Eleven

754 66 63
                                    

"Melanie sana bir şey söylemeliyim."

"Dinliyorum Seb."

Sıkıntılı bir nefes verdi.

"Ben buraya, Londra'ya sadece bazı okul mevzuları ve tiyatro gösterilerinde yer almak için gelmiştim. Yarın geri dönüyorum."

Gözlerim anında doldu ve gözyaşlarımdan biri benim tenimden ayrılarak onun elmacık kemiğinden aşağıya süzüldü.

Doğruldu.

"Böyle yapma lütfen."

Bana sarılmak istediğinde onu ittirdim ve kollarımı kavuşturup diğer tarafa döndüm. Yaşlar hızla gözlerimi terk ediyordu. Boğazımda büyük bir yumru oluşmuştu. Yutkunamıyordum.

Amacından vazgeçmemiş bana sarılmıştı.

"Neden..kendini bana bu kadar alıştırdıktan sonra beni bırakıyorsun?"

"Özür dilerim..Özür dilerim. Ben sadece elimden geldiğince yanında olmak istedim. Seni..iyileştirmek istedim."

Gözlerimi kapattım.

"Beni zaten iyileştiriyorsun ama..bilmiyorum sana hala ihtiyacım var. Gitmeni istemiyorum."

İstemeden sesim yüksek çıkmıştı. Yaptığım şey kesinlikle bencillikti. Bunun yanlış olduğunun farkındaydım ama o olmadan ne yapacaktım?

Arkamı döndüm ve sarılışına karşılık verdim.

"Seni çok özleyeceğim."

"Ben de seni küçüğüm..Ben de seni çok özleyeceğim."

Kollarından birini benden ayırdı ve elini yanağıma koyup baş parmağı ile göz yaşlarımı silerken konuştu.

"Ben yokken kendine zarar vermeyeceksin. Tamam mı?"

Ses çıkarmadım.

"Söz ver." dedi. Ama söz veremezdim. Beni hayata o bağlamıştı o yokken yaşamak için bir sebebim yoktu.

"Melanie, lütfen. Söz ver bana."

"Eğer geri döneceğine söz verirsen kendime zarar vermeyeceğime dair söz veririm. Ama sen olmazsan başka seçeneğim kalmayacak."

Tekrar sarılıp beni kendisine bastırdı.

"O kadar küçük ve masumsun ki. Bu sözler nasıl çıkıyor ağzından anlayamıyorum."

Saçlarımı okşadı.

"Söz veriyorum geri geleceğim. Yokluğumda hayata küsme. Derslerine çalış ve arkadaşlarınla sohbet et. Ayrıca yemek yememezlik de etme. On sekizine bastığında buradan çıkacaksın ve sana yardımcı olacağım."

"Ne açıdan?"

"Neye ihtiyacın olursa."

Ellerimle oynamaya başladım.

"Eğer aklında olan şeylerden biri paraysa ailemden kalmış bir miktar param var. Az da sayılmaz. Yani sanırım buradan ayrıldıktan sonra ek işte çalışırım ve o para da beni birkaç yıl idare edebilir."

Kaşları havalandı. Anladım anlamında kafasını salladı ve bir süre düşündü.

"Bu senin için çok iyi bir şey. Fakat..bugüne kadar kimse seni neden evlatlık almadı? Para için yaşayan bir ton insan var."

"Çok fazla gelen oldu. Ama hepsinin para istediğini biliyordum. Bu yüzden de öğretmenimle konuştum ve o da benim için hepsini reddetti."

Başımı okşadı.

"Sen çok zeki bir kızsın."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
I Need You | sebastian stanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin