One Hundred Sixty Three

421 36 47
                                    

Gözlerimi araladığımda ilk hissettiğim şey hastane kokusu olmuştu. Sebastian yanı başımda oturmuş elimi tutuyordu ama başı eğik olduğundan yüzünü göremiyordum.

Elim karnıma doğru gittiğinde hissettiğim boşlukla gözlerim hızla doldu. Sebastian hareket ettiğimi anladığında başını kaldırıp bana baktı. O..ağlıyordu.

"Sebastian." dedim korku dolu bakışlarımla. "Sebastian bebeğimiz nerede?.. Bir şey söyle. Bebeğimiz nerede?"

Kollarım ona doğru gittiğinde karnımdaki dikişlerin acı vermemesi için o bana yaklaştı ve sarıldı.

"Özür dilerim, özür dilerim.."

Sesi hıçkırıklarına karışıyordu.

"Seb bebeğimiz nerede? O çok küçüktü. Bensiz yapamaz Sebastian. Nerede o?"

Henüz beş aylıktı. Benden ayrılmaması gerekiyor. Ona ne oldu? Neden benden uzakta?

"İkinizi de kaybedebilirdim. Özür dilerim.."

"Ne diyorsun Sebastian? Bebeğim iyi. İyi olduğunu söyle."

Biraz geri çekildi ve ıslak yüzümü elleri arasına aldı. Başını hafifçe iki yana sallarken konuştu.

"İyi değil Melanie. O iyi değil."

"Hayır. Hayır, bana yalan söyleme."

"Birkaç gün önce karnındayken..o öldü Melanie."

Başımı hızlı hızlı salladım.

"Bu doğru değil. Değil. O iyi. Bir şey olmadı. Sebastian-"

Nefeslerim kesildiğinde sakinleştirmek için bana tekrar sarıldı.

"Neden almalarına izin verdin? O iyiydi."

"Bedeni seni zehirliyordu. Seni öldürüyordu."

"Hayır..hayır. O benim bebeğimdi. O..benimdi."

Hıçkırıklarımız birbirine karışırken bitkin düşmüştüm.

~~

Havlumu bedenime sardı, beni kuruladı ve kıyafetlerimi giydirdi. O saçlarımı yavaşça tararken elimi yüzüme bastırdım ve tekrar ağladım.

"O..küçüktü. Çok küçüktü.."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
I Need You | sebastian stanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin