Four

1.1K 82 76
                                        

Ben hariç tüm çocuklar birkaç dakika önce gelmiş olan ziyaretçinin başına toplanmıştı.

Hepsi ellerindeki oyuncaklarla gülücükler saçıyor, adamla konuşuyor, kucağına atlıyorlardı.

Kendimi farkettirmemek için büyük çaba harcıyordum. Fakat o beni farketmişti ki başımızdaki görevliye neden yanlarına gitmediğimi, hasta olup olmadığımı sordu. Görevli ise başıma gelenleri kısaca açıkladı.

Oh hayır.

Olamaz.

Yanıma geliyordu ve buna nasıl bir tepki vermem gerektiğini bilmiyordum.

Yüreğim göğüsümü parçalayacak gibi atarken başımı gömdüğüm yerden kaldırmadım. Kaldıramazdım. Kimseye güvenemezdim.

Yatağımda hafif bir çöküntü hissettiğimde oturduğunu anlamıştım.

Elleri yavaşça ellerime gitti. Yüzümü ona göstermemi sağlamak istemişti. Ama anında geri çekildim. Elleri o kadar yumuşak o kadar sıcak ve şefkat doluydu ki teninin tenimden ayrılmasını hiç istemedim ama aynı zamanda bunun olmasını hiç istememiştim. Artık kimsenin bana hiçbir şekilde dokunmasını istemiyordum.

Ona hala bakamıyordum.

Bana biraz daha yaklaştı ve bir elini başıma yerleştirip hafifçe okşadı. Ne yapmaya çalıştığını kestiremiyordum.

Doladığım kollarımı yavaşça açtım.

Başımı korkarak kaldırdığımda gözlerim şimdiden dolmuştu.

Yüzümün halini gören mavi gözleri bana endişeyle bakıyordu.

Yirmilerine yeni girmiş gibi görünüyordu. Sakalı yakından bakmadıkça anlaşılamayacak kadar azdı.

Birkaç damla gözlerimden firar ederken yüzünü incelemeyi sürdürdüm ve ağzımdan istemeden küçük bir hıçkırık kaçırdım.

Onun da gözleri dolarken hıçkırmamla birlikte beni kendine çekip sıkıca sarıldı. Ben..bunu istemiyordum. Kimsenin bana dokunmasını istemiyordum. Neden ona sadece izin vermiştim? Neden kendimi kollarından kurtarmamıştım?

Hem kokusunu içime çekmeye çalışıyor hem de içerli içerli ağlıyordum. Neden bilmiyordum fakat kokusu beni rahatlatıyordu.

Aylardır açmadığım ağzımı bu yabancı adama, hissettiklerimi anlatmak için dudağım titrerken açtım.

"C-canım çok..acıdı."

Saçlarımı okşarken kadife sesi kulaklarımı doldurdu.

"Şhh. Artık canın acımayacak. Acımayacak..."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
I Need You | sebastian stanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin