Nefes Tahir'le kafede oturmuş düğünü konuşurken, bi adam masaya yaklaşıp
X: ''Merhaba Nefes''.dedi Nefes adama uzun süre baktı ama tanıyamamıştı adamı.N: ''Pardon tanıyamadım?''
X: ''Ben Vedat. Vedat Sayar''(tabii ki Vedat olmadan olmazdı😀)''İstanbul........ Hastanesinde doktordum.''
N: ''öyle mi ama ben sizi hatırlayamadım.''
V:'' Benimde tayinim Trabzon'a çıktı. ''
T:'' tam da Nefes'in Trabzon'a geldiği vakit. Ne kadar ilginçmiş de, bize ne tayinin çıktıysa.''
V: ''Beyefendi neyin Nefes avukatın mı?''
T: ''Avukatı değil kocasıyım. ''
N: ''Tahir sakin. Bakın Sedat bey öncelikle Nefes Hanım derseniz aramızdaki mesafeyi korumuş oluruz ve yanımdaki de eşim. Şimdi izin verirseniz düğünümüzü konuşacaz.''
T: ''yani kısaca si..ir git Vedat.''
V: ''Nefes seni seviyorum. Biliyorum sende beni seviyorsun. Sadece henüz haberin yok. Bu adamdan seni kurtaracam''
Nefes Tahir'e baktı gözlerinin tekrar ateş kırmızısına dönmesini bekliyordu ama hala bal rengi gözleri yerindeydi. Nefes bir taraftan Tahir'in nasıl bu kadar sakin olduğunu merak ederken diğer taraftan da Tahir'in onu kıskanmamasına sinir olmuştu. O sırada Tahir elinde tuttuğu camdan sülahiyi Vedat'ın kafasında parçaladı. Ve sakince Nefes'e dönüp
T:''canım kalkalım mı artık?''Nefes şaşkınlıkla Tahir'e bakarkenN:'' kalkalım haydi ''dedi. Ve kalkıp Asiye ve kızlarla buluştular.
A: ''gız noldi?''
T: ''yok bişey yengem. Haydi alışverişe devam edelim.''
Bi mağazaya girdiler. Nefes tektek elbise denemeye başladı.
T: ''o olmaz kısa.T:''O da olmaz önü çok açık.''
T;''Nefes haydi giyinsene''
N: ''Tahir işte elbise bu. Ya Tahir okadar kısa değil bu elbise. Uff ya uff''
T: ''kocaya uflanmaz taş olursun. Diyecem de zaten taş gibisin.''
N:'' Tahir beni böyle yumuşatamazsın canım.''
T: ''Nefes kurban olayım düzgün bi elbise al.''
Nefes en son bi elbise seçer. Bu içine de siner hem Tahir de beğenir. Eve geçerler nişan yapılır. Ve artık düğüne sadece bikaç gün kalmıştır.