bu dediklerini yapmak için çok fırsatım vardı. Hala var. Ben sadece... sana borçluyum. Sana zarar gelsin istemiyorum."

-"Sende bana zarar verdin.

Kolları yavaşça gevşerken sarıl
masamda çekilmemiştim. Onu affatmek istemiyordum. Yaptığını unutmak istemiyordum. Onu bu kadar kolay affedemezdim. "Ekin'in nerede olduğunu biliyor musun?"

Beni omuzlarımdan tutarak göğsünden kaldırdı.
-"Sakın! Bu kadar uğraştık! Seni-"
-"Dinlemek istemiyorum. Başka şansım yok anlamıyor musun? Konuşmam lazım. Ona.. ihtiyacım var. Verdiği zararı bir tek o kapatabilir."
Çektiğim acı gözlerimden süzülüyordu.
-"Onu seviyor musun?"
Hayır? Evet? Bilmiyorum. Onu istemiyordum. Ondan nefret ediyordum. Onu affedemiyordum ama ona ihtiyacım vardı. Onu istiyordum. Gözlerimin dolamasıyla farketmemesi için yere bakmaya başladım. Aptal damlanın birisi fırsatını bulmuş gibi atlamıştı. Burnumu çektim. Cevap vermek istemiyordum. Bunu anlamış gibi daha fazla zorlamadı.
-"Hazırlan. Sizin birlikte kaldığınız eve gidelim. Nasıl olsa haberi olur bir şekilde."
-"Teşekkürler."
-"Ne için?"
-"Anlayış gösterdiğin için."

Samimi bir şekilde gülümsedi. İçinde idareten birkaç eşyanın bulunduğu odaya çıktım. Üzerime ince uzun kollu bir bluz ve altına da siyah bir etek giydim.

Tahminimce bunlar Aslı'nındı. Siyah opak bir çorapta giyince saçlarımı taramak üzere banyoya girdim. Makyaj yapmayacaktım. Nasıl göründüğümün çok önemi yoktu. Zaten iyi hissetmiyordum. Çökmüş yüzümü düzeltmek için kapatıcılardan fazlası gerekliydi.

Hava çok soğuk olmasa da üzerime bir ceket aldım. İlkbahar geliyordu yavaş yavaş..

Ayağıma basit bir spor ayakkabı geçirip Ahmet'in yanına gittim. Kendimi çok garip hissediyordum. Tedirgindim. Bana zarar verir miydi? Tepkisini asla kestiremiyordum. Ahmet ile birlikte evden çıktığımızda korumalar karşımıza çıktı. Poyraz güvenlik için koymuştu. Ama artık bir önemi yoktu sanırım. 

~Zor Aşk~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin