-Chapter 14-

252 32 40
                                    

Yaşadığı kısacık anı zihnine kazımaya çalışırken Baekhyun' un yavaşça gözlerini kapattığını fark etti. Elinin biri boynunu kavradığında biraz ürkse de onu yatıştıran yanağında dolaşan başparmağı oldu çocuğun. Dokunuşları o kadar nazikti ki dağılacağını hissetti onu kavrayan ellerin içinde.

Barda yaşanandan çok uzak daha

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Barda yaşanandan çok uzak daha... Hoştu her şey.

Baekhyun yavaşça geri çekildiğinde Amara yanakları kızarmış ona bakıyordu. Vereceği tepki için korktuğundan olsa gerek geri kaçtı. "Beni yine iteklemeyeceksin değil mi?"

"N-ne? Neden öyle bir şey yapayım?" Kızın verdiği tepkiyi anlamlandıramıyordu. Onu öpmek istediği için öpmüştü, neden itecekti ki?

"Ya da kusacak mısın?" Saçma soruları yüzünden kaşları çatıldı. "Hayır! Neden içine sıçıyorsun ki?" Ona duyurmaktan çok kendi kendine söylenmişti ama anlaşılan Amara duymuştu. "Çünkü benden iğreniyorsun?" Soru sorarmış gibi çıkan sese cevap vermek yerine derin bir iç çekti. Barda olanlar aklına gelince kendini daha kötü hissetti. Neden öyle davrandığını bilmiyordu. Söz konusu karşısındaki kız olduğunda içinde devasa bir çatışma yaşıyordu içinde. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu kavrayamıyordu.

Konuyu uzatmamak için Amara' kucaklayıp odasına kadar taşıdı. Onu yürütmeye çalışmaktansa bunun daha kısa süreceğini düşünüyordu. Temasları birkaç dakika sürse bile başını boynuna gömen kız anında uykuya dalmıştı.

Bedeni yavaşça yatağa bıraktığında Amara kaşlarını çattı. Sonrasında sastığa daha çok sarıldığında Baekhyun kahkaha attı. Bu kızın hareketleri ona çok farklı geliyordu. Daha önce böylesini hiç görmedim diye düşündü.

Yeniden salona dönüp kendini kanepeye bıraktığında düşünmek zorunda olduğu şeyleri bir kenara bırakıp birkaç saat de olsa uyumak istiyordu. Yorgunluğu aynı yerini korusa da uykusu açılmaya başlamıştı. Sonunda gözleri yavaşça kapanmaya başlamıştı ki az önce çıktığı odadan bir çığlık yükseldi.

Koşarak içeri girdiğinde yatakta ikiye katlanmış kız titriyor, bir şeyler sayıklıyordu. Yanına yaklaşıp hala uyuyor olduğunu fark ettiğinde elini saçlarına yerleştirdi. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu.

Baekhyun' un saçında dolaşan parmakları Amara' nın hareketlerini kesse bile bu rahatladığı için değil o parmakların kendisini öldüreceğini düşündüğündendi. Sıkıca kapanan gözlerinden zorlukla sızan göz yaşları yastığa damlıyordu.

Kızın dudaklarından dökülen acı dolu inleme Baekhyun' u korkuttu. Yumuşa dokunuşu her şeyi daha da kötüleştirdiğinden geri kaçtı. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Onu sarsmalı mıydı?

İkinci bir inleme daha odayı sardı. İlkinden daha farklı... daha acıydı. Can çekişiyor gibiydi sanki. Bunun üzerine Baekhyun daha fazla dayanamayıp Amara' sarsmaya çalıştığında kız hıçkırdı.

"Yalvarırım yapma." Çatlayan sesi çığlıklarına göre çok güçsüz çıkıyordu. Baekhyun onu yeniden sarstı. "Amara!"

İsmi beyninde yankılandığında gözlerini açmak yerine daha sıkı kapattı Amara. "N-nefes alamıyorum."

Baekhyun yaptığı şeyler hiçbir işe yaramadığı için ve durum gitgide berbat bir hal aldığı için daha da panikliyor bedenini korku ele geçiriyordu. Eli ayağına dolanmıştı. Hiçbir şekilde uyanmıyordu. Bu sefer yanaklarını kavrayıp sakinleştirmeye çalıştı. Bununla birlikte kısa bir süre sakinleşen hareketlerle rahat bir nefes alıp geri çekilecekti ki Amara yeniden bağırdı. "Hayır!"

Uyandığında derin solukları ciğerlerini yakıyordu yine. Sıkıca tutunduğu yatak ona yeterince destek sağlayamıyordu. Nefesinin hala kesildiğini hissetti. Eli boynuna giderken kalkmaya çalıştı. Bedenine sarılı kollar ona daha çok panik yaptırdı ve vücudunun izin verdiği ölçüde çırpındı. Kalkamıyordu.

Birinin ona seslendiğini duydu ama git gide zorlaşan nefes almak düşünebildiği tek şeydi. Göğsünden boynuna yükselen ateşi hissetti. "D-dayanamıyorum!" Boynuna yerleştirdiği tırnaklarını istemsizce derisine sapladı. "Nef-nefes..."

Dudaklarına dokunan yumuşak baskı ciğerlerine giden minicik havayı kestiğinde daha da çırpındı ama ona sımsıkı dolanmış kollar buna izin vermedi. Öleceğini düşündüğü o birkaç saniyede ise ciğerlerine dolan başka bir nefes onu hiç olmadığı kadar rahatlattı. Beline dolanmış kola tutundu sıkıca. Yeniden nefes alabiliyordu.

Ölmeyecekti...

Birkaç soluktan sonra dudaklarındaki baskı kendini geri çekti. İstemsizce alt dudağını dişledi. Bedenini saran yangın canını yakıyordu. İlk defa çaresizce ağlamak istedi.

Boğazından yükselen hıçkırığa da engel olamadı zaten.

Baekhyun ise kollarını karşısında titreyen bedene sararken ikinci defa düşünmedi.

***

Bölümün çok kısa olduğunu biliyorum. Üzgünüm. Bunu minicik bir geçiş gibi düşünebilirsiniz. Oy vermeyi ve yorum bırakmayı unutmayın. Sizi seviyorum! Kendinize dikkat edin! :)

Darkness | Byun BaekhyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin