Ona daha çok sarıldım. Hiç ayrılmak istemezcesine. Ellerini saçlarımda ve sırtımda yavaşça dolaşıyordu.
"Yani..onunla görüşmem gerektiğini düşünüyorsun?"
"Bu elbette senin kararın. Ama..ondan sürekli kaçamazsın Melanie. Sırf onun yüzünden sosyal medya kullanmıyor, haberlere nadiren bakıyor ve bir film izleyeceğin zaman oyuncu kadrosuna bakmadan yapamıyorsun."
Mümkünmüş gibi biraz daha sindim. "Bunları yapmıyorum."
Elini tişörtümün içine sokup belimde gezdirdi. Bu hem elinin soğukluğundan irkilmeme sebep olmuş hem de hoşuma gitmişti.
"Yapıyorsun."
Zorlamadım..ve evet yapıyordum. Amacım onu unutmaktı ve sürekli onu bir yerlerde görürsem bunu nasıl yapabilirdim ki?
Aklıma gelen soruyla başımı kaldırdım ve bir elimi yüzünde gezdirmeye başladım.
"Bana kızgın mısın?"
Avuç içimi öptü.
"Neden sana kızgın olayım güzelim?"
"Bilmiyorum, odaya yeni geldiğimizde kızgın gibiydin."
Elini yanağıma koydu.
"Yalnızca endişeliydim..Sana zarar gelmesini istemiyorum."
Ellerimi tutup eğildi ve yavaşça dudaklarımı öptü.
"İstersen seni odana götürebilirim..." Konuştuğunda sıcak nefesi dudaklarıma çarpıyordu.
Bir kolumu boynuna sarıp başının arkasında ensesine yakın bölgedeki saçlarını hafifçe çekiştirirken öpücüklerine karşılık verdim.
"Burada kalmak istiyorum..Senin gibi kokuyor."
Minik kıkırtısını duyabiliyordum. Sırtımın üzerinde duran küçük yorganı kenara attı ve benimle birlikte ayağa kalktı. Ben bacaklarımı ona sarmışken bana belimden destek veriyordu. Yatağın yorganını açtı ve beni dikkatlice yatırdı.
Yanıma yatmasını beklerken tahmin edememiş olduğum bir şey oldu. Evet yanıma yatmıştı ama sweatshirtünü çıkartmasını beklemiyordum.
Yanaklarım ısınmaya başlamışken ona bakıp bakmamak konusunda kararsız kalmıştım. Yani..bakabilirdim değil mi? Sonuçta birlikteydik ve böyle şeyler olabilirdi.
Benim kararsız oluşumun farkına varıp elimi tuttu. Kızarmış suratımla ona baktım. Ah Tanrım, bana ne oluyordu? Kendimi hiç bu kadar utanmış hissetmemiştim. Ayrıca burası bir anda fazla sıcak olmadı mı sanki?
"Melanie rahatsız olduysan giyinebilirim."
Harika! Şimdi de ondan rahatsızlık duyduğumu düşünüyor.
Vücudumu hızla ona doğru çevirdim.
"Hayır, hayır. Yanlış anladın. Rahatsız olmuyorum. Ben..ugh..sadece biraz-"
Sırıttı ve beni kendisine çekti.
"Güzel sevgilim utanmış mı?"
Ona çekingen bir tavırla sarılıp yüzümü gömdüm. Ardından boğuk çıkan sesimle konuştum.
"Evet..bu yüzden sadece sarıl ve sevgilini kızartacak şeyler söyleme."
Bana sıkıca sarıldı ve kendine bastırdı.
"Seni seviyorum doktor."
Hala utanıyor olsam da çıplak bedenine bir öpücük bıraktım.
"Ben de seni kar baykuşu. Ben de seni..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.