Lise bitmişti ve artık sıra üniversitedeydi. Gerçekten de oldukça iyi bir üniversite kazanmıştım. Fakat sorun şuydu ki yetimhaneye oldukça uzaktı. Bu nedenle bugün buradan ayrılıyordum. Öğrenci yurdunda kalacaktım.
Yıllarım burada geçmişti. En mutlu ve en üzgün, değerli anlarımı burada yaşamıştım. Burası benim evimdi.
Son bir kez içini dolaşmak, yüzlerce kez gördüğüm yerleri bir kere daha görmek istedim ve koridorlarda dolaşmaya başladım. Ellerimi eski duvarlarda gezdirdim. Her zaman tırstığım ama yinede bakmaktan kendimi alamadığın insan portrelerine baktım. Daha sonra dostumla vedalaşmak için depoya gittim. Her zamanki yerinde duruyor beni bekliyordu. Tuşlarına basmamı, ona can vermemi istiyordu. Bir nefes çektim ve ellerimi tuşlarında gezdirdim. Vera Lynn'den We'll meet again'in sadece nakarat kısmını çaldım ve odadan ayrıldım.
Daha fazla çalsaydım ağlardım ve öğretmenimin beni ağlarken hatırlamasını istemiyordum.
Yatakhaneden kıyafetlerimi ve gerekli eşyalarımı koyduğum çantamı sırtladım ve çıkışa, bana yıllarca bakan kadının yanına gittim. Kollarını hafifçe açtığında ona sıkıca sarıldım.
"Ah seni çok özleyeceğim."
"Ben de seni.
"Buradan ayrıldıktan sonra ne yapman gerektiğini biliyorsun. Yabancılarla konuşma, farklı yollara sapma, bir sürü arkadaş edin, üniversitede arkadaş edinmek iyidir..." O bunun gibi şeyleri söylerken onu 'evet, hı-hım, tamam' gibi sözcüklerle onaylıyordum. Ayrıldığım için o kadar endişeliydi ki. Beni çok seviyordu, benim de onu sevdiğim gibi.
Daha fazla devam etmesine izin vermeden tekrar sarıldım.
"Görüşürüz anne."
Saçlarımı okşadı.
"Kendine iyi bak kızım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Need You | sebastian stan
Rastgele"Ya ben burada olmazsam?" dedim çatallaşmış sesimle. "Bunu düşünmek bile istemiyorum. Sen gidersen n'aparım ben Melanie?"