One Hundred Sixty Five

379 38 5
                                    

Sebastian'ın kucağına uzanmış uyku ve ayıklık durumunun ortalarında geziniyordum. Bu sırada onun elinin yavaşça saçlarımda dolaşması bana huzur veriyordu. Saçlarım artık epey kısaydı. Bir gün banyodayken elim makasa gitmişti ama şu sıralar bunu vücudumu kesmek için kullanmama rağmen bir anda istemsizce saçlarımı kesmeye başladım. Sebastian'ın uzun hâllerini sevdiğini bildiğimden biraz üzülmüştüm ama o bunu da çok beğendiğini söylemişti.

Ortam çok sessiz ve karanlıktı. Bu ikisinin tam tersi beni resmen delirttiğinden böylesi iyi geliyordu. Sadece kendimin ve onun kalp atışlarını ve nefes alışverişlerini duyup kollarının bana sarılı olduğunu bilmek güven veriyordu.

Bir elimi hafif sakallı yanağına götürdüm ve sordum.

"Seb..bebeğimiz nerede?"

"O güvende. Merak etme."

"Onu ne zaman göreceğim?"

"Bilmiyorum."

...

Ben ne yapıyorum böyle? Saçmalıyorum, benim bir bebeğim yok. Onu asla göremem. Sebastian uyku semeliği ile gelip giden aklımın üzülmemesi için böyle konuşuyor. Ama bu sırada onu üzüyorum, değil mi?

Gözlerimi birkaç kez kırpıştırıp açtım ve eliyle gözlerini kapatmış olan adama baktım. Yerimde doğrulup dizlerine oturdum. Ellerim yanaklarında dolaşırken nazikçe bileğini kavradım ve gözlerini açtım. Kızarmış sulu gözlerini ben gördüğüm an panikle akan yerleri silmeye çalıştı. Onu durdurdum ve dudaklarımı alnına bastırıp bir süre orada beklettim.

"Ağlayabilirsin Sebastian. Bu seni rahatlatacaktır. Benden çekinme."

Elleri belime sarıldı.

"Seni daha fazla üzmek istemiyorum."

"Ben..teşekkür ederim, ince düşündüğün için. Ama kayıp yaşayan tek kişi ben değilim. Benim için kendini de düşün, lütfen."

Göz yaşları birer birer kendilerini serbest bırakırken yüzünü göğsüme yasladım ve sessizce ona eşlik ettim.

Göz yaşları birer birer kendilerini serbest bırakırken yüzünü göğsüme yasladım ve sessizce ona eşlik ettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
I Need You | sebastian stanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin