One Hundred Sixty Six

389 35 19
                                    

Sebastian saçlarımla oynarken gözlerimi bir anlığına araladım  ve yüzümü ona yaklaştırıp tekrar kapattım.

"Günaydın doğum günü kızı."

Doğum günümü aklında tutuyor olması çok hoştu. Ben bile bugün olduğunu unutmuştum.

"Günaydın sevgilim."

"Bugün neler yapalım istersin?"

"Her gün ne yapıyorsak."

Eli yanağımı okşarken baş parmağı alt dudağımda dolaştı.

"Bugün özel bir gün. Kutlamalıyız."

Omuz silktim.

"Pek kutlama havasında değilim."

Gözümün kenarını öptü ve kulağıma eğildi.

"En azından sana çikolatalı bir pasta almama izin ver."

"Pekâlâ." deyip yanağına bir öpücük bıraktım.

Bazen Sebastian için çok üzülüyordum. Beni mutlu etmek için elinden geleni yapıyordu. Bu hareketleri yüreğimi ısıtsa da neşelenemiyordum. Benimle vakit geçirmek yavaş yavaş ölüşümü izlemek gibiydi ve aylardır beni hemen hemen her gün görüyordu. Bu ona kim bilir nasıl bir acı veriyordu.

Ben..gerçekten berbat bir insanım.

~~

Sofrayı kurmuş Sebastian'ın banyodan çıkıp yemeğe katılmasını bekliyordum. Geldiğinde boynuma sarılıp beni öptü ve yerine geçti.

Yemeğin ardından aldığı küçük pastayı kestik ve tabakları salon sehpasına koyup onları yerken bana bir şey vermek istediğini söyledi.

"Seb, hiç gerek yoktu."

Elimi tutup öptü.

"Vardı."

Cebinden çıkardığı minik kutuyu açtım ve yasemin çiçeği şeklindeki kolyeyi yavaşça elime aldım. En sevdiğim olduğunu biliyordu. Teşekkür edip çok beğendiğimi dile getirmenin ardından bana kolyeyi takarken aylar sonra ilk defa gülümsedim.

Sebastian'a baktım, elini tuttum ve onun için gülümsedim.

Sebastian'a baktım, elini tuttum ve onun için gülümsedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
I Need You | sebastian stanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin