Araba hızla ilerlemeye devam ederken elimi yavaşça karnımda gezdiriyordum.
"Sebastian."
"Efendim?"
"Yarın kontrole gidelim mi?"
"Bir sorun mu var?"
Dudağımın içini gergince ısırıp konuştum.
"Yedi aylık oldu ve ben hiç tekme hissedemiyorum. Çoktan olmuş olması gerekirdi."
Biraz bekledi.
"Mel, bence gereksiz endişe yapıyorsun."
"Biliyorum, biliyorum. Ama yapmadan da edemiyorum."
Arabayı park etti ve eliyle çenemi kavradı.
"Bana yaklaş bir."
Yaklaştığımda yanağımı birkaç kez öptü ve gülümsedi.
"Yüzünü asma ve endişelenme. O iyi."
Ben de gülümsediğimde arabadan indik ve o beyaz elbisemin üzerinden belimi kavrarken salona giriş yaptık. Bu gece Claire ve James evleniyordu.
Düğünün sonlarına doğru James gülümseyerek yanımıza geldi ve benim kalkmama izin vermeyip eğildi, sarıldı. Bir süre üçümüz sohbet ettik, ardından Claire da bize katıldı. James büyük bir ilgiyle karnıma dokunup kulağını yaslıyordu.
"Ne duymayı bekliyorsun?"
"Hiçbir fikrim yok."
Kıkırdadığımda sohbeti bebeklerle ilgili konulardan sürdürdük. Onlar dans için masadan ayrıldıklarında başımı Sebastian'ın omzuna yasladım.
"Dans etmek ister misin güzelim?"
"Karnım bunun için fazla büyük."
Burnunu yanağıma sürdü.
"Arkandan sarılabilirim."
Hafifçe tebessüm ettiğimde elimi tuttu ve benimle piste doğru ilerledi. Elleri belime çenesi omzuma yerleştiği zaman yavaş hareketlerle dans etmeye başladık.
"Melanie.."
Nefesini boynumda hissediyordum.
"Çok mutluyum."
~~
Koltukta oturan uykulu adamın kucağına dikkatlice yerleştim ve başımı boyun girintisine gömdüm.
"Bir daha bu sosu almayalım. Hiç beğenmedim."
Makarna sosundan bahsediyordum. Hem tadı kötüydü hem de karnımı ağrıtmıştı.
"Başta merak etmiştim ama benim de hoşuma gitmedi."
Bacaklarımı kendime çekip adeta beni davet eden boynuna buselerimi bırakmaya başladım.
"Seb.."
Birkaç öpücükten sonra ayrıldım ve o benim dolu gözlerime bakarken konuştum. Artık söylemem gerekiyordu, çünkü bunu içime attıkça nefeslerim daralıyordu.
"Ben..geçen gün düştüm."
Eli panikle yanağımı buldu.
"Ne?!"
Boynuna atılıp olanları anlattım.
"Bir hasta yakını beni itti. Çok korktum ama seni de korkutmak istemedim."
Ağlarken vücudumun titrediğinin farkındaydı. Beni rahatlatmak adına elleri sırtımda dolaşıyordu.
"Bunu bana anlatmalıydın."
"Biliyorum..özür dilerim."
"Artık işe gitmek yok. Doğum izni al, tamam mı? Bebeğimizin güvenliği için."
Elleri yanaklarımı sildi.
"Tamam.."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.