I Need You | sebastian stan

One Hundred Thirty Nine

Gözlerimi kısabildiğim kadar kıstım, açabildiğim kadar açtım, ama hayır. Okuyamıyordum. Elimde bir hastanın raporu vardı ama kan değerleri küçük fontla yazılmıştı. Oysa ben gözümde bir problem yok sanıyordum. Yani şimdiye kadar yoktu.

Yanımda oturan William'ı dürttüm.

"Hey Will. Şunu okur musun?"

Kağıda eğilip okuduktan sonra sordu.

"Gözlerinde bir sorun mu var?"

Elimle sulanmış gözlerimden birini ovuşturdum.

"Bilemiyorum."

Elimdeki kağıdı aldı ve benden birazcık uzaklaştırdı.

"Şimdi okuyabiliyor musun?"

"Ah ne? Yazıları daha net görmeye başladım."

Kağıdı bana geri verdi.

"Sanırım hipermetrop olmuşsun."

Keyifsiz bir nefes verdim.

"Kontrole gitsem iyi olacak."

"Katılıyorum. Bu arada haftaya cumartesi geliyorsun, değil mi? Biletlerden kaç tane alacağımı bilmem lazım."

Elimle alnıma hafifçe vurdum.

"Film gecesini tamamen unutmuşum. Evet geliyorum tabi. Ne izliyoruz?"

"Gruptakiler yeni çıkacak olan bir aksiyon filmini seçmişler. IMDb puanı pek yüksek değil ama fena değil diyorlar."

"İzlenir yani."

"Aynen."

~~

İş arkadaşlarım birazdan beni almaya geleceklerdi. Hazırlanmış, mavi fularımı boynuma sarmış, kafede Loki'nin yumuşak tüylerini okşuyordum. Korna sesini duyduğumda dışarıya baktım ve arabadan bana el sallayan Claire'i gördüm.

"George, Loki sana emanet."

"Tamamdır. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Dışarı çıkıp ilkbaharın ferah havasını içime çektim ve arabada arka koltuğa, James'in yanına geçtim.

Birkaç dakika geçmeden fark ettiğim şeyle hızla James'in bileğini yakaladım.

"Hey!"

"Bu bir bileklik!"

Elini çekip başını çevirdi.

"Ne olmuş yani?"

"Hani takılara karşıydın? Takmak yerine bacağımı kırarım diyordun?"

Elini ensesine koydu. Hem biraz rahatsız olmuş hem de kızarmıştı.

"Bu takı değil, Claire hediye etti. Yani ağzını açarsan sonucuna katlanırsın."

Sinsice güldüm.

"Çok şirin."

"Sensin şirin!"

Ben kıkırdarken Claire merakla bize baktı. Parmağımla James'i göstererek konuştum.

"Bu adamla evlenmelisin."

Sırıttı.

"Planım bu."

~~

Film başlarken kolamı yudumluyordum. Bu gece epey eğlenceli olacaktı ve yarın işe gitmek gibi bir sıkıntımız olmadığından birimizin evinde sızıp kalmayı planlıyorduk.