Gece boyu uyumamıştım onu beklemiştim. Ayrıca dün okuldan geldikten sonra uyuduğumdan zorlanmamıştım da.
Henüz güneş doğmamıştı.
Uçuş süresi düşünüldüğünde şuan Londra'ya gelmiş olmalıydı. Ama belki benim uyuduğumu düşünüyor ve gelmiyor olabilirdi. Bu ihtimalin doğru olduğunu varsayarsam onun çok düşünceli olduğunu söyleyebilirim.
Birkaç saat sonra yine gelmemişti. Hep beraber kahvaltı ettik ardından cam kenarına oturup sokağı izlemeye başladım. Geçip giden insanları gözlerken alışık olduğum bir yüzü farkettim. O geliyordu! Yürürken başını kaldırıp pencerelere baktı. Şuan da benim olduğum tarafa bakıyordu ama sanırım ışık yansımalarından dolayı kim olduğumu çözememişti. Biraz daha dikkatli baktığında ben olduğumu anladı ve gülümseyerek el salladı. Bende ona karşılık verdim ve büyük demir kapıdan içeri girdi.
Hızlıca girişe koştum ve kapıyı açmamla birbirimize sarılmamız bir oldu.
Beni kaldırdı ve kucağına aldı. Bu sırada kokusu beni rahatlatmaya başlamıştı bile.
"Merhaba küçük meleğim."
"Merhaba kurtarıcım."
Bana baktı. Şaşırmış gözüküyordu. Bir süre öyle kaldı. Yanlış bir şey mi söylemiştim?
Yüzüne yayılan gülümsemesi bu düşüncemin doğru olmadığını ispatlarken benimle birlikte içeriye girdi.
Bu sırada diğer çocuklar üzerine çullanmaya başlamıştı. Kucağından inip kenara çekildim. Sonuçta onlara da ilgi gerekiyordu. Her çocuk ilgi ve sevgiyi hakederdi.
Çocukların kimi ona yeni çıkmış dişlerini, oyuncaklarını, çizdikleri resimleri gösteriyor kimi ise sadece sohbet ediyordu.
Öğretmenim onlara gülümseyerek baktı ve konuştu.
"Çok teşekkür ederiz Mr. Stan. Onları ziyarete gelen birilerini gördüklerinde çok mutlu oluyorlar."
"Hiç sorun değil. Bu minik afacanlarla takılmak stresimi atmama yardımcı oluyor."
Çocukların arasından bir ses itiraz edercesine yükseldi.
"Ben minik değilim bir kere. Ben kocamanım." Dedi kollarını iki yana açmış 6 yaşında olan Joe.
Herkes gülüyordu.
O buraya gelince sanki bir şeyler değişiyor, hayat güzelleşiyordu. O etrafa neşe saçıyordu.
Bu doğruydu.
Neşesini kaybetmiş küçük bir kızın kurtarıcısıydı o.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
