Merhaba, kitap dostları! Nasılsınız?
Ben aradan çekilip sizleri yeni bölümle baş başa bırakıyorum, keyifli okumalar!
Bölüm 54. Belki Zamanla Severim
Bazen sonuçlar ilgilendirmez insanı sadece tuvaldeki resmi görür, zira ruhuna nüfuz eden gözünün gördüğü renkler ve şekillerdir. Genç kız, sonunu düşünmeden anlık kararlar almış zihni tuvaldeki portreye göre kendini şekillendirmişti.
Kızının dudaklarından dökülecek kelimeler ervahından çıkmadan önce tedirgindi anne hanım. Serap'ın kararının hangi yönde olduğunu bilmiyor bu da varlığını alabora etmeye yetiyordu. Kadının ruhunda tufanlar esiyordu ama bunu kızına belli etmemenin gayreti içinde olabildiğince güleç bir yüz ifadesi takınarak asıl can alıcı soruyu sormuştu: "Nasıl bir karar aldın kızım?"
Genç kız, gülkurusu rengindeki alt dudağını içe doğru hafifçe kıvırıp dişlemeye başlayınca bakışları sığınacak liman aradı. "Ben Tayfun ile evlenmeye karar verdim, anne..."
Kadının çehresine şaşırmış bir görüntü çizmekteki maksadı kızının aklını çelmeyi düşünüyor olmasından kaynaklıydı. Esasında bu evliliği çoktan kendi içinde olgunlaştırmıştı. "Evlenmeye mi karar verdin? Bu kadar çabuk mu? Keşke biraz düşünseydin?"
Genç kız, hem yorgunluktan hem de olayı olabildiğince basit bir düzleme çekmek amacı güderek umursamaz bir portre çizdi tuvaline. "Boş ver anne, öyle uzun uzadıya düşünecek bir şey yok. Her şey gün gibi ortada zaten. Tayfun, gayet kibar bir erkek, sonra senin istediğin gibi varlıklı. Şimdilik ona karşı duygusal anlamda bir şey hissetmiyorum ama belki zamanla severim..."
Serap, her ne kadar aldırmaz bir görüntü çizmiş olsa da tuvaline ruhunda küçük bir kız çocuğu huysuzluk edip duruyordu. Gelip annesinin kıyına oturdu ve ona sımsıkı sarıldı. Hayatıyla ilgili büyük kararların arifesindeydi lakin öte taraftan mecburiyetlerin gölgesinde kararlar alıyordu daha doğrusu almak zorunda bırakılıyordu. Göz pınarlarında biriken akışkan sıvıyı yanaklarından aşağıya salıverirken hıçkırığa benzer çıkmıştı sesi. "Söylesene anne, sence de zamanla sevebilir miyim?"
"Seversin kızım, neden sevmeyesin!" Kızına kesin bir dille öğüt verirken kendisi belirsizlik içindeydi.
Serap, gecikince diğer kızlar daha fazla beklemeyip odalarına çekilmişlerdi. Konuşma sesleri odalarına kadar gidince zaten tetikte bekleyen Canan, çıkmıştı odasından. Esnerken parmak uçlarıyla dudaklarına bastırmış buna müteakip göz kapakları bir kereliğine kapanıp açılmıştı. "Neler oluyor burada? Siz ikiniz birlik olmuş kimleri çekiştiriyorsunuz bakalım?"
Nihan'a gelince huzursuz bekleyiş içinde debelenirken tam da uykuya yenik düşmek üzereydi mahmurlaşmış göz kapakları. Salondan gelen sesler ablası Serap'ın geldiğine işaret ediyordu. Hiç acelesi yokmuş gibi isteksiz kalktı yatağından. Kendi oda kapısı önüne geldiğinde sırtını kapının pervazına dayadı ve çapraz yaptığı kollarını koltuk altlarında birleştirdi. İçinde fırtınalı bir rüzgâr eserken sessizce konuşmaları dinlemeye başladı.
Kızların ikisi de salona dâhil olunca Serap, annesinin kucağından ayrıldı ve yine yalancı bir maske takarak yüzüne aldığı kararın müjdesini onlara bildirmek istedi. Yalancı maske diyorum zira kesin bir eminlik yoktu zihninde. Hissettiği şey biraz mecburiyet biraz ihtişam çokça hevesti. Bütün bu hengâmenin ortasında kalan ruhu kolayı seçmesini öğütlüyordu. Serap'ta toyluğun verdiği acemilikle kolayına geleni seçmişti. "Kızlar ben Tayfun ile evlenmeye karar verdim!"
![](https://img.wattpad.com/cover/176018975-288-k709293.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müdürün Peçeli Kızı
Genel KurguEvrenin rüzgarına kapılmış dönüyordu Dünya. Ülkelerden bir ülkede, şehirlerden bir şehirde, bu döngüye kapılmış yaşayıp giden mutlu bir ailecik vardı. 20.1.2019