Nefes'ten
Bu sefer yemyeşil ovalar yerine cehennem gibi her tarafın ateşlerle sarılı olduğu her delikten ateşlerin çıktığı berbat bi yerdeydim. Etrafımda zebaniler beni engellemeye çalışıyordu.Ben neden burdaydım bu zebaniler neden benim ilerlememi engellemek istiyordu, anlamıyordum. Anlamak için etrafıma baktığımda kızımı gördüm. Ve bir yandan bağırmaya başladım , diğer yandan da zebanilerle mücadele edip ona doğru ilerlemeye başladım. Çok korkmuştu belliydi. Zor da olsa yanına vardım. Tam kucağıma alacakken biri onu benim elimden aldı. Alana baktığımda Mercandı. Mercan bana pis pis sırıtıyordu."Mercan kızımı bana ver " diye ona bağırmaya başladım. O da bana bakıp ''kızına elveda de'' deyip kızımı ateş çukurlarından birine attı. Bende bağırmaya başladım" Mercan hayır Mercan yapma. Kızımı bırak'' diye bağırırken arkasından atlamaya çalışıyordum ama bir el beni engelliyordu. Önce ele, sonra da elin sahibine baktım. Tahir'di bu. Tahir kızımı kurtar nolur. Diye bağırıyordum ki yataktan zıplamamla bağırışlarım son bulmuştu.
Anladım ki o berbat kabuslardan birindeydim yine.
Etrafıma bakmamla Tahir'in yanımda endişeli ve gözleri dolmuş şekilde bana baktığını gördüm. Arkasındaysa gözleri ağlamaktan kızaran annemle Asiye ablayı gördüm. Murat ile Nazar kapının oradaydı. Fatih ise şu anda beni anlayan iki kişiden biriydi belki de bana acıma değil de üzülme ifadesiyle bakıyordu. Hiçkimsenin elinden birşey gelmiyordu. Bu da onları perişan ediyordu. Mustafa abi ile Ece yoktular. Doğru ya Ece okula Mustafa abide şirkete gitmiştir. Sahi kaç gün oldu burda yatalı, kaç gün oldu benim kızımdan ayrılmam? Bunları Tahir'e sorsam mı diye düşünürken
T: "Nefes'im konuş benimle. Aklında içinde ne varsa bana sor.İçine atma. Haydee"Şaşırmıştım ama şaşırmamam gerekiyor aslında Tahir beni benden daha iyi tanıyordu. Bunu zaten çok önceden anlamıştım.
N:" Tahir kaç gün oldu o günden beri?"
T: "bilmiyorum saymayı bıraktım. "
N: "peki biz ne yapacaz Tahir bu acıyla?Nasıl yaşayacaz?"
T: "Nefes'im biliyorum zor, çok zor. Sen benden daha fazla acı çekiyorsun ama dayanacaz. Birlikte dayanacaz. Birbirimizin yaralarını iyileştirecez hep yaptığımız gibi. Tamam mı bana inanıyor musun?"
N:" Sana sonsuza kadar inanıyorum ve güveniyorum,canım benim."
T: "Nefes özür dilerim?"
N: "Niçin Tahir?"
T:" Sen bana bu kadar güveniyorken ben kızımızı koruyamadım. Ona, size layık bi baba olamadım. Özür dilerim.Eğer istersen gideb...."
Tahir cümlesini tamamlayamadan Nefes Tahir'e tokat atar. Ve ağlayarak ''ne gitmesinden bahsediyorsun? Sen de beni bırakıp gidecek misin Tahir? O zaman hiç uğraşmayın direk çıkarın sıkın kafama. Bir daha saçma sapan konuşup beni deli etme.'' Deyip Tahir'e sarılır. Ve yorgunluktan, üzüntüden uyumak istediğini söyler. Herkes çıkarken Tahir de yataktan kalkmaya yeltenir.
N: "sen kal yanımda Tahir."
T: "tamam bir tanem yanındayım" deyip iyice saral kollarını Nefes'e. Nefes ise iyice sığınır huzur bulduğu tek yer olan Tahir'in göğsüne iyice.