Birkaç ay sonra.
Güzel bi pazar sabahıydı. Asiye abla sayesinde artık rutinleşen bi şekilde her pazar bahçe de kahvaltı yapıyorduk beraber.
A: ee gençler nasıl gidiyor
YF: çok güzel gidiyor deyip Berrak'a bakıyordu.
YM: ula yangaz belki yengem başka bişey için diyo sen niye atlıyorsun hemen
Na: Yoo Murat bence asiye ablam tamda o konuya parmak bastı. Sen niye hemen konuyu değiştiriyorsun
Ym: yengem valla çok iyi gidiyor dedi yutkunarak.
Bu cevap üzerine herkes gülmeye başladı.
A: ee yengem siz nasılsınız.
Tahir Nefes'e bakarak. Yengem hayatımın en güzel günlerini yaşıyorum dedi.
Nefes hıçkırmaya başlayınca
Ym: hahh domates Nefes geldi tekrar, hoş geldun yenge demesiyle nazar koluna cimcik attı.
Na: utandırma daha da kızı Murat.
A: ehh artık ilerisini düşünmeye başlamışsınızdır.
T: Valla ben ilk günden ilerisini düşünüyordum zaten. Nefes çok mutlu olmuştu.
O sırada herkesi şoke eden bi ses duyuldu
S: ben istemiyorum" herkes donmuş şekilde saniye hanıma bakıyordu
M: ana hayurdur?
S: ne hayru, ben bu kızı istemiyrım. Hem dili çok uzun hem me giyinmesini biliy heryeri açıkta dolanay,hemde
A: hemde ne ana ?
S: ben oğluma birini buldum bile
Nefes sessiz sessiz ağlamaya başladı. Tahir desen sinirden elindeki metal çatalı yamultmuştu bile
A: ana çok merak ettumda o yüzden sorayrum, kim?
S: Cemil'in kızı Mercan'u alacam ben gelun olarak. Kız hem hanum hanumcuk, hem ağzı var dili yok hem soyu sopu belli hemde ortada oruspi gibi dolanmay demesiyle
Tahir sinirden kendinden geçmişti
Ana yeteerrrr deyip elindeki çay bardağını da kırmıştı sıkarak. Eli kan içinde kalmıştı.
T: ana bak ben Nefes'i seviyorum. Sen ister kabul et ister etma. Yok giyinmesini bilmiymiş yok soyu sopu belli değilmiş yok ..
Nefes o anda sevdiği adama bakıyordu ama gözlerinde daha önce hiç görmediği karanlık bi ateş vardı. Belli ki annesi tam da damarına basmıştı.
Nefes kalkıp uzaklaşmaya başlayınca Tahir de peşinden gitti. Çivra'ya gittiler beraber.
N: Tahir nolur beni yalnız bırak
T: unut sen oni.anamın dediklerini de unut.
N: ne unutacam ben. Neler söyledi bana.
T: biliyorum yenilir yutulur şeyler değil ama onun adına özür diliyorum senden.
N: sen bişey yapmadın özür dileme.
T: Nefes ben seni seviyorum. Seninle evlenmek istiyorum ben.
N: Tahir annen istemiyor.
T: olsun Nefes im ben istiyorum yetmez mi?
N: Tahir sen anneni, aileni bırakıp beni mi seçeceksin. Olmaz Tahir kabul edemem. Ben annesiz babasız büyüdüm. O acının nasıl bişey olduğunu biliyorum seni annenden ayıramam. Daha yolun başındayken ayrılalım hem daha az üzülürüz.
Bunu derken o kadar ağlıyordum ki resmen boğazıma ağrılar giriyordu. Bunu söylememle Tahir'in yüz hatları değişti. Kendini kontrol edemiyordu artık kalkıp koşmaya başladı. Biliyordum normal de olsa kalır itiraz ederdi ama bana zarar vermekten korktuğu için kaçtı.