Telefon çalar
Na: alo Canım nasılsın?
Ym: iyiyim Nazar'ım sen nasılsın? çok mu özledin beni?
Na: hee Murat yanayrum aşkından uşak. Sen özlemedin mi beni?
Ym: hee sen böyle şiveli konuşunca benim özlememem mümkün mü?
Na: he yani şiveli konuşmasam,normal kendim gibi konuşsam özlemeyecen beni? Deyip telefonu kapattı yüzüne.
Ym: ula ben şimdi ne dedim? Telefon tekrar çalar
Ym: Nazar?
Na: ya trip atayım dedim de hiç sevdiğim bir şey değilmiş.Neyse bu akşam bizim şube ziyarete gelmek istiyor. Ne diyeyim?
Ym: sen benden izin mi istiyorsun Nazar?
Na: evet kocam değil misin sen? Her kararı beraber alacağız demedik mi?
Ym: Doğru biran şaşırdım. Olur olur ne alayım ben.
Na: sen gel beni al beraber alışverişe çıkalım.
Ym: tamam yarım saate yanındayım bebek.
Na: Allah cezanı vermesin Murat kapat. Deyip kapattı.
Ym: arkadaş benim kadınlar hakkındaki tecrübelerim bu kızın üzerinde işe yaramıyor. Allah'tan onu sevdiğimi biliyor. Yoksa bu durumda hiç şansım olmazdı. Neyse hayde alışverişe.Daha çok işimiz var
———
Ym: oo Nazar'cım bu ne güzellik.
Na: offf Murat daha sabah gördün beni.
Ym: ula iltifat etsem suçluyum etmesem suçluyum.
Na: Murat'cım sen iltifat edeceksin her zaman. Ben fırça bile atsam bu iltifatların güzel ama şu anda havamda değilim ama sen sonradan tekrar devam et demektir.
Ym: tühhh bilseydim daha önceden denerdim.
Na: önceden denerdim derken?????
Ym: yani senin için önceden denerdim demek istiyorum.
Na: hee tamam ozaman.
Ym: Nazar sizin bu ekip kaç kişilik?
Na:benimle birlikte 10 kişi.
Ym: iyi bari fazla değilsiniz.
Na: niyeki?
Ym: ev daha fazla insan kaldırmaz. Eğer fazla olsaydınız ona göre tedbirimizi alırdık. Sonuçta karımızın canını emanet ettiğimiz arkadaşları geliyor.
Na: Murat yemin ediyorum seni şu anda öpmemek için kendimi zor tutuyorum. Murat ani frenle arabayı yolun kenarında durdurdu.
Ym: haydii....
Na: ne haydi.
Ym: öpecem dedin, zor tutuyorum dedin. Böyle şeyleri ertelememek lazım.
Na: Peki deyip Murat'ı öper.
Ym: ula bilseydim daha önce öptürürdüm.
Na: Murat sen bana,benim hayatıma böyle saygılı olduğun müddetçe seni öperim anladın?
Ym: anladım anladım güzellik.
——- alışveriş bittikten sonra eve dönerler.
A: kız bunlar fazla değil mi? Kaç kişi geliyorlar ki?
Na: abla ben bunların bile yeterli olacağını düşünmüyorum. Neyse akşam görürsün. Diğer gelinler nerde?
A: Nefes'in odasında konuşuyorlardı.
Na: başlarım konuşmalarına. nefesssssssss,Eliffffffff 3 dakika içerisinde burda olmazsanız ben yukarı gelir sizi döve döve zorla aşağı indiririm. Nefes sen hamilesin sana 5 dakika.Dediği anda koşturmalarla aşağı indiler.
N: noldu Nazar ödüm koptu?
Na: akşama bi ordu, misafirliğe geliyor siz yukarda laklak ediyorsunuz. Haydi yardım edin.
E: tamam tamam hemen hallediyoruz.Asiye'ye dönüp döverim mi dedi o?
A:He valla döverim dedi
E:Bu manyağın eli de ağırdır. Vurdu mu pekmezimizi akıtır yemin ediyorum.
Na:Elif sen arkamdan mı konuşuyorsun?
E: yok biran önce başlayalım diyordum.
——-
T: ohaa burda ne kadar çok yemek var? Kaç kişi gelecek ki?
Yf: sadece 10 kişi dendi ama Trabzon emniyet müdürlüğünün hepsi gelecek galiba.
Na: yaa bizim şube biraz fazla yerde onun için.
Ym: aman en fazla ne kadar yiyebilirler ki.
Na: Murat yemekten sonra hatırlatırım. Var mısın iddasına bence bu akşamın sonunda hiç yemek kalmayacak. Kaybedersen oda temizliğini 1 hafta boyunca sen tek yapacaksın.
Ym: hayatta bitiremezler. Tamam kabul.
A: ula Nazar tek derken?
Na; abla biz oda temizliğini beraber yapıyoruz ondan dedim.
E: hepimiz öyle yapıyoruz.
T: evet.
A: Mustafa duy duy bunları.
M: ula misafirden ihale bana nasıl patladı. Tamam asiyem bende sana yardım edecem bundan sonra.
A: aslan kocam benim.
N: asiye abla ben bu aralar temizliğe elimi bile sürmüyorum. Sağolsun kocam hallediyor.
Ym: ohaaa abi sen tam hanım köylü olmuşsun.
T: düzgün konuş deyip bir tane yapıştırır. Karum hamile benim iş yaptırır mıyım ben ona?
Tam o sırada kapı çalar. Elif kapıyı açar ve misafirler içeri girmeye başlar.
A: maşallah maşallah. Hoş geldiniz.
E: kız nazar bunlar hepsi özenle mi seçiliyor yoksa sen mankenlik ajansından mı ayarladın.
Na: valla bizim ekip böyle Elif'cim istersen seni de alalım ekibe.
E: yok ne baksana ekipteki kızlara birde bana bak.
A: Gelenlerden 6'sı erkek 3'ü kız. Kız biz sadece Nazar var diye biliyorduk kadın olarak. Valla Mustafa'nın bekar kardeşi kalmadı yoksa size ayarlardım.Ama Ece var kız nerde bu kız uzun zamandır.
N: abla, kız tatile gitti ya memleketine.
A: hee doğri. Ee haydi sofraya ozaman.
————
S: yiyin gençler maşallah. Asiye'ye eğilip kız sofrada bişey kalmadı sen dolaptakileri de ısıt bence.
A: ana ben sana birşey diyeyim mi? Ben onları da ısıttım zaten.
Na: bizim ekibin hepsi sade kas yığını olduğu için ve gün içerisinde yaptıkları ağır sporlar yüzünden sürekli enerji kaybediyoruz ve bunun sonucundada mecburi çok yiyoruz.
Kağan: Valla görseniz Nazar bizden iki kat daha fazla spor yapıyor ve daha fazla enerji harcıyor ama daha az yiyor, nasıl idare ediyor anlamıyorum.
Zeynep: Sen yemekten başka birşeyi düşünmeye başladığında anlarsın.
Na:Anlat Zeynep şunu da herkes öğrendin
Zeynep:Bigün yine bi operasyondayız, yaklaşık 50 kişilik bi grupla çatışıyoruz. Grup bizden 100 mt falan ileride taş atsan birinin kafası yarılır o derece yakın bi çatışmadayız, bi baktım Kağan arkada oturmuş yemek yiyor. Birde sofrasını kurmuş içeceğinden tut tatlısına kadar herşey vardı. Ben o anda şoka girmiştim. Hakikaten deli dedim bu adam.
Kağan: o yüzden mi peşimden koştun o kadar?
Zeynep: lan çatışmanın ortasında silahımı alıp oyun oynamaya başladın. Ben de geri almak için peşinden koştum.Yoksa ne koşacam peşinden bu tipinle.
Kağan: parmağındaki yüzük öyle demiyor.
E: aa siz evli misiniz?
Zeynep:Evet.
Na : Sen birde evlilik teklifini duysan, kalpten gidersin.Anlat kız Onu da
Zeynep: biz yine bu ekip toplandık bi operasyona gittik güneydoğuya,
A: kız bak hele sanki pikniğe gidiyorlar.
Zeynep: bizim için öyle aslında ama neyse tam çatışmanın ortasında kaldık saatlerce çatıştık. Her halde bi 6 saat çatıştık.Benim şarjörüm bitti. En yakınımda Kağan vardı. Elimi geriye doğru götürüp kağan yedek ver dedim. O da elime hafif bişey verdi. Ben geriye dönüp baktığımda yüzük kutusunu gördüm.
O sırada Kağan Zeynep benimle evlenir misin dedi? Ben evet diyerek boynuna atladım. Nazar bağırmaya başladı. Bırakın teklifi sonra sevinirsiniz haydi yedek verin bana da ama gerçek yedek olsun. Benim başkasına sözüm var dedi.
YM: başkası kim?
T: gerizekalı yangaz. Şeye diyor şu bakkalın çırağı Murat varya ona diyor.
Ym:çırağın adı Mahmut, Murat değil. Nazar ismini bile bilmediğin adama mı söz verdin?
Arzu: Nazar sen bu çocuğu galiba saf olduğu için sevdin.
Kağan: valla Murat kimler kimler bu Nazar' a teklif etti ama Nazar hiç kimseyi kabul etmedi.Nazar kimdi o bir ara genç bi vali bile çıkma teklifinde bulunmuştu Nazar'a.
A: ohaa vali mi kız niye kabul etmedin?
Zeynep: aklında da gönlünde de o sıra başka biri vardı bizim kızın.
Ym: kesin bendim değil mi Nazar? bak başkası olmasın deyince masadakiler yemeği bırakıp Murat'ı incelemeye başladılar.
Na: Rahat bırakın benim kocamı ben onun saf ve temiz yüreğine aşık oldum.
Na: Hüseyin sen niye hiç konuşmuyorsun?
Pinar: Hüseyin sana küsmüş ondan konuşmuyor Nazar.
Na: Niyeymiş?
Pınar: bizsiz operasyona gitmişsin hem de tek başına diye
Hüs: birde şey de kardeşlerin olmadan de.
P: ha birde ondan.
Na: lan kaçırıldım kaçırıldım. Sanki haberim vardı operasyondan.Neyse bende Hüseyin'e özel bıçak koleksiyonumdan bi parça hediye edecektim ama küsmüşse artık Akif'e veririm.
Akif: yemin et Nazar. Bak vermezsen yakarım kendimi.
Hüs: yaa bizim ekipte küsmek mi olur. Ayıp ediyorsun Nazar. Hangisini?
Na: yok sana parça marça. Vay beee sırf parça için benimle barıştın öyle mi Hüseyin Bey. Bu seferde ben sana küstüm.
Hüs: lan haklıyken haksız duruma nasıl düştüm?
T: Hüseyin kardeş kadınlar her tartışmadan haklı çıkar hele bu kadın özel harekatsa haksız çıkması imkansızdır.
Hüs: anladım.
Zey; helal be enişte. Yıllardır bunu anlatmaya çalışıyorduk bizde.
M: Tahir haklı ama bizim gençlerin anlaması için biraz kanepe de uyumaları gerekiyor herhalde.
Kenan: öyle tabii ben az mı uyudum kanepede operasyon dönüşü.
N: operasyon dönüşünde niyeki?
Kenan: operasyondayken evlilik yıldönümümüzü unutmuşum da bi aramamışım diye.Ama orada telefon çekmiyordu,biz bile merkezle sadece belirli telsizlerle haberleşiyorduk.
E: ee bunu yengeye anlatsaydın.
Ken: Sence ben anlattığımda dinledi mi?siz hanımlar daha iyi bilirsiniz.
E: yok dinlemedi.
Ken: sonra gecenin bir yarısı gelip tamam kalk gel odaya dedi de zor yırttım.Tabii diğer gün güzel bi yemeğe gittik beraber.
O sırada kapı çalar. Tahir gidip kapıyı açar.
T: Eceee
Ece:Eniştecim beni özlediniz mi?
T: niye özleyecez ki? Yan evdeydin zaten.
Ece: yaa ben kaç zamandır tatile memlekete gitmiştim fark etmedin mi?
T: kız gel buraya deyip sarılır. Mal,Nefes her seninle konuştuğunda Tahir selam söylüyor demiyor muydu?
Ece: hee doğru ya. Neyse müsait mi içerisi geleyim mi?
N: gerizekalı sorularınla kocamı esir alma gel içeri haydii.
Deyince Ece içeri geçer. Salondaki kalabalığa bakıp afiyet olsun dediği anda sofranın sonunda Yusuf'un elinden bardak düşer.
Yu: pardon dikkatim dağıldı ve elimden kaydı.
Akif: oğlum senin dikkatinin de dağıldığını ilk defa görüyorum. bomba imhacı adamsın dikkat senin göbek adın. Hayret.
A: Ece geç bak Yusuf'un yanı boş oraya otur. Çocuğun dikkatini de dağıtma.
Ece: Asiye ablaaa daha gelir gelmez utandırmaya başladın sen.Deyip boş yere oturdu. Ve sohbete devam ettiler.----
Yus: Demek öğretmensin?
Ece:Evet.
Yus: Hangi branş?
A: Kız hakikaten hangi branş?
Ece: şaka yapıyorsunuz? Hiçbiriniz mi bilmiyorsunuz?
N: Şaka yapıyoruz tabii ki biliyoruz. Sen ingilizce öğretmenisin.
Ece: yaaa ne ingilizcesi.
Na: kızla uğraşmayın.pdr olduğunu biliyoruz. Şaka yapıyorlar.
Ece: uhh ödüm patladı.
Yus: İyi bizim ekip sürekli senin yanında artık. Hepsi biraz deli de.
Na: Ekibi bilmem de sen kesin Ece'nin yanındasın bundan sonra.
Yus:Niye ki?
Na: aramızda psikolojisi en değişik olan sensin. Gitte Ece biraz düzeltsin.
Yus: Ne derler bilirsin dinime küfreden müslüman olsa bari.Deyip başka birşey demiyorum.
———
Ken:Herşey için teşekkürler. Çok güzel bir akşamdı.İlk olarak Yusuf çıktı kapıdan ardından Ece çıktı. Ardından yavaş yavaş diğerleri çıktı.Yusuf bir ses duymuş gibi etrafına bakmaya başladı. Ama etrafta hiçkimse yoktu. Takii karanlığın içinde bikaç gölge görene kadar.
Yus:Pusuuuuu. Dikkattttt.