Nefes
Asiye abla ve diğerleri beni içeri götürürken bile elim ayağım titriyordu zorla nefes alıp veriyordum. İçeri girince Tahi'rin kanepede uzandığını gördüm.
Asiye:"kalk Tahir oradan" dedi.
Tahir'de yavaştan kalkıp yanımdan çarpık gülüşüyle geçerken "nasılsın kasap" dedi.
Ben dahada şoka girdim biraz önce baltayla araba parçalayan sinirli adam nerede şimdiki şakacı adam nerede.
Asiye:"daha iyi misin kuzum" dedi
Nefes:"Nefes" dedi
Asiye:" ee qızz nefes mi alamaysun,açılın hepunız. Yangazlar qapı pencere falan açın hayde"deyince
Ben de o sinirle gülmeye başladım ama sinirlerim boşalmıştı resmen bir 10 dakika devam etti gülmem. Herkesin bana şaşkın şaşkın baktığını fark ettiğimde artık durmuştum.
"Adım Nefes"dedim
Asiye: "he qız o anlamda Nefes" dedi ve o da gülmeye başladı sonra oturduk herkes sakinleşinceye kadar çay falan içtik. Sonra konuşmaya başladık.Nefes:"kızlar sizin ne işiniz var burada"
Ece:" komşularımızla tanışmaya gelmiştik"
Berrak:"ama böyle bir tanışma beklemiyorduk"
Nefes:" asiye abla noldu öyle?
Asiye:" kuzum Tahir benim Mıstafa'mın qardaşı. O 4 defa çarptığın araba da ona rahmetli babasından hediyeydi"
Nefes:"hiiiii ben çok üzüldüm şu anda". Gerçekten de içim parçalanmıştı rahmetli babasının ona emanetini hurda ettim resmen. "Peki neden vazgeçti?"
Asiye:"Neyden?"
Nefes: derin nefes alarak"bana vurmaktan"dedi korkarak.
Asiye:"uuu benim paşam delidir sinirlidir ama asla bi kadına elini kaldırmaz. Hödüktür mödüktür ama yeryüzünde onun kadar merhametlisi de yoktur. Mıstafam bile o kadar merhametli değildir."
Nefes:"valla baltayla üstüme geldiğinde gözünde gördüğüm o ateşi, o siniri ömrüm boyunca unutabileceğimi düşünmüyorum"dedim sesi düşerek.
Asiye:"paşam sana unutturur elticim"dedi hınzırca gülerek.
Nefes: "unutturur derken? Elticim derken? Asiye abla"
Asiye: " kız onu bunu bırakta ben sana Tahir'in bi olayını anlatayım.Sen oradan anla onun merhametini"
Nefes:"dinliyorum" dedim heyecanla.
Asiye :tekrar hınzır gülüşünü takındı ve devam etti. " benim bu paşam yine dağ tepe de anasını kaybetmiş sıpa gibi dolaniyken"
Onun bu benzetmesine güldüm.
Asiye: " ee qız bırak anlatayım"deyip devam etti "dolaşırken bizim çaylukta elektrik direğinde bi quşun tellere takıldığını kaçamadığını görür. Dedim ya merhamet abidesi. Durur mu bu deli hemen tırmanır direğe. Direk dediğime bakmayın en az 20 metre var nasıl çıktıysa artık bizim deli. Tam kuşu kurtarır ineyim derken elektrik bunu çarpar ve 20 metreden aşağı düşer"
O sırada bi çığlık sesi duyulur Nefes'den. Herkes ona döner şaşkınlıkla
Nefes:" lan adama elektrik çarptı o yükseklikten aşağı düştü bi ben mi korktum?"
Kimseden tepki gelmeyince Asiye devam eder.
Asiye:"işte bizim paşayı bir kaç saat sonra arar bulurlar ve hastaneye götürürler tam 6 ay bilinci kapalı bir şekilde hastanede yatar. Qız mıstafamın dediğine göre onlar Tahir'i bulduklarında bi tane kuş paşamın tepesinde dönüp duruyormuş o kuşu biz 6 ay boyunca hastane etrafında gördük sonra Tahir uyandı ve kuşu eve aldı besledi. Aha bu kuşlarda onun torunu dedi Asiye
O anda bütün başlat salonda cıvıl cıvıl öten kuşa döndü. Nefes kendini tutamadı ağlamaya başladı. O sırada Tahir içeri girip
" yenga çay yok mu-" diye soracakken Nefes'in ağladığını görür. Nefes Tahir'e bakınca o küçük çocuğu ve kuşu görür biran ve koşarak Tahir'e sarılır. Bir süre böyle kalır ama sonra ne yaptığını fark eder utanarak geri kaçar.
Nefes:" şey ben özür dilerim. Seni çocuk sandım yani çocuk derken yani şey sen adamsın tabii o anlamda demedim. Asiye abla biz kalkalım artık " dedi ve başını yerden kaldırmadan eve kaçtı. Asiye ve Tahir arkasından öylece bakakaldılar.
Tahir:"yenge sen ne anlattun bu kıza da böyle oldi?"
Asiye:"ee paşam senin elektrik maceranı anlattım. Ee fena mi oldi bak tam eltim olacak qız"dedi gülerek.
Tahir'de güldü ve çıktı.