Rüya sabah uyandığında etrafına baktı ama yabancı odaya henüz alışamamıştı. Yanındaki yatağa baktığında Karaca'nın uyuduğunu gördü. Mırıldanmaya başladı "doğru ya Karaca yalnız kalmasın diye birkaç gün onunla kalıyordum.'' Yataktan gerilerek doğruldu ve ''dur şu Hüseyin'i bi uyandırayım. Ben uyuyamıyorsam o da uyumasın.Sevgililik bunu gerektirir.''dedi gülerek. Telefonu çalmaya başladı ancak birkaç sefer çalmadan sonra açıldı.
Hüs:''alo'' dedi nefes nefese kalarak.
Rüya:''Hüseyin noldu? Niye nefes nefesesin?''
Hüs:''Yok bir şey oyun oynuyoruz da.'' Deyince telefondan sesi uzaklaşmaya başladı ve arkadan Hüseyin'in konuşmasını dinlemeye başladı;'Dur yapma oraya dokunma huylanıyorum'' deyip kahkaha atmaya başladı. ''Orası olmaz orası olmaz diyorum sana ne inatçısın sen. Bak Rüya duyacak.dursana'' demesiyle Rüya telefonu kapattı ve tırnaklarını yemeye başladı. ''Noluyor lan? Kimdi yanındaki? Ne oyunu bu? Orası olmaz ne lan? Rüya duyacak dedi. Yok ben kafayı yiyeceğim böyle. Karaca Karaca kız uyansana''
Kar:'' Ne var soktun uykumun içine,bi siktirin yalnız bırakın beni uykumla.''
Rüya:''Buda sevgilisi gibi küfürbaz çıktı iyi mi? Ben biliyorum nasıl uyandıracağım Karaca çabuk uyan Akif odada seni pijamalarınla izliyor'' dememle Karaca gözlerini hızla açıp yorganı üstüne çekti.
Kar:''Akif çık dışarı yoksa sapık var diye bağırırım çıksanaa bak hala kapı sesi gelmedi. Benden günah gitti deyip bağırmaya başladı imdatttttttttttt sapık varrrrrr.'' Birkaç dakika geçmeden Karaca'nın annesiyle babası odaya girdi. Annesinin elinde yastık babasının elinde de sopa vardı.
Feride;''Noldu? Nerde o şerefsiz?''
Lütfü; '' Kaçtı mı? Gebertecem onu. Gündüz vakti evime kızlarıma dadanmış şerefsizler.'' Bense artık olaya müdahale etmeliydim. ''Sakin olun Karaca kabus gördü. Ondan bağırdı. Sapık mapık yok yani.''
Lütfü:'' Ohh ödüm patladı. Hanım o elindeki ne acaba?''
Fer:'' Ayy ne bileyim heyecandan bunu aldım elime koştum.''
Küt:'' Hayır sapıkla yastık savaşı mı yapacaktın onu anlamıyorum. Alsana eline oklava,tava tamam terliğe bile razıydım. Tövbe tövbe haydi çıkalım''.
Normal de olsa uzun bir süre gülerdim bunlara ama Hüseyin'in konuşmaları gelince çıldırdım tekrar. Bana ters ters bakan Karaca'ya her şeyi anlatınca tam 10 dakika içinde hazırlanıp evden çıktık ve Hüseyin'in evine gittik. Kapıyı çalınca Hüseyin nefes nefese kapıyı açınca ben de sinirle içeri girdim. Hemen salona geçtik. Salonda Akif'i görmemizle
Kar:'' Demek sen de bu işin içindesin hain ortak. ''
Akif:'' Ne işi?'' Ben hemen odaları dolaştım ama kimse yoktu 4. Kattı pencereden de atlamış olamazdılar.
Rüya:''Hüseyin nerdeler?''
Hüs:''Kim?''
Rüya:''Çıldırtma beni. O kızlar nerede? Bak beni mobese kameralarını heklettirme şimdi.''
Akif:''Ne kızı be?''
Rüya:''Telefonla konuşurken oyun oynadığınız hani. Orası olmaz dediğin,Rüya duyacak dediğin kız nerde?'' Diye sorduğumda Akif ile Hüseyin karınlarını tutarak gülmeye başladı. Bikaç dakika sonra sakinleştiklerinde
Hüs:'' Ya Rüya her şeyi yanlış anlamışsın. Biz Akif ile oyun oynuyorduk. Bak oyunumuz şu;'' ellerindeki ince boruların içine önceden yuvarlayıp sivrilttikleri kağıtları yerleştirip birbirlerine üfleyerek fırlatmaya başladılar. Ve anlatmaya devam etti. ''Anladın mı bir tanem?''
Rüya:'' Ee orası olmaz falan diyordun?''
Hüs: '' normal de oynarken bi elimizle yastığı yüzümüzde diğer elimizle de başka yastığı hassas bi bölgede tutuyorduk.'' Deyince
Rüya:'' Ne hasas bölgesi'' diye sordum. Cidden anlamamıştım.
Kar:'' Rüya fazla detaya girme. Ön taraflarından bahsediyor'' diye kulağıma fısıldadı. Bende utancımdan kırmızı renge dönmüştüm bile.
Hüs:'' Ha işte telefonla konuştuğum için o bölge savunmasız kaldı. Bu çakalda sade o bölgeye çalıştı.'' Deyip sinirle baktı Akif'e.
Kar:'' Allah belanızı vermesin. Sizin yüzünüzden sabah sabah uykumu alamadım üstüne birde sapıkla uğraştım'' deyince Akif'in gözleri sinirden yerinden fırlayacakmış gibi Karaca'ya bakmaya başladı. Karaca hala farkında değildi ne dediğinin.
Akif:'' Ne sapığı Karaca'' diye sinirle sorunca hazırlıksız yakalanan Karaca yerinden fırlayıp birkaç dakika Akif'in gözlerine baktı ve sonra bana pis pis bakmaya başladı bense Karacay'la aramızda duran Hüseyin'e iyice sığındım ki Karaca beni görmesin istedim.
Karaca sabahki olayları anlatınca Akif'in yüzü gevşedi. Sonra rahatladı ve tekrar eski Akif'e döndü.
Hüs:'' Ben hayvan gibi acıktım. Akif hatunlar misafirliğe gelmiş kalk kahvaltı hazırlayalım. ''Deyince ellerimi Hüseyin'in yanaklarına atıp onları sıkmaya başladım. " ayy sen bana kahvaltı mı hazırlayacaksın.'' Dediğimde Hüseyin bana şaşkın şaşkın bakmaya başladı.
Akif:'' Karaca bak milletin sevgilileri neler yapıyor. Sen ancak yanağımdan makas alıp naber yavrum de'' deyince ben şaşkınlıktan dilimi yutacaktım. Zorla da olsa '' Karaca şaka yapıyorsun değil mi? Bana öyle bir şey yapmadığını söyle. ''
Kar:'' Yapmış olabilirim. Şunun tatlılığına bak . Yada vazgeçtim bakma. Sister'ımda olsan Akif'in tatlılığına bakma sen. Haydi koçum bi kahvaltı hazırla da görelim maharetini'' deyince Akif ona ters ters bakıp
Akif:'' Hele şunun hareketlerine bak. Sanki salonda atletiyle oturup göbeğini kaşıyan,4 çocuk babası,Doblosu olan enişte mübarek''. deyip gülerek içeri gitti.
Karaca
Kahvaltıdan sonra kahvelerimizi içerken telefonum çaldı. Akif merakla kimin aradığını görmeye çalışırken onun bu hallerine gülmeden duramadım. İçimden ''dur biraz kızdırayım'' şunu dedim.
Kar: '' Alo efendim canım. İyiyim sen nasılsın yakışıklı?'' Deyince Akif'in sinirle fincanı masaya bıraktığını gördüm. İçimden aman fazla uzatmayayım bu manyağın sağı solu belli olmaz. Ve konuşmaya başladım. '' Efendim annneeee'' diye anneye öyle bir baskı yaptım ki ''annem bile kızım noluyor iyi misin? O nasıl anne demek? Ha neyse nerdesiniz? Bi baktım ne sen ne Rüya burdasınız. Hani perdeleri takacaktık?'' Deyince aklıma daha çılgın bir fikir geldi. '' Tabii ki annecim bak Hüseyin ile Akif de burda onlara söylerim onlar da gelir yardıma tabii tabii.'' Deyip telefonu kapattım.
Akif:'' Karaca seni balkondan aşağı atarım bir daha böyle bir şaka yaparsan. Resmen şakayı kaka yaptın. Ee ne diyor kayın validem?''
Kar:'Kayınvaliden siz ikinizi yardıma çağırıyor.''
Hüs:''Tabii geliriz Allah bilir yük mük falan var taşınacak.''
Kar:'' Tamam haydi çıkalım''.
Eve geldikten sonra Akif ile Hüseyin annemin yanına gelip
Hüs:'' Feride teyzecim yardım lazımmış'' diye böbürlene böbürlene konuştu.
Fh:''Ahh Allah razı olsun çocuklar'' deyip perdelerle dolu kovalardan birini Hüseyin'in eline diğerini de Akif'in eline tutuşturdu kızlar size hangi odanın perdeleri olduğunu göstersin dedi. Ben Akif'i kolundan tutup sürüklemeye başlarken o da melül melül kollarındaki perdelere bakıyordu. En son baktığımda Hüseyin de aynı durumdaydı.
Akif:'' Lan ben bu kadar perdeyi nasıl takacam?'' Bana bakıp yalvaran gözlerle ''Karaca nolur bak ben bunları hepsini takmaya çalışırsam kollarım kopar senin ellerini tutacak elim olmaz,bacaklarım karıncalanıp tutmazsa tekerlekli sandalyelere mahkum olurum. İster misin bunları? Haydi söyle ister misin?''
Kar:'' Akif abartma alt tarafı perde takacan''. Perdeleri alıp yuvalarına yerleştirmeye başladı. Yaklaşık 2 saat süren bu çalışmadan sonra tam bitti derken içeriden pat küt bir ses geldi. Hemen korkuyla içeri koştuk Hüseyin'i yerde görmemle şoka girdim.
Rüya:'' Merak etmeyin numara yapıyor. Son perdeyi yanlış takınca mecburen çıkarıp yeniden takacak''
Hüs:'' Rüya nolur yeniden takmayayım nolur. Allah aşkına çek beni vur ama perde taktırma''
Rüya:'' Tamam Hüseyin sen takma ben takarım. Hiç sorun değil. Ama inşallah takarken dengemi falan kaybedip düşmem. Allah korusun bi yerin falan kırılır.'' Deyince yok artık klasik anne acındırma yöntemi uygulamış olamaz.
Hüs:'' Tamam ver lanet olsun bu perdeyi bulan şerefsize. Lan yavşak ne kadar mutlu mesut yaşıyorduk ne gerek vardı perde gibi bir icada. Gidip başka bir şey bulsana. Mis gibi gazete kağıdıyla kaplardık pencereyi. Hayır en azından arada pencereye bakıp haber de okumuş olurduk''.diye söylene söylene perdeleri bitirdi ve kendini bahçedeki Akif'in karşısındaki koltuğa attı.Hüs: ''Ulan aşk sen nelere kadilsin.''
Rüya:''Hayırdır Hüseyin niye dertlisin?''
Hüs:''Niye olacak.Ben evde perde takmamak için 3 gün parkta uyuyan adamım.Şimdi Rüya istedi diye perde taktım.''
Kar:''Lan oğlum ne manyak adamsın.Perdeleri takman 2 saatini bile almazdı.Niye bu kadar eziyet ettin kendine.''
Hüs: ''Olmaz takamazdım.Gençliğimin kabusu olmasına izin veremezdim.Günlerce o kol ağrılarıyla dolaşamazdım.''
Akif: ''Arkadaş çevremizde bir tane normal insan olmaz mı?''
Kar: ''Hiç normal kimse yok çevren de öyle mi Akif bey?''
Akif: ''Yok tabii varsa göster.''
KAr: ''Tamam Akif kalk git normal birini bu kendine.''
Akif: ''ŞŞşt güzellik dikkat ettiysen çevremde dedim sen benim çevremde değil kalbimdesin'' deyince aptal aptal sırıtmaya başladım.
Rüya:''Karaca Karaca baban geldi toparla kendini.Sırıtma lan.''
Kar: ''Bu sefer yemezler Rüya''
LB: ''Karaca niye böyle sırıtıyorsun kızım?'' deyince kanepeden yere düştüm ama hemen toparlandım '' şey baba şöyle oldu.şimdi şey şey olunca şeyde şey oldu.Bunu gören şeyde şeye gidip şey yapınca.
LT: ''Kızım tamam sormadım bir şey sus Allah aşkına.''
Hüs: ''Lütfü Amca Feride abla perdeleri bize taktırdı da Karaca ile Rüya da ona gülüyordu ''deyip koluyla Rüya'yı uyardı.
Rüya:''ıhı ıhı hıhı çok komikti Lütfü amca görmen lazımdı''. diye saçma sapan bir şekilde gülmeye çalışınca babamda ''Allah akıl fikir versin inşallah'' deyip içeri gitti.
Hüs:''Ve böylece Rüya'nın rol yapma yeteneğinin olmadığını anladık.''
Rüya:''Ne yapayım.Aniden olunca giremedim role.''
Akif:''Hüseyin kızın istihbaratçı olduğunu unutuyorsun galiba.''
Kar:''Tamam daha fazla gitmeyin üstüne.''
Hüs:''Valla ben onu bunu anlamam. O kadar çalıştık yorulduk ve ben acıktım. Akif?''
Akif:''Bu da soru mu? Tabii ki acıktık.''
Kar:''Yuhh daha yeni kahvaltı yaptık.''
Akif:''Yeni dediğin tam 4 saat önceydi bir tanem.''
Kar:''Ne dedin sen?''
Akif:''Bir tanem dedim,hoşuna mı gitti senin?''
Kar: ''Çokkk''
Rüya:''Kalk kız bişeyler hazırlayıp gelelim. Hüseyin şu Akif'i çekte Karaca'yı dünyaya döndüreyim.''