Seventy Six

516 53 81
                                    

Ashley ile birlikte eskiden hemen hemen her gün camdan izlediğim sokakta ilerliyorduk. Öğretmenimi görmeyeli yaklaşık bir yıl olmuştu. Onu özlemiştim ve gördüğüm an sarılmak için sabırsızlanıyordum.

Eski kapının önüne geldiğimizde sevinçten kalbim göğsümü delecek gibiydi.

Kapıyı yavaşça birkaç kez tıklattım. Çok geçmeden kamburu çıkmış yaşlıca bir adam kapıyı açtı. Bu eski hizmetlilerden biriydi. Muhtemelen beni hatırlamıyordu.

"Siz kimsiniz?" dedi huysuz bir tavırla.

"Ben öğretmenimi ziyaret etmek için gelmiştim. Burada büyütüldüm."

Başını kaldırdı ve dikkatle yüzüme baktı.

"Bana birini anımsatıyorsun..Sen şu gece gizlice dışarı çıkan afacansın değil mi?"

Gülümsemeye çalıştım.

"Beni hatırlamazsınız sanıyordum."

"Unutabilmem mümkün değil. Burada senin dışında öyle bir olay yaşayan başka bir çocuk hiç olmadı."

Karşılık veremeden birkaç saniye bekledim.

"Öğretmenim burada mı?"

"Seninki hangisiydi? Kahve saçlı mı, sarışın mı?"

"Kahve."

Anladığını belirtircesine mırıldandı.

"O öleli birkaç ay oldu."

Bir anda tam alnıma keskin bir ok girmiş gibi hissettim. Ben..yavaşça sevdiklerimi kaybediyordum.

Gözlerim hızla doldu ama yaşların düşmemesi için çabaladım. Ashley elini omzuma yerleştirmişti.

Adama döndüm ve titremesine engel olamadığım sesimle teşekkür ettim. Ayrılmak üzere diğer tarafa yönelecekken onun sesiyle duraksadım.

"Bekle bir saniye."

Elini siyah yeleğinin cebine götürdü ve bir kağıt çıkardı. Sonrasında boynuna astığı gözlüğü titrek elleriyle taktı ve okudu.

"Me..lanie. Sanırım bu senin adın. İsimleri hatırlamada becerikli değilim."

"Bunu o mu bıraktı?" dedim bana uzattığı kağıdı alarak.

Başıyla onayladı.

"Bana verdi ve senin görünüşünü tarif etti. Gerçi ben uzun saçlar bekliyordum."

Buruk gülümsememle tekrar teşekkür ettim ve oradan ayrıldık.

Odama vardığımda hiç beklemeden kağıdı açtım ve onun el yazısıyla yazılmış bir mektupla karşılaştım.

Çok özlediğim kızıma, diye başlıyordu. Mektupta hastalandığını ve öleceğini hissettiği için benim için son bir şey yapmak istediğinden bahsediyordu.

O...

Piyanoyu bana bırakmıştı.

Piyanoyu bana bırakmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
I Need You | sebastian stanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin