T:"Kızım derken?" Şaşırmıştım kimdi bunlar ve neden Nefes'ime kızım diyorlardı?
N: "Sizi tanımıyorum. Neden kızım diyorsunuz bana? Ben küçük yaştan itibaren annesi ve babası tarafından istenmeyen bir çocuktum. Hayırdır?"
Kadın: "Kızım biz senin annenle babanız." demesiyle Nefes gözlerini yumup derin derin nefes almaya başladı.
T: "Nefes sakin ol Nefes sakin ol güzelim"
N: "Elif Yiğit'le Balım'ı yukarı çıkar" dedi sabrının son noktasına gelmiş şekilde. Çocuklar çıkınca
N: "Şaka yapıyorsunuz? Beni terk edin sonra da yıllar sonra gelip biz senin aileniz,haydi sarılarım deyin. Lan ben yıllarca o soğuk yatakhane de annemle babam beni neden istemediler diye ağladım. Acaba çok mu yaramazlık yaptım da onları sinirlendirdim diye kendime kızdım. Ulan 1 yaşında çocuk ne yaramazlığı yapacak ki? Sonra her gece senin sandığım bi elbiseye sarılıp uyudum ben,sırf sen kokuyor diye. Sonra kendime söz verdim ben, çok çalışacam ve başarılı olacam. Sonra da sevdiğim adamla evlenecem ve çocuklarımız olacak. Ben asla onları terk etmeyecem. Yaramazlık mı yaptılar kızacam onlara ama onları asla soğuk yetimhanelere terk etmeyecem. Geceleri ağlayınca uykumdan uyanıp onların yanına koşacam. Ama asla onları benim bir elbiseme sarılıp uyumak zorunda bırakmayacam. Ve başardım da çok başarılı bir doktorum. İşimi de çok seviyorum. Beni çok seven bir kocam var ve bende onu çok seviyorum. Bir oğlumuz var ve iki tane kızımız oldu şimdi. Ve kocaman bir ailem var,dostlarım var.Benim tek bir ailem var o da burda gördüğün bu insanlardır siz değil. Şimdi ayrılın evimden"
Adam: "Kızım izin ver anlatalım."
N: "Tahir nolur dayanamıyorum artık."
T: "Tamam Nefes'im gel yukarı çıkalım. Yangazlar aşağı inince onları görmek istemiyoruz."
Yf: "Tamam abi."
Nefes Tahir'e dayanarak merdivenlerden yukarı çıktı. Odanın kapısına gelince önce dikleşti sonrada gözyaşlarını sildi eliyle.
N: "Çocuklarımiz bizi böyle görmesin" dedi ve yüzüne gülümsemesini yerleştirdi ve odaya girdi.
Tahir'se şaşkınlıkla eşinin ardından bakıyordu. Daha az önce çok büyük bir darbe alan kadın,şu anda çocukları için dimdik duruyordu. İçinden Ula Nefes her dakika benim doğru kadınla evlendiğimi kanıtlıyorsun. Dedi ve içeri girdi.
T: "Eee ne yapıyor benim yavru kurtlarım?"
İçeri de Berrak ile Ceylan yatakta uzanmış Yiğit ile Balım'da onlarla oynuyordu. Nefes ise yatağın ucuna oturmuş onları izliyordu. Ama gözlerinde keder vardı.Bense ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Onlar niye gelmişti hem de yıllar sonra? Bi sebebi olmalı dedim. O anda Nefes bana baktı ve gülümsemeye başladı.
N: "Tahir ne düşünüyorsun acaba?" Tahir'i böyle kederli görmek beni de üzüyordu ama elimden birşey gelmiyordu. Sonuçta bu olanlar ağır geliyordu bana ama biliyordum ki Allah kimseye taşıyamayacağı yükü vermezmiş. Belki önceden olsa taşıyamazdım ama şimdi Tahir vardı,3 tane çocuğum vardı ve kocaman ailem vardı. Onlar sayesinde herşeyin üstesinden gelirdim. Kalkıp Tahir'e sarıldım. O da bunu bekliyormuş gibi hiçbişey söylemedi ve elleriyle beni sardı. Bende başımı onun boynuna iyice yerleştirdim. Tam o sırada kapı dan diye açıldı. Ben hiç kapıya bakmadan
N: "Asiye abla kırsaydın" dedim.
A: "ula benim olduğumu nerden anladın? Bakmıyordun bile."
N: "Asiye abla senden başka kim bizim odamıza böyle girebilir?"
A: "Hiç kimse" dedi gülerek
N: "Tahir bence biz bu kapıyı yerinden söküp atalım baksana hiçbir işe yaradığı yok" dedim gülerek.
T: "Nefes valla sökecem ama onun yerine parmak izi ile açılan kapı taktıracam" dedi.
A: "Uy hele şunlara bak. Karı koca bir olmuşlar beni gömiler.Mıstafam da yokki beni korusun."
T: "Yenge niye geldin?"
A: "Heee doğrii, aşağıya gelin hemen." Dedi ve hemen çıkıp gitti. Bense şaşkınlıkla Tahir'e bakıyordum ama onun da benden aşağı kalır yanı yoktu. Endişeyle aşağı indik salona geçtik.Salonun ortasında kocaman pembe bir beşik duruyordu. Üzerinde de ÖZEL HAREKATTAN PRENSESLERE yazıyordu. Ben duygulanan gözlerle onlara bakıp tam onlara sarılacakken, Tahir belimden tutup geri çekti.
N: "Tahir kıskançlığın sırası değil" dedim. O anda ekibinde yüzünün düştüğünü gördüm.
T: "Ula ne kıskançlığı önce ben sarılacam" deyip hepsine sarılınca bozulan moraller düzeldi. Ardından bende hepsine sarıldım.
K: "Tahir biz Nefes ağlayacak diye bekliyorduk ama sen ağladın hayırdır"
T; "ne ağlaması? Hele bi çocuğun olsun, bir baba olda görürüm seni."
Ka: "İnşallah" dedi Zeynep'e bakarak.
Zey: "Sen istiyor musun Kağan" dedi şaşkınlıkla
Ka: "Deli misin çok istiyorum hem de."
Zey: "Ben sen istemezsin diye düşünüyordum."
Kağ: "İyi Bundan sonra düşünmezsin."
N: "Siz hangi ara aldınız?"
Zey: "Almadık,yaptık yani yapımına yardım ettik diyelim."
Kağ; "valla biz sadece malzemeyi aldık ve Hüseyin'in evine taşıdık. Gerisini o halletti."
T:"Deme,Hüseyin senin böyle marifetlerin var mıydı yoksa..."
Yus: iYoksa yengeden sonra mı ortaya çıktı" deyince Hüseyin ayaklanınca Yusuf da ayaklandı ve kovalamaya başlandı. Sonra kapı açıldı ve önde Yusuf arkada Hüseyin çıktılar.
Pın: "Merak etmeyin 1 saat kovalamaca oynayıp gelirler ama Hüseyin'in yaralı olduğunu hesaba katarsak yarım saat iyidir."