"Yaptığımız şey hakkında konuşacak mıyız?" dedim ağacımızın altında otururken.
"Sen bu konuyu açana kadar bir şey demeyi düşünmüyordum."
Başımı omzuna yasladım.
"Tuhaf olacak biliyorum ama ben o..şeyden sonra biraz..tuhaf hissetmeye başladım. Yani senin yanındayken."
"Ben de öyle."
Bu söylediklerimiz olumlu şeyler olduğunu düşünmeyin sakın. Ses tonlarımız, çatık kaşlarımız ve mimiklerimiz adeta bundan hoşlanmadığımızı haykırıyordu.
Bir nefes verdim, ardından ellerimle yüzümü kapatıp ofladım.
"Garip mi davranıyorum?"
"Aynı durumda olan birine soruyorsun, nasıl cevap vermem gerektiğini bilmiyorum."
"Hayatımda bir ilki seninle yaşadım Erik ve..güzeldi. Ama sadece arkadaşız değil mi?"
Mırıldanarak onayladı.
İkimizin de duyguları karmakarışıktı.
"Aslına bakarsan Melanie, şuan seninle birlikte olma düşüncesi cazip gelmiyor. Belki o sırada yaşadığımız durumdan dolayı kafam karışmıştı. Bilemiyorum..Sorduğum o aptal soruyla da seni zor duruma soktum. Özür dilerim."
Başımı önemli değil anlamında salladım.
Aslında o böyle deyince gerçekten de garip davrandığımı anladım. Çünkü belki de o öpücükte ağlamak ve ağır duygular onda da olduğu gibi kafamın karışmasına sebep olmuştu.
"Ben de böyle düşünüyorum. Sadece anlık bir şeydi ve kendimizde sayılmazdık..sanırım."
Biraz bekledi ve tekrar konuştu.
"O halde..sadece arkadaşız."
"En garibinden" dedim buruk bir gülümsemeyle. "ve sen benim dövüş eğitmenimsin."
Ayağa kalktım ve ona elimi uzattım.
"Geç kaldık ve dün de gitmedik. Hadi daha fazla oyalanmayalım."
Elimi tuttu ve kalktı.
"Hava soğuk üzerime bir şeyler almalıyım." dedikten birkaç dakika sonra odamdaydık. Çekmecemden koyu yeşil ince bir hırkayı üzerime geçirdim ve yola çıktık.
Farklı bir yoldan gitmiyorduk elbet. Poster hala orada asılıydı. Ben duraksadığımda o da durdu.
"Demek bu o." dedi, Sebastian'ın yüzüne bakarken.
Elimi kanlı canlı görmeyi deli gibi istediğim adamın yüzünde dolaştırdım.
"Bir daha görüşmeyecek misiniz Melanie?"
Başımı iki yana salladım.
"Sanmıyorum. O beni çoktan unuttu. Ben onun yanına gitmek istesem bile..ah..hayır istemiyorum... Onunla yüz yüze gelmemem daha iyi. Onun da yaptığı gibi onu unutmalıyım."
Yüzümü posterden çevirdim ve yürümeye devam ettik.
"Ondan nefret ediyorum."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.